Çalıştay sözcüğüyle yeni tanıştık. Önceden böyle bir sözcük yoktu. Uydurukça olduğu konusunda kamuoyu oluşmamışsa da TDK sözlüğünde; bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme ve değerlendirme toplantısı anlamında kullanılmıştır. Sizin anlayacağınız şudur ki bu sözcüğe Türk kamuoyu bir türlü alışamamış alışabilecek mi bilmiyorum. Birsinin bu sözcük hakkında; envai çeşidine katıldığım ama hala ne halta yaradığı konusunda fikrimin olmadığı bir gariplik dediğini de gördük.
Bugüne kadar hiçbir iktidardan çalıştay diye bir şey duymadık. Devlet, bütün yeni açılımları askerden veya medyadan beklerdi. Devlet, çalıştaylarla ve açılımlarla ortak bir beyin oluşturmamıştı. Hiçbir iktidar partisi EMAYSA Protokolünün veya Milli Güvenlik Siyaset Belgesinin, siyasi iktidar üzerinde vesayet anlamına geldiğinden safdışı edildiğini söylememiş ve kendisinin çalıştaylar oluşturarak çözüm sürecini başlattığı görülmemişti.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Swiss Otel`deki çalışma yemeğinde yaptığı konuşmada, bugüne kadar Alevilerin talep ve beklentilerinin öğrenilmesi amacıyla altı çalıştay gerçekleştirildiğini hatırlatarak, toplumun birlik ve beraberliğinin önündeki engellerin nasıl kaldırılacağı konusunda çalıştaya katılanlarla istişarede bulunduklarını söyledi. Son çalıştayda ortaya çıkacak raporun bir yol haritası niteliğinde olacağına işaret eden Çelik, raporun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a sunulacağını söyledi.
DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, AKP Hükümeti"nin insanları aldatarak, avutarak, oyalayarak zaman kazanma dönemi bitmiştir. Takke düşmüş kel görünmüştür. Çalıştaya çağrılma kıstasları nelerdir? Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu bu çalıştaylara neden çağrılmamıştır?
Çalıştaylar sonucunda Alevi-Bektaşilerin ibadet yeri olarak neresi kabul edilmiştir? Alevi Bektaşi yurttaşlarımızın kültürel kimliklerinden kaynaklanan talepleri karşılanmayacak haklar değildir dedi.
Alevi cemâati bölük pörçüktür. Gerçek Müslüman olanlarından tutun da siyasi sağ kanatta yer alanları ve büyük çoğunluğu sol örgütler yanında örgütlendiklerini gözlemliyoruz.
En azılılarından olan ve AKP iktidarının çalıştaylarında muhatap almadığı Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ve Alevi Bektaşi Federasyonu yayınladıkları bildiride özetle diyorlar ki:
AKP Hükümeti, her ağacın kurdu özündedir mantığı ile yeni bir saldırı stratejisi geliştirmiştir. Amacı kendi Aleviliğini ve Hızır Paşalarını yaratmaktır. İnancına ve yoluna bağlı hiçbir Alevi Dedesi de düşkünlük nedeni sayılabilecek bu tür bir oluşuma dâhil olamaz.
Yıllardır Alevi inancının hamuruna uygun olmayan, yas ve matemle uyuşmayan iftar gibi öğeleri inancımıza eklemeye çalışan zihniyet, bu girişimlerine bir yenisini daha eklemiştir. Bu olayları tezgâhlayanlar şunu bilmelidirler ki; Aleviler, kınalı kekliklerin ve Hızır paşaların ardına takılıp gitmeyecek kadar asil bir inancın mensuplarıdır. Bu bağlamda Muharrem"de iftar törenleri ve kendi belirlediği Dedeleri Avrupa"ya göndermekten geri durmayan bu yaklaşımı şiddetle kınıyoruz.
Devletin dini ve inancı olmaz. Çağdaş, bilimsel, demokratik ve laik bir eğitim için Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi kaldırılmalıdır. Devlet din eğitim ve öğretimi yapmamalıdır.
Avrupa Birliğine girme konusunda istekli görünen siyasi iktidarın, bu çelişkiyi öncelik ve ivedilikle ortadan kaldırması, başta Alevi"ler olmak üzere laiklikten yana tüm yurttaşlarımızı Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi cenderesinden kurtaracağına inanıyor, tüm demokratik, laik ve özgürlükçü kamuoyundan bu konuda destek ve girişim bekliyoruz.
