AMACIMIZ ÜZÜM YEMEK BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL
Bugünkü yazıma bir fıkra ile başlamak istiyorum; hocanın birisi mahalleden bir hatunu ayarlamış ancak hatunun evine gitmeye cesaret edemeyince hatunla camiinin içerisinde beraber oluyor, cemaatin içerisinden birisi durumu fark edince hocayı takip edip camiide iş üstünde yakalıyor. Cemaat hocayı basmanın keyfini yaşamak üzere hocanın yüzüne tükürüp hoca bu yaptığın nedir diye soruyor? Hoca pişkin pişkin Sana Allah'ın evine tükürmenin hesabını sorardım ancak şimdi işim var deyip olayı kapatmaya çalışıyor.
Yaklaşık bir aydır İl Özel İdaresi ile ilgili yaptığımız yayınlar, sorduğumuz sorular, alınan cevaplar ve son günlerde yayınladığımız belgeler olayları tüm açıklığı ile ortaya koymasına rağmen, olayın muhatapları bu belgeleri verenleri araştırıp, onları cezalandırmanın peşine düşmeleri gerçekten akla ziyan bir durum. İşin daha da vahim boyutu dün görüştüğüm bir üst düzey yetkilisi bana ne dese iyi ;Daireyi ciddi anlamda hırpaladın, bu durumdan çok rahatsızım, yeter artık, bu konulara son ver.
Hani derler ya inandığını gibi yaşamaz iseniz yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız bu iş aynen öyle, olayın muhatapları yapılan bu usulsüz harcamaları hesabını sormaları gerekirken neden bu haberleri yaptık veya kimler bu belgeleri bize sızdırdı diye insanlara hesap sormaya kalkmaları bu işin ne noktada olduğunun açık delilidir. Ortada dudak uçuklatacak boyutta olaylar var iken yetkililerin olayların üzerine gidip, gereğini yapmaları gerekirken olayları ört bas etmeye veya belgeleri kimlerin bize verdiğini araştırmaları zihniyetlerinin göstergesidir.
Bu olaylar ortaya çıkmaya başladığında yok böyle bir şey, asla ortada belge falan yok dediler, biz ısrarla olayın üzerine gidince yapılan harcamalarla ilgili kafalarına göre cevap vermeye çalıştılar, yapılan ilk açıklamalar o kadar enteresan ki sormayın gitsin.Biz 2009-2010-2011-2012 yıllarının harcamalarını sorarken onlar önce bize 2012 yılında basın yayına yapılan harcamaları ve bunların içerisinde bizim gazeteye yaptırılan eki basına servis ettiler, buradaki amaç olayı farklı mecraya çekmekti ancak biz bunu anlayınca bu kez ikinci bir açıklama yaparak basın yayın organlarına yapılan abonelik ödemelerini yayınladılar, biz yine olayların peşini bırakmayıp asıl açıklanması gereken belgelerin açıklanmasını isteyince bu kez üçüncü basın açıklamasını yaptılar orada ise sadece basına yapılan abonelik v.s gibi basit ödemeleri açıkladılar.
Son basın açıklamasının ardından Aslan Karanfil Bey bir de basın açıklaması yaparak açıklamanın satır aralarında olayların basının iç çekişmesi olduğunu, yapılan harcamaların Valinin onayı ile yapıldığını, durumu hayret ve ibretle izlediğini söylemesi işin tuzu biberi oldu. Bu arkadaşlar yayınladığımız belgelerin bizde olmadığını, sadece faraziyeler üzerine yayınladığımızı zannettiler ancak biz gayet sabırlı bir biçimde karşıdan gelecek tavra göre kendimizi ayarladık ve yapılanlar karşısında elimizdeki tüm belgeleri yayınlamaya karar verdik.
Peki belgelerde ne var derseniz konuyu özetleyecek olur isek yapılan satın almaların tamamı 22/d olarak adlandırılan ihalesiz satın alma yöntemi kullanılarak yapılmış, bu yasa gereği her yıl kamu bütçelerinin yüzde onunun geçmemek üzere acil ihtiyaçların temini için kullanılması gerekirken burada çok farklı kullanılmış. İl Özel idaresi bütçesinden iki kişinin sahibi olduğu firmalardan sürekli olarak satın alma yapılmış, ajanda yapımından rozet alınmasına, bayrak direği dikilmesinden sticker alımına, muhtelif kırtasiye alımından fuar standı kurulmasına varıncaya dek her şey bu firmalar üzerinden temin edilmiş.
Elimizdeki evrakları yayınladığımızda olayların arka planını daha rahat görme imkanınız olacak, bizim amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil, biz kimsenin siyasi hayatını veya kariyerini bitirmek üzere yola çıkmadık. Amacımız sadece ve sadece kamu malının çarçur edilmesinin önüne geçmek veya yapılan yanlış işlerin yasal mercilere intikal ettirilmesini temin etmektir. Bu evrakları yayınladıktan sonra cumhuriyet Savcılığına da dosya olarak sunacağız, Cumhuriyet Savcılıkları devreye girdikten sonra bizim işimiz biter. Bundan önceki KIZILAY, HAZİNE, SÜPÜRGE operasyonlarında yaptığımız ne ise şimdi de aynısını yapmaya çalışıyoruz. Sizin anlayacağınız hedefimiz üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Umarım kamuya ve Topluma yararı olur. Kalın sağlıcakla