ALIN KARASI!

Savcılık soruşturması devam ederken ve müfettişlerin inceleme raporları beklenirken olayın muhatabı olan ve ödemelerin yapıldığı firma sahibinin gazetelere verdiği ilanlar da dikkat çekiyor. Bilindiği gibi Samsun İl Özel İdaresi'nde bazı basın yayın kuruluşu ve ajanslara ihalesiz, usülsüz ve oransız olarak yaptırılan işler ve yüksek miktarda ödenen paralar gazetemiz tarafından ortaya çıkarılmıştı. Büyük tepki gören ve Gazetemiz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Adnan Bahadır'ın Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusu ile soruşturması başlayan yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları ile ilgili olarak bakanlık müfettişleri de Samsun'a gelmişti. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin bir haftadan daha kısa sürede soruşturmayı tamamlayarak dönmeleri de tartışma konusu olmuştu. Savcılık ve Bakanlık soruşturmaları sürerken yolsuzluk dosyalarında adı geçen bazı şahısların gazete ilanları ile ortaya çıkması şaşkınlık yarattı. Özellikle yerel gazetelerde yayınlanan tam sayfa ilanlarda bazı cümleler, acaba yapılanların itirafı mı? sorusunu gündeme getirdi.

ALIN KARASI MI ?
Olayla ilgili soruşturma ve incelemelerin sonuçları beklenirken, Özel İdare'ye ihalesiz ve yüklü miktarda paralar alarak ihalesiz iş yapan firma sahiplerinden Ö.K., soruşturma sürecinde ve sonrasında yerel gazetelere tam sayfa ilanlar vermeye başladı. Ancak aynı firma yetkilisi son verdiği ilanda gazetecilere ve köşe yazarlarına gazetecilik dersi verirken kendisini de suçladı. Ö.K. 9 Kasım'da verdiği ilanın son paragrafında "Muharrir gazete köşesinde kendini meşhur etmek için değil,fikrini meşru etmek için vardır. Yani bilmem KİMİN ALIN KARASINI değil, yürek yarasını yazmalıdır." cümlesini kullanmış.

KAMU PARASININ HAKSIZ YERE ÖDENMESİ HERKESİ İLGİLENDİRİR
Ne için verildiği belli olmayan gazete ilanlarınında yapılan ihalesiz satın almalarda en yüksek miktarda para ödemesi yapılanlardan biri olan Ö.K.'nın gazete ilanlarıyla kendisini aklama çabası içerisine girerken kullandığı kelimelerde de kendisine para ödenerek yapılan satın almaların başkasının alın karası olduğu düşüncesini pekiştirecek cümleler kullanması hayretle karşılandı. Özellikle"Ücrada kuytuda işlenen ve kişiye ait bir fenalığın üzerindeki tecessüsü (Belli etmeden kendisini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma, anlama merakı) kaldırıp, yarı çıplak cemiyet meydanına atmak uyarıcılık olmasa gerek." cümlesi kendi firmasının da adının geçtiği soruşturmanın konuyu Savcılığa taşıyan gazetemizi ilgilendirmediği mesajı olarak algılandı. Vatandaşlar kamu parası ile yapılan yolsuzlukların tüm vatandaşları ilgilendirdiği, buralardan alınan haksız paraların herkesin ödediği vergilerden karşılandığını ve bu paralarda "Tüyü bitmemiş yetimin" de hakkının olduğunu ifade ettiler. Bu konuda yapılan haksız kazanç ve ödemeleri ortaya çıkararak yasaların ve yargının denetimine bırakılmasının vatandaşlık görevi ve gereği olduğu, gazeteciliğin de kamu hizmeti olması nedeniyle varsa yolsuzlukları kamuoyu'na duyurarak yargıyı harekete geçirme görevinin bulunduğu ifade edildi. Bekir DURAN