Yılbaşına sayılı günler kala caddeler, vitrinler süsleniyor.Klişe söylemler,karşıt aşağılamalar ve eleştiriler her yıl olduğu gibi tekrarlanmaya devam ediyor. Ancak ben miladi yılbaşını kutlayanlardan bahsetmek yerine alternatif yılbaşı kutlaması olarak sunulan Mekke'nin Fethi programından bahsetmek istiyorum. Bu programa katılan biri olarak iyi niyetlerle düzenlendiğini ancak sağlam zeminin olmadığını düşünüyorum.
31 Aralık gecesi bazıları çalgı çengi yapıyor biz de def çalarak ilahi söyleyerek bu geceyi Mekke Fethi gecesi yapalım mantığı ile yola çıkılmış. Bunun bir öneri olduğunu dile getiriyorum çünkü Mekke geçerli kaynaklara göre miladi 6-11 Ocak 630 yılında fethedilmiş. Sırf miladi yılbaşı kutlamalarına alternatif olarak 31 Aralık gecesi kutlanıyor. Hicri yıla göre Ramazan ayının 13 ya da 20. gününe denk gelen bu günün kimsenin aklına gelmemesi de bir o kadar garip!
Şimdi diyeceksiniz bu gecenin böyle bir programla geçiriliyor olmasının topluma ne zararı var?Somut bir zararı anında ortaya koymak mümkün değil, ancak bu program içgüdüsel davranan müslüman davranışlarını güçlendiriyor. Demem o ki; Türkiye Müslümanları İslam dinini kişilere göre yaşamaktan kendini hiçbir zaman alıkoyamadı. Bu toplumda dinle ilgili soru sormayı isyan saydıranların var olduğu yadsınamaz.Şimdi bu tür programları insanlara açıklamadan yanlış bir tarihle sunumunun yapılıyor olması ve bunu sorgulamadan insanların içgüdüsel orada yer alması bence o toplumun gelecek nesilleri için tehlikedir. Dini konuların bilinmemesinden kaynaklı olarak İslamiyet'in bu tür yanlışlıklara alet edilmesi karşısında, iyi niyetlerin terazisini doldurmak mümkün olmayacaktır. Farkındalığın olmadığı bu programlarda çok ilginçtir ki tarihi ve dini bilgilere kısıtlı yer verilip sadece okumaların ve ilahilerin yoğun olması da yine insanları öğrenmeye güdülemek yerine çekilişler yapılarak o geceyi şölen havasında alternatif yılbaşı kutlaması olarak önümüze çıkarıyor. Ayrıca, ılımlı İslamiyet'in günümüz yüzyılda mevcut olması da bu tür kutlamaların dini açıdan uygun olup olmadığını sordurmaya engel! Gözlem amaçlı katılmış olduğum bu programlarda ilahilere alkış tutup eğlenildiğini dahi gördüm. Bu yanlış eğilimin toplum tarafından sorgulanması için bu hafta bu konuya değinmek istedim. Bilgi sahibi olarak anlayan inanların var olduğu bir toplumda yaşamak istiyorsak bu tür yanlışlara dur dememizin gerekli olduğunu biliyorum. Ancak buna rağmen bu yılda 31 Aralık gecesi bazı insanlar ilahi fonunda Hac-Umre çekilişi yaparak 2013 yılına girecek. Sadece bu yıl değil gelecek yıllar da devam edecek olan bu kutlamalara son olarak söylemek istediğim: Müslüman'ın kılıfa ihtiyacı yoktur, net ve doğrudur. Toplumun muhafazakar kesimi bu kompleksli davranışlara son vermelidir.