ANILAR

Mert Varıcı

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, devlet yönetimini devirme amaçlı bir komploya karıştığı için tutuklanır. 1849’da aylarca hapis yatar. O ve diğer komplocular vurulup idam edilirken, Çar tarafından affedildikleri haberi geliyor. Ölümün eşiğinden döner o zamanlar henüz 28 yaşındadır. Ancak ağır iş cezası nedeniyle Sibirya’ya gönderilir ve toplam 10 yıl hapis yatar. Bu cezayı çeşitli yerlerde geçirir. Sonra ünlü romanlarını yazmaya başlar. 1862’de Ölüler Evi’nden Anılar yazıyor. Bu roman aslında yazarın hapishane günlerini anlatıyor. Kürek cezası ile hüküm giydiği günleri anlatır. Gözlerden uzak, Sibirya kasabasının tasviri, tanımı ve insanların ulaşılabilirliği nezaketle anlatılıyor. Rus adalet sistemi kötü eleştiriliyor. Zorla çalıştırma ve ağır çalıştırma cezası, özellikle de kıdemli askerlerin alınlarının mühürlenmesi gibi cezaların insani olmadığı belirtiliyor. Özellikle hücre hapsi ve kırbaç cezaları tutukluları rehabilite etmiyor ve onları daha da azaltıyor, böylece serbest bırakıldıklarında aynı suçları işliyorlar. Hapishane ölüler için bir ev gibidir. Bura da hayat zor. Her şey paradır. Birbirine acımasızca davranan tutsaklar her türlü kötülüğü yaparlar. Her şey var, özellikle votka kaçakçılığı. Parayı veren kişi dışarı bile çıkabilir. Soylu mahkumlar asla sevilmezler, sürekli tacize uğrarlar, aşağılanırlar ve hatta dövülürler. Hastane mahkumlar için bir dinlenme yeridir. Hasta numarası yaparak hastaneye gitmeye heveslidirler. Hastane aslında pek iyi bir yer değil. Özellikle cellatlar, aşağılık yaratıklar olarak tanımlanır. Bu cellatlar her türlü rüşveti alıyor. İnfazı hızlı ve çabuk yapacaklarına ve tonlarca para alacaklarına söz veriyorlar. Para almazlarsa sancılı ve yavaş bir infaz gerçekleştirirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.