AK PARTİ LİDER SEÇMİYOR
'Yeni Türkiye' sloganı ile yola çıkan Tayyip Erdoğan, siyasi hedefinin son noktası olan Cumhurbaşkanlığı Makamına oturma idealini de yakalayarak her faniye nasip olmayacak güzel bir başarı öyküsü ile Final yapmış oldu.
Yarından sonra resmen siyasi hayatımızda Tayyip Erdoğan diye birisi olmayacak ancak, O yaşadığı sürece AK Parti'nin lideri olmaya devam edecek. AK Parti sadece Genel Başkan seçmiş olacak. Ahmet Davutoğlu gerek insan olarak, gerek Devlet adamı olarak, gerekse siyaset adamı olarak değerli bir insan ancak liderlik noktasında hiç bir zaman iddiası olmayacak bir isim olduğu kanaatindeyim.
Liderlik okumayla, yazmayla veya hayat tecrübesiyle kazanılacak bir şey değildir, lider doğulur sonradan lider olunmaz. Dikkat ederseniz Tayyip Erdoğan'ın hayat hikâyesinde her bulunduğu ortamda adı reis olarak anılmıştır, bunun nedeni onun kişilik olarak toplumda diğer insanlardan farklı bir karizmaya sahip olmasıdır.
İşte bu nedenle AK Parti bu kongrede ve bundan sonraki kongrelerde lider değil Genel Başkan seçecektir, nasıl ki CHP'de merhum İnönü'den sonra liderler değil Genel Başkanlar seçildi, Ak Parti'de de Genel Başkan seçimleri olacaktır.
AK Parti kurulurken tepede olan isimlere bakıldığında Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener gibi kafa isimler vardı ancak bunların içerisinde liderlik noktasında ön plana çıkmış tek isim Tayyip Erdoğan olduğundan, Partinin başına o getirilmiştir.
Daha sonraki süreçte Abdüllatif Şener lider olmaya heveslenmiş ancak merhum Osman Bölükbaş'dan daha kötü bir sonuçla siyasete veda etmek zorunda kalmıştı. Tayyip Erdoğan'ın Ahmet Davutoğlu'nu Genel Başkan olarak tercih etmesinin en önemli nedeni, Davutoğlu'nun kararlı tavrı olduğu kanaatindeyim, aksi halde Abdullah Gül'ü tercih etmesi gerekirdi.
Abdullah Gül'ün yumuşak ve uzlaşmacı tavrı Paralel mücadelede sıkıntı çıkaracağını düşündüğünden onu devre dışı bıraktı. Tayyip Erdoğan Köşke çıkacak ancak AK Parti'yi uzaktan yönetmeye devam edecek, hatta o kadar ileriye gidecektir ki İl Başkanlarından Milletvekili adaylarına varıncaya dek her şeyi kontrol edeceği kanaatindeyim.
Peki, durum böyle olunca şehrimizdeki siyasette bir değişiklik olur mu? derseniz çok fazla bir şeyin değişeceğine ihtimal vermiyorum, şayet Abdullah Gül Genel Başkan olsaydı Milletvekilliği noktasında bir isim listenin başında olurdu, onun dışında çok fazla bir değişiklik o zaman da olmazdı.
Büyük kongrenin ardından ilçe ve İl kongreleri başlaması gerekiyor zira Partiler kanunu il ve ilçe teşkilatlarının görev sürelerini iki yıldan az, üç yıldan fazla olamaz şeklinde belirlediğinden kongre süreci başlamak zorundadır.
Kongre sürecinde üç tane liste olma ihtimali yüksek, bu listelerden ilki şu anda görevde bulunan teşkilatın devamı niteliğinde bir liste, bu listenin başında mevcut İl Başkanı mı olur yoksa onun destekleyeceği bir isim mi olur onu zaman gösterecek.
İkinci liste, eski İl Başkanı Osman Çetinkaya'nın listesi olur, üçüncü liste ise Adem Bektaş'ın listesi olur, şu andaki siyasi tablo bunu gösteriyor. Bu listelerden hangisi kazanır? Derseniz, rahatlıkla iki liste yarışır diyebilirim, hangi iki liste? Derseniz, mevcut İl yönetiminin listesi ile Osman Çetinkaya'nın listesi yarışır. Adem Bektaş'ın adaylığı geçtiğimiz dönemde Mustafa Acar'ın İl Başkan adaylığı gibi olur sadece kendi yönetim kurulundan oy alırsa onun için büyük bir başarı olur.
Gelelim Milletvekilliği noktasında önümüzdeki dönem ne olabileceği konusuna, mevcut vekillerden sadece Bakan kalır, hatta Bakan 62. Hükümette de olur sıkıntısı olmaz, onun dışında kimler olur? Derseniz, Ahmet Demircak listenin seçilecek bir yerinde olur.
Çarşamba, Bafra tarafından bir isim olur şu an itibarı ile en şanslı iki isimden birisi Kamuran Özden'dir. Diğer isim kimdir? Derseniz, seçilecek teşkilatın durumuna göre kayınçom olabilir, yok onun karşısında birisi seçilirse işte o zaman iş değişir.
Tülay Bakır ilk Milletvekili olduğunda birçok insan onu yaşından ötürü eleştirmişti ama onun performansı eleştirenleri haksız çıkardı, bir önceki dönemin Bayan Vekili ile kıyas kaldırmayacak kadar çalışkan ve becerikli bir Vekillik dönemi geçirdi.
Tülay Hanımın Vekil olmaması durumunda bayanların en şanslısı Kadın Kolları Başkanı Nurhan hanımdır. Bunun dışında Bafra tarafından bir isim listeye girer, Kavak, Havza, Ladik bölgesinden bir isim listeye girer ama bu isimlerle ilgili yorum yapmak için çok erken.
Bunun dışında ne olur? Derseniz, izin verin de onu da başka yazılarda yazayım, şimdilik bu kadar siyasi yorum yeter. Sözlerime son verirken bundan sonraki sürecin Ülkemiz ve Milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Allah'a emanet olunuz