Türkiye, her gündemine aldığında şiddetle kıvrandığı ve tedavisini sürekli olarak ötelediği ve yeni bir başağrısına daha sebep olan, Anayasa Mahkemesi"nin başörtüsü yasağı ile ilgili açıkladığı gerekçeli kararı tartışıyor
Yakın geçmişte hatırlayacağınız gibi, TBMM"de üniversitelerde öğrenimini sürdüren öğrencilerin kılık-kıyafetlerini ve özellikle başörtüsünü içeren maddelerindeki değişiklik, 411 oyla kabul edilmişti. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte CHP ve DSP"li milletvekilleri Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak bu yasa değişikliğinin iptalini istemişti
Gelinen süreçte, kamuoyunun Anayasa Mahkemesi"nin Anayasa"nın 148. maddesinde belirtildiği gibi, anayasa değişikliğini şekil yönünden değerlendireceğini ve kararını da buna göre vereceği yönündeki demokratik beklentilerini sona erdirerek açıklanan gerekçeli kararla bir anlamda hukuk skandalına imza atılmıştır
Yani, AYM"nin 9'a 2 oy çokluğu ile aldığı, Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddesindeki değişikliğe yönelik iptal kararının gerekçesi, yüksek yargı organının başörtüsü yasağı konusunda nasıl bir yere gelip durduğunun hukuk kabul etmez trajik bir örneğidir aslında bu yaşanan
Öncelikle, bizzat AYM Başkanı Haşim Kılıç ve Üye Sacit Adalı"nın sonuca ilişkin değerlendirmeleri, hukuk çevrelerinin destekleyici açıklama ve yorumlarından da görüyoruz ki, demokratik işleyiş, deyim yerindeyse ağır bir trafik kaza geçirmiştir... Bu kararla birlikte, Meclis'in yasa yapma, toplumun sorunlarına çözüm üretme yetkisine de sınırlandırma getirilmiş, Meclis"in iradesi, ipotek altına alınarak, dar bir alana hapsedilmiştir
Parti kapatma davasına gelince; o, bu kararın gölgesinde, minimize edilmiş, yalnızca bir ayrıntıdan ibaret, önemsiz bir vakıa durumundadır artık
Bu sınırsız yetki aşımıyla, ister; Anayasa Mahkemesi üyelerince ülke yönetimi bir gurubun hükümranlığına sunulmuştur deyin, isterse, adeta bir 'yargıç darbesi yapılmıştır deyin Buradan anladığımız, millet adına karar verenlerin, değerlerini, temel hak ve hürriyetlerini, adaleti, demokrasiyi, cumhuriyet inançlarını yoksaydıkları ve yargıçlar oligarşisinin ülke yönetimine el koyarak, asla kabul edilemez, anti-demokratik bir yönetim anlayışını ülkeye ve insanlarına dayatmak istemeleri sonucudur ne yazık ki
Ne yazık ki, kararın özünde, Devletin kuşatıcılığı out, Jüristokrasi"nin dayatıcılığı in olmuştur
Öyleyse; bu yetki aşımı hamlesi, Anayasa Mahkemesi"ni Meclis'in de üstünde kılma anlayışının bir ürünü, Totaliter, Jüristokratik bakış açısının, millete demokrasi adıyla diktatörlüğü dayatmanın değişik bir biçimi olmaz mı?
Milletin varlık nedenleri olan temel yaşamsal değerlerini vehim ve varsayımlarla yasak ve suç kapsamında değerlendirmek, ayıplarını ve tabularını bir bir terk etme çabasında olan dünyanın son yüzyılında, bu düşünce ve anlayış biçimi evrensel hukuk normlarıyla ne kadar bağdaşır?
İnsan haklarının, laikliğin, inanç özgürlüğünün, öğrenim hakkının ihlali ve gaspı olarak altı kalın çizgilerle çizilen bu kararın, devletin varlık temellerine, anayasaya, uluslararası sözleşmelere, yasalara aykırı bir yorum olduğu ve Anayasa Mahkemesi"nin bu kararla yetkisini aştığı, bilirkişilerin de ortak kanaatidir Bu karardan en çok zarar görenin AYM"nin kendisinin olacağı yine bilirkişilerce altı çizilen bir gerçektir O halde?
O halde; başörtüsü yasağı yada serbestisi, Meclis"in çıkaracağı bir kanunla uygulamaya konulmadıkça yasal zemininden ilelebet yoksun olacağı artık anlaşılmalıdır...
Yapılması gereken tek şey, İktidar Partisi"nin zaman kaybetmeden yerine getirmesi gerekli olan tarihi sorumluluğu olarak; AYM"de yapısal değişikliğin gerçekleştirilmesini, görev ve yetkilerinin yeniden tanımlanmasının sağlanmasına öncülük etmektir
Artık yeni bir anayasa
Bunun yolu da, ülkenin önünü tıkayan, demokratik sistem üzerinde bürokratik vesayete zemin hazırlayan, 12 Eylül Anayasası"ndan topyekün kurtularak, toplumu kucaklayan, özgürlükçü, katılımcı, evrensel değerlerle donatılmış, yeni bir sivil Anayasa"nın yapılmasından geçiyor
Yoksa, kısaca ülke, toplumsal barışını baltalayan, hukukun üstünlüğünü ve demokrasisini yok eden, kalkınma ve gelişmesini engelleyen bu baş ağrısından kurtulacak gibi görünmüyor