AABK"nın tersine Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, yeni hazırladığı Alevilik ders kitaplarıyla ilgili olarak basına şu demeci vermişti: "Sünnilere de açık olduk. Sünni kesimde Alevilerden çok daha iyi Alevileri bilen üstad kişiler var. Onlara da danışılmıştır."
İzzettin Doğan, Gülen hakkında; "Fethullah Hoca'yı tanırım. Saydığım bir insan. Onu İslam'la ilgilenen bir düşünür, bir filozof olarak görüyorum. Birkaç defa görüştük, konuştuk, kendisi geldi. Cemevlerinin yapımında olumlu bir katkısı vardır. Hatırlarsınız, yıllar önce 'Camilerin yanında cemevleri de yapılmalı' diye beyanat vermişti." sözlerini sarfetmişti.
Fethullah Hoca ile konuşmak, dost olmak bence bir sakınca değil, tam tersine insanlar konuşarak anlaşır. Onun öcü gibi gösterilmesi yanlış. Fethullah Hoca kendi alanında bilge bir kişi. Ben düşüncelerini paylaşmasam da öyle... " demişti.
Doğan, "Sayın Cumhurbaşkanı Gül, Tunceli'nin de bu ülkenin güzel bir parçası olduğunu ve hiçbir zaman akıllardan çıkarmadıklarını söyledi. "Atatürk hariç bugüne kadar Alevilerin cemevini ziyaret edip, ayakkabılarını çıkarak; kimse çıkarmasını istemedi, burası ibadethane mesajı veren bir Cumhurbaşkanı olmadı. Kendisine özellikle 'ayakkabılarınızı çıkarmayın' dendi ancak 'Hayır. Gelenek buysa ben de çıkarırım' yanıtını verdi.
Bunu yapması Alevilerin geleneklerinde nasıl giriliyorsa öyle girdi ve fiilen 'burası ibadethanedir' mesajını vermek istedi."
İşte Cumhurbaşkanımızın Tunceli ve cemevi ziyareti de hükümetin Alevi çalıştaylarının bir parçasıdır. Çalıştay neydi? Bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme ve değerlendirme toplantıları işte hem Fethullah Gülen ve hem de Cumhurbaşkanı ziyaretleri süreçtir ve demokratik açılıma giden çalıştayların parçasıdır.
Doğan, İmam-Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültelerine karşılık, Alevi dedelerinin yetişmesi için akademi kurulmasını ve Diyanet yerine cemevlerinin yapımı için de destek istedi. Demek ki Aleviler, Türkiye"de apayrı yeni bir dinin yasalaşmasını istiyorlar. Müslüman mıdırlar? Öyle bir dertleri yok. bu nedenle çalıştaylar çok önemli.
Radikal"in sorularını yanıtlayan Pir Sultan Abdal Genel Başkanı Fevzi Gümüş, şöyle konuştu: Hâlâ zorunlu din dersleri okullarda okutuluyor, hâlâ Alevilerin haklı talepleri verilmiş değil, hâlâ Madımak müze yapılmadı, hâlâ Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmadı, hâlâ cemevleri ibadethane olarak kabul edilmedi, hâlâ Aleviler uyutulmaya çalışılıyor
İşte Avrupa"daki Aleviler, işte İzzettin Doğan ve işte Pir Sultan Abdal Deneğinin görüşleri Herkes ayrı telden çalmaktadır. Bakalım Alevi çalıştayları nasıl sonuç verecek?
Samsun ilinde toplam 35 Alevi köyü bulunmaktadır. Ladik ilçesinde 11 Alevi köyü,
Havza ilçesinde Alevi 9 köyü, Alaçam ilçesinde 6 Alevi köyü, Bafra ilçesinde 3 Alevi köyü, Vezirköprü ilçesinde 2 Alevi köyü, Terme ilçesinde 3 Alevi köyü ve Salıpazarı ilçesinde 1 Alevi köyü bulunmaktadır. Devlet tarafından geçmiş yıllarda cam inşaa ettirilerek Sünnileştirilmeye çalışıldıkları öne sürdüğü Samsun ili Vezirköprü İlçesi"nde AKP ve MHP"ye oy çıkmasına karşın gene ağırlık CHP"de olmuştur.
İşte Anadolu Aydınlanmasıyla başlayan Alevi-Bektaşi hareketliliği, Türkiye"nin dört bir yanına kök salmıştır. Bu inancın temellerini daha sonraki yazılarımızda değerlendiririz inşallah.