Altay'ı nasıl yenebiliriz?

Mert ORAL

 Altay maçına geçmeden önce bir iki kelam edelim Giresunspor deplasmanında alınan 3-2'lik mağlubiyet ile ilgili. Kaleci Okan'ın mağlubiyetimizin baş sorumlusu olduğu aşikar. Böyle kaleciler ancak Akıllı Tv'de komik goller kuşağında görülebilir. Ancak tek sorumlu Okan değil. Gole ihtiyacımız olduğu dakikalarda dar alanda adam eksilten tek oyuncumuz olan Oktay'ı oyundan alan ve son 2 haftadır S.O.S verse de, dış sahada iyi performans sergileyen savunma kurgumuzu Kenan uğruna bozan sayın Kalpar da mağlubiyetin sorumluları arasında. Sezon sonuna kadar gol kaçırma rekorunda altın madalya alması beklenen Savaş'ı da unutmamak lazım.
 
 3 maçta 0 çektik, artık önümüzde bakmalıyız. Sıradaki rakip Altay. Altay'ın puan sıralamasındaki yeri ve takımımızın bu sene hem ligde hemde kupada İzmir takımları karşısında puan alamaması gibi enteresan bir istatistiğe rağmen Altay'ı yenmemiz şart. Şimdi Altay'ı nasıl yenebiliriz onu düşünelim ve dilimiz döndüğünce Altay'ı irdeleyim.
 İzmir'in zenginlerinin takımı diye anımsanan Altay bu sene maddi olarak büyük sıkıntılar yaşıyor. Devre arasında 4-5 As oyuncusu ile yollarını ayıran ve Musa Çağıran'ı Galatasaray'a sezon sonunda vermek opsiyonu ile satan İzmir ekibinde yönetimle, taraftar arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Taraftarın baskısı sonucu Fuat Yaman'ın görevine son veren yönetim, takımı altyapı hocalarından Zafer Bilgetay'a emanet etti. Zafer hoca yönetiminde 3 maçta 9 puan topladıktan sonra tekrar düşüşe geçen İzmir ekibinde, Zafer hocanın durumu tartışma konusu oldu. Taraftarlar yönetimden daha tecrübeli ve takımı disipline edecek bir teknik sorumlu bekliyor ancak maddi sıkıntılar nedeniyle yönetim sezon sonuna kadar altyapı hocaları ile maratonu tamamlama fikrinde.
 
 Disiplin problemi, Altay'ın saha içi disiplinine de yansımış durumda. İkinci yarı itibariyle büyük bir düşüşe geçen İzmir ekibi, 90 dakikalık dilimde kopuk bir futbol oynuyor. Yani Altay'ı oyundan düşmüş bir zaman diliminde yakaladığımız anda, tempomuzu yükseltip, gol arayışlarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Kadro yapısına baktığımız zaman, iyi kapanan ekiplere karşı set hucümunda başarısız bir ekip olduklarını görüyoruz. Bunda Mardinspor ve Karşıyaka'daki formunu mumla aratan pivot santraforları Şehmus'un düşük performansı da etkili. Ümit milli forvetleri Burak Çalık, büyük bir düşüş içinde. Son haftalarda izlediğimiz Burak, fizik olarakta etkisiz gözüküyor. Ancak bu iki oyuncuya çok dikkat etmek gerekiyor zira her ikisinin de ayakları oldukça çabuk ve kısa zamanda ivme kazanarak kale önünde tehlike yaratıyorlar. Savunmamız bu ikilinin verkaçlarına ve Burak'ın çarpraz koşularına dikkat etmeli.
 
 Orta sahalarına baktığımız zaman Tiago'nun takımın gidişatına nazaran performansını yükselttiğini görüyoruz. Tiago'da bilekleri çok ince ve dar alanda çok çabuk oyuncu ekarte edebilen bir isim. Dış saha maçlarında pek etkili olduğu söylenemez zira Arjantinli yıldız dar alanda daha etkili bir oyuncu. En büyük özelliği de tehlikeli noktalarda faul kazanmayı çok iyi biliyor, fiziğini iyi kullanıyor, orta saha elemanlarımız dikkatli olmalı. Kaleye yakın mesafelerden ve köşe noktalardan kullandığı duran toplar ise oldukça etkili. Altay ligin en iyi duran top organizasyonu yapan takımlarından birisi diyebilirim, aman dikkat! Galatasaray'a transfer olan Musa Çağıran ise transferin de etkisi ile bir düşüş yaşıyor. Ancak Musa'da ligde pek az oyuncuda vakıf olan oyunu iki yönüyle oynama özelliğine sahip. Topla çıkışları çok süratli, zaman zaman hucüm gücünde savunmanın arkasına sarkıyor. Burak ile verkaçlarına dikkat etmek lazım, süratli bir oyuncu, oldukça da güçlü.
 
 Altay'ın savunma ve kalesine baktığımız zaman ise, ekstra bir özellikli oyuncuları yok. Kalecileri Kılıçarslan ve stoperleri Mehmet Budak ligin tecürbeli isimleri. Mehmet Budak'ın biraz ağır olduğunu ve Kılıçarslan'ın kalesinde biraz önde durmayı sevdiği tüyolarını verebiliriz. Özellikle ters ayakta yakaladığımız uzun şutlar ve aşırtma denemeleri hanemize gol olarak yazılabilir, aklınızda bulunsun.
 
 Ve gelelim bize. Hüseyin Kalpar'a güvenimiz yerinde. Savaş'ın savrukluğu bu hafta son bulur, Turgut devre başındaki ritmini yakalar, Oktay oyundan soğutulmaz, savunmada daha dikkatli ve dirençli olursa yukarıdaki Altay'ın özelliklerinin hiçbirini kullanmamıza zaten gerek kalmaz.
 
 Altay taraftarı bizi 4-0 kaybettiğimiz kupa maçı öncesi çok iyi ağırlamıştı. Gerek Alsancak'ta, gerekse stad içindeki misafirperverlikleri görülmeye değerdi. Gelen Altay taraftarlarını da o şekilde ağırlamamız gerekir diye düşünüyorum.
 
 Allah yardımcımız olsun ..
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.