16 Nisan Referandumu ardından toplumda değişiklik beklentisi oluştu, bu değişiklik önce dün yapılan kongrede MKYK’da beklenmekteydi ardından Hükümette değişiklik bekleniyordu, ardından da en önemli beklenti FETÖ ile mücadelede, siyasete yapılması gereken operasyonlardı. Bu anlamda ilk beklenti MKYK’da yapılması düşünülen değişiklikti, dünkü kongrede bu beklentilere cevap verecek bir liste oluşmadığı ortaya çıktı. Eski MYKD’ dan yirmiye yakın isim çıksa da yerine gelenler gençler, bayanlar ve aile camiasından ibaret. Onun dışında da hiçbir değişiklik yok. Bu anlamda Samsun için beklenen bir değişiklik yoktu, Çiğdem Hanımın MKYK’ da olmasına kesin gözüyle bakılıyordu, liste açıklandıktan sonra da beklentilerin dışında bir sürprizin olmadığı ortaya çıktı. Bu MKYK listesinden benim anladığım Cumhurbaşkanının kafasında çok fazla bir değişiklik olmadığı, Kabinede de çok fazla bir değişikliğe gitmeyeceği kanaati hasıl oldu bende. Cumhurbaşkanı tecrübeli bir siyasetçidir, kimleri nerede değerlendireceğini iyi bilir. Ancak, toplumun bu anlamda teşkilatlarda beklediği değişiklikleri şu anda yapmadı, neden yapmadı derseniz onu ilerleyen günlerde görme imkânımız olacak şimdilik bu konuda çok fazla bir şey söylemek istemiyorum.
Toplumun beklediği ikinci değişiklik, Bakanlar Kurulunda yapılması düşünülen değişikliktir, yukarıda belirttiğim gibi dünkü MKYK’yı gördükten sonra Bakanlar Kurulunda çok fazla bir değişiklik olmayacağı kanaatine vardım. Belki birkaç Bakan değişebilir ancak öyle söylenildiği gibi on tane Bakanın değişmesi mümkün gözükmüyor, çünkü MKYK ‘da yapılan çok az bir değişiklik gibi olması muhtemel bir değişiklik gözüküyor. Bu anlamda toplumun kapsamlı bir değişiklik beklediği ortada ama Cumhurbaşkanının dün MKYK’da yaptığı listeye bakıldığında kafasında çok fazla değişiklik olmadığı ortada. Doğrusunu ararsanız benim de beklentim daha kapsamlı bir MKYK değişikliği idi, çünkü az sonra ki söyleyeceğim konularda mücadele edebilmek için öncelikli olarak MKYK’da kapsamlı bir değişiklik olması gerekirdi. MKYK’da böyle bir değişiklik olmadığına göre Bakanlar Kurulunda da çok fazla bir değişiklik olmaz.
Gelelim toplumun asıl beklentilerine, 16 Nisan Referandum ’undan çıkan sonuç ortada toplum FETÖ ile ilgili bugüne kadar yapılan mücadelenin siyasete sıçramadan sadece tabandaki insanlar üzerinden yapılmasından ciddi anlamda rahatsız, bu açık ve net ortada, iki iki daha nasıl dört ederse bu da böyle. Karadeniz Bölgesi sadece ve sadece Cumhurbaşkanına hemşehrilik vefasını yerine getirdi, bu durumda bir değişiklik olmaz ise bundan sonra yapılacak ilk seçimde durum çok daha farklı olur. Şayet FETÖ ile yapılan mücadele siyasetçilere sıçramaz ise inanın Ak Partinin işi çok zor, bu millet öyle nutuklarla avutulacak bir millet değil, vefalı olmak bir sefere mahsus bir durumdur. Sokakta yürüyen insanları bir konuşturun bakın ne diyorlar, Ak Partiye oy vermiş iki kişiden birisi şayet bu mücadele siyasetçilere uzamaz ise bir daha asla Ak Partiye oy vermem diyor.
Asıl sorun da burada başlıyor, bu mücadeleyi yapacak ekip Ak Parti’nin MKYK’sı ve Bakanlar kuruludur, peki bu MKYK ve mevcut Bakanlar Kurulu ile bu mücadele yapılabilir mi derseniz şayet yapılsaydı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra neredeyse bir yıla yakın süre geçti çoktaan yapılırdı. Bu ekiple böyle bir mücadele yapılabileceğine asla ihtimal vermiyorum, işler tamamen ahbap, çavuş ilişkileri çerçevesinde yürüyor, asıl FETÖCÜ’ler Devletin her yerinde, öğrenci, öğretmen, esnaf gibi bu işin tabanında olan insanlar da içerdeler. Sorarım size bu hak mı, adalet mi, hani nerde bu işin üst düzey yöneticileri, siyasetçileri, ağa babaları nerede? Şundan emin olun ki, durum böyle giderse yapılacak ilk seçimde Ak Parti çok büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak, benden söylemesi. Zaten Cumhurbaşkanı da bunun farkında olmalı ki daha önce siyaset kulislerinde Kasım ayında erken seçim var diyenler, şimdi 2019’a kadar kimse seçim beklemesin diyorlar.
Bu tespitleri yapma nedenim, yaklaşık on beş yıldır iktidarda bulunan ve ülkeye birçok hizmetleri olan Ak Partiyi önümüzdeki süreçte bekleyen süreci bilmemdir. Bu kadar kazanımları yapmak kolay iş değil ancak, yapılan bunca işi bir çırpıda silip atmak da çok zor değil, umarım bu yazdıklarım birilerine ders olur da gereğini yapar. Aksi halde bunca kazanım boşa giderse hepimiz üzülürüz. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.