Konumuza girmeden önce canımı çok sıkan bir konuya değinmek istiyorum, ulusal basında da çıkan bir haberle ilgili dün malumat sahibi oldum, olayın basına yansıyan kısmını biliyordum ancak kim olduğunu dün öğrendim ve fevkalade üzüldüm. Yaklaşık otuz yıldan beri tanıdığım bir eczacının yanında kalfa olarak çalışan bir kardeşimizin başına o kadar enteresan bir olay geldi ki aklınız şaşar. Bu kardeşimiz yaklaşık on, on beş yıldan beri tanıdığım ve ailemizin tüm ilaç, iğne vs işlerini yapan gariban, dürüst, kimseyle işi olmayan bir kardeşimiz. Eşini tanımam bilmem ancak eczacı arkadaşımın anlattığı kadarıyla çok, saf, her denilene inanan, çocuk ruhlu bir bayanmış, kocası onu bir konfeksiyon atölyesine işe koymuş, atölyenin sahibi de bir bayanmış, bayanla ilgili de farklı bilgi geldi ancak o konuya girmek istemiyorum. Bu işyeri sahibi bayan bizim eczacı kalfasının eşine ne dediyse kadıncağız karakola gidip kocasının kendisini sattığını anlatıp zavallı adamı hapse attırmış. Eczane sahibi arkadaşım bayanı bulup neden böyle yaptığını sorunca bayan söylediklerinin yanlış olduğunu söyleyip dilekçe vermiş ancak henüz mahkeme olmadığından zavallı çocuk cezaevinde. Ben bu çocuğu çok uzun yıllardan beri tanırım, ailemizin içine girip, merhum babama iğne yapmasından tutun da ilaçlarını getirmesine kadar her şeyi yapmış zavallı, gariban bir arkadaş. Eşini tanımıyorum ama saf olduğundan birilerinin gazına gelip böyle bir hata yaptığı kanaatindeyim, bu çocuk aklanıp dışarı çıksa dahi alnına vurulan lekeyi nasıl temizleyecek.
Hani bayanlara yönelik şiddet diyoruz ya peki erkeklere karşı yapılan bu tür işlerin hesabını kim verecek, dün OMÜ’de görevli evli karı koca araştırma görevlileri evlerinde yaptıkları kavgada kadının kocasının karnına bıçak sapladığı ve kocasının komada olduğu, hayati tehlikesinin olduğunu okudum, bu adamcağızın hakkını kim koruyacak? Zaman, zaman Esra Erol’u seyrederim, geçtiğimiz hafta enteresan bir olaya şahit oldum kadın kocasını terk edip üç aylık çocuğuyla başka bir adama kaçmış, adam daha sonra çocuğu Esra Erol’un yardımıyla almış, karısı çocuk senden değil kaçtığım adamdan demiş, yapılan DNA testinde kaçtığı adamdan olmadığı ortaya çıkmış, şimdi bu kadına ne yapmak lazım siz söyleyin. Hani şu ulusal basında kadına şiddetle ilgili bas, bas bağıran kadın hakları savunucuları şimdi bu üç olayla ilgili ne yapacaklar çok merak ediyorum. Dinimiz bu konuda o kadar mükemmel kurallar koymuş ki uygulanması halinde bu işler kökünden çözülür, zina yapan erkek veya kadına her ikisi de bekarsa seksen değnek, her ikisi de evliyse yüz değnek vurulur kuralı getirmiş. Şimdi bunu okuyan bazı insanların itiraz edeceğini biliyorum ancak bu kuralı ben koymadım Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de ayeti kerimeyle açık ve net koymuş, bu kural uygulansa bu insanlar bu tür yanlışları yapmaya cesaret dahi edemezler. Allah bu tür insanları ıslah eylesin diyerek asıl konumuza geçmek istiyorum.
Ak Parti bugün itibari ile Belediye Başkan aday adaylarının müracaatlarını almaya başladı, bu müracaatlar 12 Kasım tarihine kadar devam edecek, bu süre uzatılır mı bilemiyorum ancak uzatılıp uzatılmaması çok da önemli değil, konumuz da bu değil. Bu süreçte hangi Belediye Başkanlarına aday değilsiniz denilecek o önemli, ancak kamuoyuna yapılan açıklamada mevcut Belediye Başkanlarından müracaat alınmayacak, onlarla ilgili kararı Genel Merkez verecek denildi. Bu durumda birilerinin yazıp, çizdiği gibi mevcut Başkanlardan yola devam edilmeyeceklere siz gidin kamuoyuna açıklayın aday değilsiniz ifadeleri boşa çıkmakta, Ak Parti’de mevcut Belediye Başkanlarından üç dönem kuralına takılan seksen Belediye Başkanı var, bunlardan sadece on tanesine dördüncü dönemde devam etme hakkı tanınacağını Ak Parti Genel Merkezi açıkladı. Samsunda bu on belediye başkanı içerisine girebilecek tek Belediye Başkanı var, o da Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, ancak onunla ilgili de teşkilatlarla uyumsuz olduğu, ortağını ilçe Başkanı yapıncaya dek hiç bir ilçe Başkanı ile anlaşamadığı yönünde bir kanaat olduğundan işi kolay gözükmüyor.
Kanaat-i acizanem şu ki Canik, Kavak, Ladik, Havza, Terme, Ayvacık, Alaçam ve bir ilçede daha Ak Parti mevcut Başkanlarla seçime gitmez. Diğer ilçelerde ise çok fazla değişikliğe gideceğini sanmıyorum. Büyükşehir’de ise durum farklı iki Başkanla bir üst dizey bürokrat arasında bu iş yoğrulur, bunların kimler olduğunu da daha sonraki yazılarımda yazarım. Eski Bakanlardan Bebek yüzlü Vekilde bir hayli uğraş vermekte ancak Bakanlığı döneminde FETÖ konusunda yaptığı icraatlar ortada olduğundan şansı yok. Siyasi arenadaki mevcut durum bugün itibarı ile bu ancak siyasette 24 saat çok uzun bir müddet olduğundan önümüzdeki günlerde çok şey değişebilir, gündem değiştikçe sizlerle paylaşmaya devam edeceğim, bugünlük bu kadar. Kalın sağlıcakla.