Altın Semer Vursan da…

Bundan yaklaşık yedi sekiz sene önce Çarşambaya İlçe dışından turistik amaçlı gezi ve eğlence için aileler gelecek dense idi aklımıza gelen ilk soru : 'Köye kim gelir?' olurdu.


Fakat bugünün gelişen ve büyüyen Çarşambası, hayata geçirilen projelerle, ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak duruma geldi. Yapılan projeler, çalışmalar, sosyal tesisler öncelikle Çarşambanın insanını kendi ilçe sınırları içerisinde tutuyor, sonra da Çarşamba dışındaki insanların dikkatini çekiyor. Somut bir şekilde bu durumu ele alıp 'Bu çalışmalar nedir?' dersek şu şekilde örneklendirebiliriz.


Örneğin; Halk arasında 'şarapçı' diye tabir edilen insanları bilirsiniz… İşi gücü olmayan, eline azıcık bile para geçtiği zaman şarap almak için büfelere koşa koşa giden insancıklar. Heeh işte o tiplerin takıldığı bir 'köprü altı' vardı. O insancıkların rahatlıkla girip çıktığı virane alanda şimdi ailelerin, gençlerin, rahat rahat gezip tozacağı, oturup eğleneceği bulvar aile çay bahçesi var.


Birde açık hava meyhanesi haline getirilenlerin kafaları çekip magandalık yaptığı, bundan dolayı üzerinize çelik yelek giyerek gidebileceğiniz, Çarşambanın pisinin b.konu, çöpünü attığı alanda şimdi; 1. lig takımlarının çoğunda olmayan spor kompleksi yapıldı. O kompleksin hemen yan tarafında, Yeşilırmak kıyısında 'Kano Su Sporları Merkezi ve Ferdi Spor Salonu' kuruldu. Ve bu tesis Türkiye'de 5. sırada. Yeşilırmak'ın her türlü nimetinden yararlanmaya çalışan Çarşamba, bunu iyi kullanarak kendine turizm sektöründe yer arıyor.

Bir de bu alan içerisinde birinci sınıf hizmet veren Göl Restoranı var, hemen onun önünde Türk kahvenizi içebileceğiniz bu yöreye özgü mimari yapısı olan ahşap ev… Yine Yeşilırmak kıyısında yapılan onlarca tesis…


Çarşambalılar tarafından 'Vay bee biz burada balık tutar, av yapardık' dedikleri 'kör ırmak' mevkii inanılmaz bir değişim yaşadı. Sıralayacak olursak: 5 bin kişinin çalıştığı yaş sebze ve meyve hali… Karmaşası, pisliği, sıkışıklığı ile bilinen, sokak aralarına çarşamba günlerinde kurulan tezgahların kaldırılıp bu alana taşınarak, herkesin rahatça alışverişini yapacağı, alışveriş yaptığı pazarcı esnafını bir sonraki hafta yerinde bulacağı Kapalı Pazar yeri… Yine bu alanda yükselen onlarca site, konutların inşaa edilmesi mini bir kentsel dönüşümün yaşanmasına sebep oldu. İşte Karadeniz'in incisi denilen Samsun'un, zümrütü olan Çarşamba'sının durumu en özet şekliyle bu.


Çarşamba'nın eleştirilecek bir yanı varsa o da; tüm bu hızlı değişimlere ayak uyduramayan azınlık konumundaki vatandaşlar. Yani, biten sigarasını on metre ileride ki çöp kutusuna değil de rastgele fırlatan, lama gibi tükürükleri olan, çıt çıt çıtlattıkları çekirdekleri ile beraber içtiği meşrubat kutusunu, çöpünü b.kunu yerlere fırlatan vatandaşlar… Bakışı, tavrı, despot yapısı ile rahatsız edici esnaflar... Böyle açıklamaların sonunda klişe bir laf vardır… 'Eğitim Şart'. Yok ben öyle demeyeceğim… Buna Çarşambalıların kendi aralarında, kendileri için sık sık kullandığı bir atasözü ile özetliyorum… Eşeğe altın semer vursan eşek yine eşektir… Son söz olarak diyebileceğin şey 'Umarım bu hızlı ve çağdaş değişimi, Çarşambalı gençlerde örnek alır'…


Allah gönlünüze göre en hayırlısı versin. Allaha emanet olun...