AK Parti kuruluşundan bir yıl sonra iktidar olma şansını yakalamış ender partilerden birisidir, 17 yıl önce kurulan Parti 16 yıldan beri iktidar koltuğunda oturmayı başarmıştır. Bu her partiye nasip olmayan, ender durumlardan birisidir, bu başarının altında yatan birçok neden var ama en önemli neden partinin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmasıdır. 2002 yılında iktidar olan AK Parti bu sayede ülkede çok ciddi değişimler oldu, sağlıktan ulaşıma eğitimden bayındırlığa birçok atılım oldu, bu atılımlar öyle çok kolay da olmadı, belli başlı sıkıntıların ardından bu başarılar yakalandı. AK Partinin en önemli kazanımlarından biri manevi alandaki kısıtlamaları kaldırması oldu, toplum adeta rahat bir nefes aldı, insanlar başörtülü kamu alanlarına çıkamaz hale gelmişti, toplum bundan aşırı derecede rahatsız olmuştu, ama yapacak çok fazla bir şeyi olmayan Halk AK Partinin kurulmasıyla sandıkları adeta patlatmıştı, daha sonraki süreçte de bu gelişmeler devam edince AK Partinin yükselişi artarak devam etti.
Her iktidarın bir ömrü olduğu gibi AK Parti iktidarının da bir ömrü olacağı muhakkak, halk AK Partiye ilk kez 2015 Haziran seçimlerinde sarı kart gösterdi, daha sonra Kasım seçimlerinde tekrar önünü açtı, 16 Nisan Referandumuyla rejim değişikliğine onay veren Halkımız 24 Haziran seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a güven oyu vermiş ama partisine yine sarı kart göstermişti. Bu sarı kartın nedeni AK Partinin Milletvekili listelerine olan tepkiydi. Örneğin Samsun’daki listeye konan vekillerin pek çoğunun Halkta karşılığı yoktu, bu nedenle de bir önceki seçimlerden 100 bin civarında oy kaybetti. Tayyip Bey seçim gecesi Balkon konuşmasını yalnız başına yapmasının nedeni de buydu, kendisinin aldığı oy %53 iken partisinin aldığı oy %42’de kalmasına fena canı sıkılmıştı, bu nedenle de yanına hiç kimseyi almadan yalnız başına Balkon konuşması yapmıştı.
Tayyip Bey siyaseti iyi bilen, toplumun nabzını iyi ölçen bir siyasetçi, 24 Haziran seçimleriyle ilgili yaptırdığı çalışmalar seçim öncesi elime geçmişti, seçim sonuçlarını %5 yanılmayla tutturmuşlardı. Tayyip Beyin alacağı oy %52 öngörülürken Vekillikte 310 Vekil beklenmekteydi, Tayyip Beyin alacağı oy üç aşağı beş yukarı tahmin edilmişti Vekillikte de %10 civarında bir yanılmaları olmuştu. Tayyip Bey Cumhur ittifakı olmasaydı seçimi ilk turda alamayacağını çok iyi bildiğinden Cumhur ittifakını yapmıştı, ama Vekil listeleri konusunda ciddi hatalar yapılmıştı, o nedenle de yapılan anketlerde yanılma payları olmuştu. Bunu iyi değerlendiren AK Parti Genel merkezi bu hafta sonu yapılacak olan Büyük kongrede ciddi değişikliklere gitmesi bekleniyor. Partinin MKYK sında ve MYK sında ciddi değişiklikler beklenmekte, toplumda karşılığı olan ve çalışkan insanlardan oluşacak bir yönetimin seçileceği öngörülmekte.
Yapılacak kongrede Samsun’dan yönetime girmesi beklenen isimler kimler derseniz şu anda Çiğdem Karaaslan hem MKYK’da hem de MYK’da yer almakta, sanırım Çiğdem Hanım durumunu korur. Çiğdem Hanıma ilaveten Kayınçomun da MKYK’ya gireceği kanaatindeyim, zira Büyük kongreyle ilgili 12 ilden sorumlu olarak çalışmakta olduğu göz önüne alındığında MKYK’ya da girmesi sürpriz olmaz kanaatindeyim. Rezil, pardon Vezir Hazretlerinin de MKYK ya gireceği ve Yerel Yönetimlerden sorumlu Başkan yardımcısı olacağı yönünde söylentiler olsa da ben buna çok fazla ihtimal vermiyorum veya canım istemediğinden böyle düşünmekteyim. Kaldı ki Vezir Hazretlerinin bu şehri ne kadar borçlandırıp İstanbul Büyükşehir Belediyesinden fazla borçlu hale getirdiği ortada iken onu takdir edercesine böyle bir görev verilmesi çok da doğru bir davranış olacağını düşünmüyorum.
Tayyip bey bu güne kadar gerek kabinede gerekse parti yönetiminde görev verirken iki şeye dikkat ediyor, birincisi siyasetçilerin bölgelerinde aldıkları oya bakarak görev veriyor, ikincisi de çalışkanlıklarına görev veriyor. Vezir Hazretleri sevilen bir siyasetçi olsaydı 24 Haziranda AK Parti bir Vekilliği kaybetmez, ya mevcudu korur veya bir fazlasını çıkarırdı, bırakın bir fazlasını çıkarmayı mevcudu dahi koruyamayıp bir Vekil kaybettiler. Çiğdem Hanıma gelince onu Bayan kontenjanından orada tutar diye düşünüyorum, Kayınçomu da çalışkanlığı ve fedakarlığı yüzünden MKYK’ya koyar diye düşünmekteyim, bu benim öngörüm olmayabilir de ama olması gereken bu olduğu kanaatindeyim, Rezil pardon Vezir Hazretlerinin oralarda görev alması AK Partiye yarardan çok zarar sağlayacağından en ufak bir şüphem yok. O sahilde yürüsün, Rotaryanlarıyla, soroptimist, oroptimistleriyle haşrü cem olsun, yalakalarıyla kalan ömrünü tamamlasın. AK Partiye onun gibileri değil, inançlı, imanlı, muhafazakar, çalışkan, genç ve dinamik insanlar lazım, miadını doldurmuş insan hurdaları lazım değil. Acizane, naçizane ve de halisane düşüncelerim bundan ibaret umarım AK Parti Büyük kongresi bu doğrultuda olur, yoksa sıkıntıyı onlar çeker bizden söylemesi kalın sağlıcakla