Ülkede yaşanan ekonomik krizin maliyetinin, her geçen gün daha çok gözler önüne serildiğini ve uygulanan ekonomik politikaların, vatandaşın üzerine karabasan gibi çöktüğünü söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av.Tufan Akcagöz, “Amerika ile yaşanan vize krizinin maliyeti, 50 Milyar TL. Bu zararı, yine milletin sırtına vuracaklar. MTV zammını yüzde kırk olarak açıkladılar. Tepkileri görünce, Tayyip Erdoğan, ‘olur mu öyle şey?’ dedi, sanki haberi yokmuş gibi, zammı düşürdüler. Eskiden çadır tiyatroları vardı, şimdi saray tiyatrosu var. Milletin karşısında kılıktan kılığa, rolden role giriyorlar. Ülkede kötü giden her şeyden hükümet sorumludur. Oysaki, yaratmak istedikleri algı başka. Neymiş efendim, faiz lobisi. Neymiş efendim, dış güçler. Faiz lobisinin başında siz varsınız, dış güçlerle de işbirliği içindesiniz. Zoru görünce, Cumhuriyet Halk Partisi döneminde ekmeği karneyle alıyorduk dersiniz. Sanki savaş dönemleri değilmiş de her şey güllük gülistanlıkmış gibi, o yıllardan örnek gösterirsiniz. Ne faiz lobisi, ne başkası. Kötü gidişin temel sorumlusu sizsiniz, sizin beceriksiz hükümetleriniz.” dedi.Sarayın aylık sabit giderinin, 21 Milyon TL. olduğunu ve bunun da milletin sırtında adeta bir kambur olarak durduğunu ifade eden Tufan Akcagöz, “Osmanlı Padişahlarından Sultan 1.Abdülmecit zamanında, Avrupa devletlerinden yüksek faizle alınan borçlarla Dolmabahçe Sarayı, Çırağan ve Beylerbeyi Sarayı yaptırılmıştı. Osmanlı’nın iflasa gidiş sürecinin önemli adımlarından biridir. Ancak hiçbir Padişah, 1150 odalı saray yaptırmayı akıl edemedi. Ta ki Tayyip Erdoğan’a kadar. Sarayın aylık rutin gideri 21 Milyon TL. Bu parayla her ay en az 1 hastane, 10 okul yaptırır, binlerce öğrenciye burs verilirdi. Devlet Başkanının elbette gideri olur ve olacaktır da. Ancak sorsan, israf haramdır derler ama israfı had safhada yaşıyorlar. Sarayın otoparkında 250 araba hazır bekliyor. Bu aşırı lüks ve sefa, yaşadığımız ekonomik krizlerle örtüşmüyor. Yaşadığımız coğrafya, çok uzun yıllar önce de rüşvet, israf ve yolsuzlukla mücadelelere sahne olmuştur. Bunun bedelini hayatlarıyla ödeyenler bile var. Tarhuncu Ahmet Paşa, bunlardan sadece biri. Tarhuncu, giderleri kısmak ve masrafları azaltmak temelinde ıslahatlar öngörmüştür. Aynı tedbirleri bugün de önerilebilir. Saray, israftan vazgeçmeli, aşırı harcamalardan kurtulmalıdır. Har vurup harman savuran bir ekonominin iflası, kapı ardında bekler, durur. O halde, yazlık saray peşinde koşanlar, öncelikle kışlık sarayın, ekonomi üzerindeki yükünü hafifletmelidir. Bu millete fuzuli borç ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Vatandaş, Bakan çocuklarının, Başbakan çocuklarının aldığı gemiciklerin faturasını ödemek zorunda bırakılmaktadır. 1 ayda hemen hemen Bayburt kadar doğalgaz harcaması olan sarayın faturası bu millete ağır geliyor.” diye konuştu.