AK PARTİ İL TEŞKİLATINDA SON DURUM

Adnan Bahadır

      Yine konumuza girmeden bir hususa değinmek istiyorum; arkadaşlarımız kuruluş yıldönümümüz nedeniyle benimle söyleşi yapmak istediler, şayet zaman bulup yapabilirsem bu Pazar gazetemizin ortadaki iki sahifesini bu söyleşiye ayıracağız. Normalde benim programım hayvanlar aleminden bir hikâye yazmaktı. Hikâyemizin adı da Kedi ile Şahin’in ormandaki mücadeleleri ve nihayetinde Kedi’nin Şahin’in gagasına nasıl mıçtığını anlatan güzel bir hikâyemiz olacaktı. Hikâyemizde sadece bu iki hayvandan bahsetmeyecektik. Kedi ile Şahin’in mücadelesinde  masum görünümlü Kurt’un Şahin’e yaptığı dişi hayvan bulma işlerinden tutun da Şahin’in gıdaklamalarını diğer hayvanlar alemine nasıl taşıdığı, Şahin’in Ormanların Aslanı’nın kıçında nasıl dolaştığı ve nasıl renkten renge girdiğine kadar her türlü alavere dalaverenin döndüğü ormanlardaki hikayemizi anlatmayı düşünüyordum. Ancak arkadaşlarımız 20 Ocak 2008 tarihinde kurulmamız nedeniyle aradan geçen dokuz yıllık zaman dilimi ardından yaşadıklarımız ve gazetemizin geldiği noktaya varıncaya dek detaylı bir söyleşi yapmak istiyorlar, şayet bunu yapabilirsek Kedi ile Korkak Şahin’in Hikâyesi’ni daha sonra yazacağım. Ayrıca Tarihi Amisos Kenti Hikâyelerimizin bittiğini zannedenler çok sevinmesinler, o hikâyeleri yazdım hazırda bekliyorlar, zamanı geldikçe sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

     Bu kadar detaydan sonra gelelim asıl konumuza. Geçtiğimiz hafta değil de daha önceki hafta Ak Parti Genel Merkezi tarafından ilimize gönderilen İl ve Bölge sorumlusu Milletvekillerinin yaptıkları çalışmaların ardından iki alternatifin çıkabileceğini daha önce yazmıştık. Aradan iki hafta gibi uzun bir zaman diliminin geçmiş olmasına rağmen herhangi bir gelişmenin yaşanmamış olmasının toplumun merak ettiği konuların başında geldiği muhakkaktır. Meslektaşlarımızın bir kısmı bu konuyla ilgili işkembei kübralarından atıp tutmuşlardı. Hatta bir tanesi sonucun ilin tamamının istifasının alınıp il yönetiminin düşürülüp Muharrem Göksel’e görev verilmesinin kesin gibi bir şey olduğunu, yaptığı görüşmelerden de bunu anladığını ve bu durumun Kayınçomun adamlarının tasfiyesi ile sonuçlanacağını net bir biçimde yazmaktan da geri durmadı. Oysaki gazetecilikte kesin bir şey bilmeden yazılan yazılar yazarını çok zor durumda bırakır. Bu arkadaşlara tavsiyem emin olmadıkları konularda yazı yazmasınlar, çaydan, fındıktan, terörden bahsetmeye devam etsinler, daha inandırıcı olurlar.

      Bu süreçte neler yaşandığına gelince, Genel Merkez’den gelen Milletvekilleri ilçe başkanlarının, ilçe belediye başkanlarının ve İl Yönetim Kurulu’nun, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Milletvekillerinin görüşlerini almışlar. İlçe belediye başkanlarının büyük bir kısmı ile Büyükşehir Belediye Başkanı, Muharrem Göksel kalsın demiş. İlçe başkanlarının çoğunluğu gitsin demiş; İl Yönetimi’nin de yarısı kalsın, yarısı gitsin demiş. Milletvekillerinin de Kayınçom hariç tamamı kalsın demiş. Buradan çıkan anlam nedir derseniz, çoğunluk Muharrem Göksel’in kalmasından yana, yani İl Yönetimi’nin görevden alınıp Muharrem Göksel’e yeni bir yönetim kurulu yapması için yetki verilmesi gerektiği anlamına gelir. Bir başka deyişle Kayınçomun adamlarının tasfiyesi anlamına geliyor.

   Peki sonuç böyle mi oldu derseniz, hayır öyle olmadı… Çıkan karar Muharrem Göksel’in İl Başkanlığı’na devamına ancak yönetim kurulunun da aynen devamına karar verilmiş, yani Muharrem Göksel ile beraber Kayınçomun adamlarının da aynen devamına karar verilmiş. Bundan ne anlıyorsun veya siyaseten ne anlama gelir derseniz, Başkan, Genel Başkan Yardımcısı, Büyükşehir Belediye Başkanı ve belediye başkanlarının büyük bir kısmı Kayınçomun adamlarının tasfiye edilmesine onay verip Muharrem Göksel’in yeniden görevlendirilmesini istiyorlar ama çıkan kararda hem muharrem Göksel yerinde kalıyor hem de Kayınçomun adamları yerlerinde kalıyorlar. Bu ne demektir bilir misiniz, ilk kongrede Kayınçom istediği kişiyi İl Başkanı yapacak demektir, zira ilçe teşkilatlarının tamamına yakını O’nun adamları. İl Yönetimi’ndeki adamları kaldığına göre kim ne derse desin bu işin tek galibi var o da Kayınçomdur; siyaseten bunun başka izah tarzı yoktur.

     Bir aydan beri onca uğraşın sonunda ne oldu derseniz, herkes oturduğu yerde otursun, kimse öteye beriye kımıldamasın, AK Parti’nin kaybedecek adamı yok, Referandum sürecine girildiği bir dönemde tek bir kişiyi dahi kaybetmeye AK Parti’nin tahammülü yok… Bunun doğru bir karar olduğu kanaatindeyim. Zira Referandum öyle zannedildiği gibi çantada keklik değil. Evet toplum Reis’i seviyor, bunda şüphe yok ama alttan alta ciddi anlamda sıkıntı var haberiniz ola. İşte size AK Parti’deki son durum. Kalın sağlıcakla. 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (16)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.