Bugün iki konuya değinmek istiyorum. Bunlardan ilki ocak ayının ilk haftasında yapılması planlanan AK Parti İl Kongresi ile ilgili olacak. Yaklaşık üç aydan beri ilçe kongreleri yapıldı, sadece 19 Mayıs ilçesinde çift listeyle kongreye gidildi. Diğer ilçelerin tamamında tek liste ile kongreler yapıldı. Yarış olmadığından heyecan da olmadı ama ciddi anlamda bir tepki de yok. Sadece 19 Mayıs’ta çift liste çıktı, genel merkezin destek verdiği aday seçimi kaybetti ama kazanan adayla ilgili de AK Parti Genel Merkezi tepki vermedi. Kongreden önce konu AK Parti Genel Merkezine iletilmiş, onlar da arada böyle yarışmalar da olsun demişler, delegeleri yapan başkan seçimi alamaz ise yapacak bir şey yok demişler. Gelen iddialar doğru ise belediye başkanı seçimde kazanan arkadaşa destek vermiş, hatta iş vaadinde bulunduğu da iddia edilmekte ama elimizde bununla ilgili belge olmadığından ne kadar doğru olduğunu da bilemiyoruz. Netice itibarı ile destek verdiği aday seçimi kazandı, bundan sonra yapması gereken hizmete odaklanıp ilçesine yatırım yapmasıdır, onu da önümüzdeki süreçte takip edeceğiz. Üç dönemdir belediye başkanlığı yapıyor ama 19 Mayıs ilçesinde ciddi bir yatırımı yok, bundan sonra inşallah olur.
İl kongresinde tek liste olacağı kanaatindeyim. AK Parti Genel Merkezi ve vekillerin bir kısmının da Mehmet Köse’yi desteklediğini biliyorum. Vezir Hazretleri ile Çiğdem Hanım’ın istemediği söyleniyor. Ersan Bey ve Mehmet Muş destek veriyormuş, karşısına aday çıkacağını düşünmüyorum. Vezir Hazretleri neden istemiyor bilemiyorum ama onun istediği ve aday yapıp da kaybeden belediye başkan adaylarını da gördük. Bana göre onun derhal ve acilen genel başkan yardımcılığı koltuğunu bırakması gerekirdi ama onda bu duruş ne gezer. Hiç sıkılmadan çıkmış CHP’li belediyeleri borçları var diye eleştiriyor. Adama sormazlar mı sen kaç lira borçla belediyeni devrettin diye? Onun yirmi yılda yapamadığını TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı ve önceki dönem Ticaret Bakanı Vekilimiz Dr. Mehmet Muş iki yılda yaptı, hatta on katını yaptı desem abartmış olmam. Belediye seçimlerinde yaptığı hatalar nedeniyle partiye verdiği zarar ortada, bari teşkilatlara karışmasın da oralara zarar vermesin. Tayyip Bey, büyük kongrede onu genel başkan yardımcılığından almaz ise partisine çok büyük zarar vereceğini unutmasın. İl kongresinde Mehmet Köse tekrar il başkanı olarak devam eder diye düşünüyorum.
Gelelim ikinci konumuza. Yaklaşık on iki yıldan beri ülkemizde bulunan Suriyeli mültecilerle ilgili herkes bir şeyler söyledi. Kimileri derhal sınır dışı olmaları gerekir dedi, kimileri onlar olmazsa çalıştırmaya adam bulamayız dedi, kimileri demografik yapımızı bozarlar dedi, kimileri de onlar bizim muhacir kardeşlerimiz başımızın üstünde yerleri var dedi. Gelinen noktada Suriye artık zalim Esad’ın elinden kurtuldu. Gitmek isteyenler yurtlarına dönebilirler, kalmak isteyenler de kalabilirler. Cumhurbaşkanı, kalmak isteyenlerin başımızın üstünde yeri var dedi. Peki, bu insanlar gitmeli mi kalmalı mı derseniz; doğrusunu ararsanız istikbalde bazı sıkıntıların çıkacağı göz önüne alındığında gitmelerinde yarar görüyorum. İş gücü noktasında çalışanlar zaten işlerini bozup da kurulu düzenlerini bırakmazlar diye düşünüyorum. Yok biz ülkemize döneceğiz orada eski düzenimizi tekrar kuracağız derseler ona da saygı duyarım. Ama şu bir gerçek ki atalarımızın dediği gibi her kuş vatanında öter. Bu insanların en rahat yaşayacakları yer kendi atalarının vatanıdır. Biz ülke olarak onlara bu güne kadar ev sahipliği yaptık. İyisiyle kötüsüyle onlara elimizden geldiği kadar kucak açtık, şimdi görev sırası onlarda. Ülkelerinin kalkınması için taşın altına ellerini koyup canla başla çalışıp yıkılan, yakılan ülkelerini ayağa kaldırmak onların görevi. Diyeceksiniz ki onlatın yaptığı işleri kim yapacak? Kusura bakmayın da zor efendiyi bozar, onların yaptığı işi bizim çocuklarımız yapacak. Ellerinde son model telefonlarla kafelerde oturup fink atıp hazır para yemekten vaz geçecekler ve adam gibi işlerini yapacaklar.
Ben kısa süreli de olsa tavuk kümeslerinde hem Suriyeli hem de Iraklı işçi çalıştırdım, kiracılarımın bir kısmı da onlardan işçi çalıştırdı. İş verenlerin ben dâhil memnuniyet oranı çok düşük oldu. Onların çalıştığı iş yerlerinde kendi çocuklarımızı çalıştırmak zorunda kalacağız ama emin olun bu daha hayırlı diye düşünüyorum. Bunu derken onlara karşı en ufak bir düşmanlığım yok ama çalıştırdım gördüm, randıman almak zor. Allah herkes için hayırlı olan neyse onu nasip etsin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.