Mandalinanın kokusundan anlıyorum sonbaharın sonunun geldiğini.Ama diğer sonu
gelen şeyleri anlayamıyorum ipuçlarını takip ederek.Kendim için saklıyorum bu
defa, bir süre daha. Yere döktüğün yapraklarını topladım.Son baharındasın Bu defa
anladım.
Bir yaştan sonra kafa sesin inanmıyor artık, eskisi gibi karşındakinden her
duyduğun kelama.Küçük oyunlarla dolu Alis'e taş çıkaran masallara.Her söz,
inandırıcılığını koruduğı müddetçe kabul edilebilir.Ve sen karşındakini,
inandırıcılığını yitirdiğin anda yitirirsin.Seni dinler, seni anlar hatta sana
acır ama sana yaslanmaz.Ve sende latte'nin köpüğü gibi sönüverirsin gözlerinde.O
ilk zamanlarda uyandırdığın hayranlığınla birlikte.
Çok sevdiklerimizi affetmeyi çok isteriz.İstedikçe daha da çok lanet
ederiz.Aradaki o buz kalıbı asla kırılmaz.Ancak zamanla birazı erir.Tabi buda el
uzatmak için yeterli değildir.Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır
derler.Oysa insanlar genelde, üzerlerindeki o bir fincanlık hatırı dahi bir
yudumda bitiriverirler. Kredilerini çabuk tüketirler.Ve sonunda sizde sermayeden
yemeye başlarsınız.Her kaçan günü, kendinizden ödün vererek geçerirsiniz.Ve
maalesef kendi gökyüzünüzden dağıttığınız yıldızlar, bir gün gelir sizi
karanlıkta bırakır.Bence bırakın penceredeki yıldızları, sizde kalsın.Çünkü belki
bir gün sizden daha yücegönüllü birisi çıkar, çıkarıp penceresinden kendi
yıldızını size bahşeder.Ve böylece bir sabah uyandığınızda pencerinizde, o
sıcacık gülümsemesiyle parlayan kocaman yıldız, size bakarak biraz daha eritirir
içinizdeki buzları.
Günün Sözü;
''Belki Hiç Birşey Yolunda Gitmedi Ama Hiçbir Şey De Beni Yolumdan Etmedi!"
Che Guevara
Günün Şarkısı;
I Won't Let You Go - James Morrison