O kadar enteresan bir toplumuz ki anlatamam. Bize yakın birisi yanlış yapınca ona anında kılıf buluruz, bize uzak veya menfaatimiz olmayan biri ufacık bir hata yapınca da ortalığı velveleye veririz. Hiç unutmuyorum Belediye’de olduğum dönemde nereye gitsem bana Hasan Uçak’tan bahsederler, neden Belediye’nin O’na iş verdiğini sorarlardı. Ben o zamanlar Hasan Uçak’ı hiç tanımazdım, hatta adamı zerre kadar da sevmezdim, çünkü benim dünyamın adamı değildi. Bu adamı öyle kullandılar ki tarifi mümkün değil. Samsunspor’a para lazım Hasan Uçak ver, partiye para lazım Hasan Uçak ver, falanca adam geldi paraya ihtiyacı var Hasan Uçak ver. Garibim Hasan Uçak da bunlara güvenip verirdi. Zannederdi ki bunlar bu paraları bir yerden verecekler O’na. Oysa ki Hasan Uçak her aldığı işi çok yüksek kırımlar yaparak alırdı, işlerden para da kazanamazdı. Kazandığı paraların büyük bir kısmını diğer kamu kurumlarına yaptığı işlerden alırdı. Bir dönemin en büyük devlet müteahhitlerinden birisi Hasan Uçak’tı. Hatta adam bir veya iki yıl vergi rekortmeni de olmuştu. Ondaki makina parkını bugün yüz milyon liraya alamazsın.
Ancak Hasan Uçak’ı istedikleri gibi kullanamayan bazı siyasetçiler, adama öyle enteresan kumpaslar kurdular ki anlatamam. Adama önüne gelen ceza kesti, yetmedi A Takımı operasyonunda adamı içeri aldılar, ihale yasağı verdiler, kısaca adamı bitirdiler. Zavallı adam şimdi sakaklarda, kafelerde sürüm sürüm sürünüyor. Vezir Hazretleri adamı tepe tepe kullanmasına rağmen herkes adamın aleyhinde olunca dönüp tarafına dahi bakmadı ve adamcağız fena bir biçimde bitti. Bitti de kime ne faydası oldu derseniz, onu bana değil Böyyükşehirin çok kıymetli ve de Devletlü bazı bürokratlarına sormanız lazım. Bu zatı muhteruuunların daha düne kadar altlarında binmeye arabaları yokken şimdi yedi sülalelerine yetecek malları varsa bunda elbette bir hikmet vardır. Hani bal tutan parmağını yalar misali adamcağızlar balı tutmuşlar, parmaklarını da yalayacaklar hâliyle öyle değil mi?
Önceki gün bir internet sitesi Büyükeşehir Belediyesi’nde bir bürokratın oğluna Vezir Hazretleri’nin 73 milyon liralık ihale verdiğini yazmış. Haberi okuyunca sitenin sahibine çok kızdım, insan bu gibi haberleri yapar mı? Vezir Hazretleri karıncayı dahi incitmeyen, kul hakkına riayet eden, çalıştığı insanları asla satmayan!.....Allah dostu bir adamdır, böyle mübarek bir insanın günahı alınır mı? O’nu bu şehirde benden iyi tanıyan yoktur. O öyle akçeli işlere girmez, sadece yanında bulunanlar ondan habersiz!... malı götürürler; O’nun haberi olmaz!.. Haberi olunca da anında gereğini yapar. Örneğin merhum Kayıkçıbaşı dönemimde Nevzat Yavuz diye bir adam vardı, bu adam Belediye’nin kadrolu müteahhidi idi. Atakum’da bir ev yaptı. Bina dört, beş katlıydı. Gayri resmi olarak herkesin dairesi vardı orada ama resmiyette iş çok farklıydı. Biz o binanın resimleriyle haberlerini yapmıştık, kimse çıkıp da “Yok arkadaş bu bina bu adamın değil” diyemediği gibi binada otaran bazı zevat da anında başka yere taşınmıştı.
Merhum Kayıkçıbaşı’nın sağlığında bizim Bay Sercio’nun oğlu bir şirket kurmuştu, bu şirkete meşhuur bir Avukatın oğlu da ortaktı. Belediye’nin raylı sistemde ne kadar reklam panosu varsa hepsinin ihalesini o şirket almıştı. O şirket ondan sonra büyüdükçe büyüdü Allah yürü ya kulum dedi onlar da ha bire zenginleştiler. Haber sitesinin Vezir Hazretleri’ne “Bürokratın oğluna 73 milyon liralık iş verildi mi?” sorusunun muhatabı acaba bu arkadaşlar olabilir mi diye aklımdan geçmedi değil ama Vezir Hazretleri gibi mübarek bir adamın günahını almak da bize yakışmazdı. Zira adam 2006 yılı da Hacc’a gitti 26 gün kaldı, O’na biz Vekalet ettik; böyle mübarek bir adama böyle bir iftirayı atmak da olmaz yani di mi? Haa unuttum bir de umreye gitmişti di mi? Şu meşhur resimlerde Çemaati müsliminin ağabeyi olan kaçak bilmem kimle, yine tamamı Çemaati müsliminden olanlarla umreye gidip resim çektirmişlerdi ya, onu unutmuşum, çok özür dilerim.
Peki sadece bu arkadaşlar mı köşeyi döndü derseniz, merhum Kayıkçıbaşı’nın ölümünden sonra Fen İşleri Daire Başkanı olan arkadaş döneminde güneydoğudan bazı firmaların gelip Belediye’de iş yaptıklarını biliyorum, onunla ilgili detaylı yazıyı daha sonra yazacağım. Ancak geçenlerde dikkatimi çeken bir şey oldu, Atakum sahilinde bir kafede otururken yoldan geçen lüks bir BMV dikkatimi çekti, birde ne göreyim içerisinde benim Belediyede olduğum dönemde imamlıktan Belediye’ye geçen ve Kültür İşleri Daire Başkanı olan zat aracı sürüyor. Arkadaşın serveti sadece onunla da sınırlı değil. Çatalçam’da benim yazlığa yakın bir yerde yazlık da almış. Hemi de kimden almış biliyonuz mu, az önce anlattığım avukat var ya ondan satın almış. Sizin anlayacağınız bizim Vezir Hazretleri öyle bereketli bir adam ki anlatamam, yanında duran ya benim gibi gariban gazeteci oluyor, ya BMV’ye biniyor ya da yedi sülalesine yetecek servete sahip oluyor; adam için vefasız diyen günaha girer haberiniz ola!.... Malın sağlıcakla.
Not: Önümüzdeki günlerde, Büyükşehir Belediyesi’nin 14 milyon liraya sattığı benzin istasyonunu alan SAMULAŞ’ın o istasyonu kime kiraya vereceğini yazacağım.