Çifti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün yapacağı yeni uygulamalarla, engelli ve yaşlılara ailelerinin yanında, bulundukları sosyal çevrede hizmet sunacaklarını belirterek huzurevleri gibi büyük ve toplu yaşamanın gerektiği kurumlarda, yaşlılara tam olarak istenilen şekilde hizmet vermenin çok da mümkün olmadığını ifade etti.
YAŞLIALARIN EVLERİNDE BAKIMINA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
Yaşlı ve özürlülere daha iyi hizmet sunabilmek, onların daha mutlu olmalarını sağlayabilmek için evlerinde desteklenmeleri yönünde çalışmaları olduğunu aktaran Çiftçi, şöyle konuştu: ''Yaşlı ve özürlülerin, evinde, mahallesinde, komşularıyla, tek başına bile olsa orada daha mutlu olduğunu görüyoruz. Tanıdık bakkalı gördüğünde daha mutlu oluyor, komşusunu gördüğünde daha mutlu oluyor. Yaş ilerledikçe insan yan odaya bile geçmek istemiyor. Yaşlılar için tanıdığın aşina olduğun muhitten ayrılmak çok zorlaşıyor. Bu yüzden, yaşlı için, engelli için birinci önceliğimiz yerinde desteklemek. Kurumlarımıza yerleştirilen yaşlılar, odasında tek başına kalmak istiyor, iki kişi bir odayı paylaşmak istemiyor, kendi mahremiyeti olduğunu düşünüyor doğal olarak. Kurumlarımızda genelde tek kişilik oda sayımız fazla değil o yüzden kurumsal bakımdan yaşlılarımız için istedikleri hizmeti veremeyebiliyoruz.''
HERŞEY AİLE BÜTÜNLÜĞÜNÜ BİR ARADA TUTMAK İÇİN
Uygulanmaya çalışan sistemin geniş aileyi desteklediğini ifade eden Çiftçi, şöyle devam etti:''Bu sistemle geniş aile destekleniyor. Geniş ailenin içinde sadece anneanne, babaanne değil büyük hala, teyze olguları var. Bu kelimeleri bile zamanla unutuyoruz, birlikte olmaya olmaya. Bayramlarda tatile gidiyoruz büyüklerimizin eli öpmek yerine. Bütün bunların çocuklarımız üzerinde de kötü etkileri oluyor. Büyüğüyle, dedesiyle akrabalarıyla büyümüş olan çocuklara baktığımız zaman sosyal ilişkileri düzgün, eğriyi doğruyu bilen, nerede sesini yükselteceğini, nerede oturacağını bütün bunları bilen çocuklarla karşılaşıyoruz. Öbür türlü, çekirdek ailede bilgisayar başında, iletişimi bozuk iki kelimeyi yan yana getiremeyen çocuklar yetişiyor. Bizim alanımız özürlüler ve yaşlılar ama dolaylı olarak bu konular da, aile konusu işimizin içine giriyor. Bizim desteklemeye çalıştığımız şey aile bütünlüğünü bir arada tutmak.''