ANKARA"NIN KUMUNA, FATURANIN BEREKETİNE BAK!
Bilmem hatırlar mısınız, bundan bir kaç yıl önce batan bankalarla ilgili bir reklam vardı. Falanca ilin neyi meşhur diye sorduktan sonra, o ilin meşhur olan malını söyler ve ilgili bankanın reklamı yapılırdı. Bu reklam hayli etkili olmuş ki, biz de unutamadık. Bir haftadır da Ankara"nın neyi meşhur? diye sürden anons giriyoruz. Girme nedenimiz, haberi yapmadan önce sizlerin dikkatini çekip, haber yapıldığında olayın vahametini görebilmeniz ve kaçırmamanızdır.
Çoğu zaman yakınlarım ve dostlarım neden insanlarla uğraştığımı, boş verip, rahatıma bakmamı tavsiye ediyorlar. Bu tavsiyeler gerçekten dost tavsiyeleri ve dediklerinde de haklılar ancak Yüce Allah her insanı değişik fıtratta, değişik kabiliyette ve değişik kişilikte yarattığından bazı tepkiler insanın elinde olmadan gelişiyor. Örneğin ortada bir haksızlık olduğunda ister istemez yapım gereği tepki veriyorum, vermediğim zaman sanki kendimi inkâr etmiş veya o suçu kendim işlemiş gibi bir psikoloji oluşuyor bende. Diyeceksiniz ki, "biz zaten seni tanıyoruz, bu kadar ayrıntı vermene gerek yok". Haklı olmasına haklısınız da, bugünkü köşe yazımızda konu olacak arkadaşımızın biraz canı yanacağından, bazıları neden o kadar üzerine gittiğimi merak edebilirler. Ondan izahat verme gereği duydum. Dikkat edecek olursanız gazete kurulduğu günden beri üzerinde durduğum kişi sayısı 20-25"i geçmez, hep aynı kişilerin icraatları ile ilgileniyorum. Çünkü bu zat-ı muhteremler hem iktidar partisine mensup kişiler, hem de sürekli yanlışta ısrarcı davranıyorlar. Bugünkü manşet haberimizde de gördüğünüz gibi iktidar partisine mensup bir siyasetçi yaptığı inşaatların maliyetini yükseltebilmek için ta Ankara"dan Samsun"a kum getirdiğini belgeleyecek kadar!... Becerikli bir iş adamı olduğunu ispatlamış, bize de bunu yazmak kaldı. Becerikli iş adamımızın elimde tam 31 tane faturası mevcut, bu faturaların toplamı yaklaşık 250 bin TL tutarında, kesilme tarihleri ise 01.09.2009 ile 31.09.2009 tarihleri arası, yani bu becerikli iş adamımız bir aylık süre içerisinde Ankara"dan Samsun"a inşaat kumu, inşaat demiri, çimento, boya, fayans, parke vesaire satın alarak getirmiş ve iş yapmış. Diyeceksiniz ki, "Bu işin anormalliği neresinde?". Çok doğru bir soru, ancak ben yaklaşık 25 yıldır inşaat yaparım, henüz Ankara"dan Samsun"a inşaat kumu ve inşaat demiri geldiğini görmedim, hatta babam Ankara"da yetmişli yıllarda biri Etlik"te, diğeri Keçiören"de olmak üzere iki inşaat yaptı, ben de yanındaydım, kumu değil Ankara"dan temin ettiğini, başka şehirlerden getirttiğini hatırlıyorum da, Ankara"dan Samsun"a kum geldiğini hatırlamıyorum. "Peki ilimizde Türkiye"nin en büyük demir haddehanesi varken Ankara"dan demir satın almayı çok mantıklı buluyor musun?" derseniz, "Becerikli iş adamı olursanız, olabilir" derim. Yine aynı şekilde çimento fabrikası şurada burnumuzun dibinde iken ta Ankara"dan çimento satın almanın hikmetine ne demeli? Diğer kesilen faturaların detayına inmek istemiyorum ancak faturayı kesen iki firmayı aradım, her iki firmanın da telefonlarına bakan yok. Arkadaşlardan inşaat kumu isteyecektim ve soracaktım, bu kum nerenin kumu ancak muhatap bulamadım. Bu faturaların toplamının KDV matrahı 45 bin TL civarında yani şayet faturalar naylon ise devlet sadece KDV olarak 45 bin TL kayba uğramış, ayrıca bir de inşaatın maliyeti şişirilerek, devlet gelir vergisinden mahrum edilmiş, sizin anlayacağınız Yağma Hasan"ın böreği, "Ye Hasan Ye", bu ülke nasıl bu hale getirildiğini bilmem anlatabiliyor muyum. Bu işi yapan insanların ömrü hayatı böyle geçti, gidin Mehmet Aydın Devlet Hastanesi"nin arşivlerine bakın Anap"ın iktidar olduğu dönemde her yıl hastanenin mobilyaları değiştirilirdi, yapan firmanın sahipleri de ne tesadüfdir ki yine bu olaya imza atan şahıslar! Bu firmanın sahibi ve iki oğlu çok yakinen tanıdığım insanlardır. Akşam oturup, planlarlar, hepsi ayrı ayrı partilerde siyaset yaparlar, hangisinin partisi iktidarda ise onun üzerinden iş yaparlar, ama Adili Mutlak olan Yüce Allah hiçbir zaman bu tür insanın iki yakasını bir araya getirmez. Bu bizim becerikli iş adamlarından oluşan aile şirketi daha önce de ciddi bir ekonomik krize girmişti ancak bu tür alavereleri ve İl Başkanı ile olan ortaklıkları sonucu toparlamışlardı, son günlerde bu şirketin yine sıkıntıda olduğunu duydum hatta İl Başkanı Hazretleri ile olan ortaklıkları da sona ermiş, Bankalardan kredi alamıyorlarmış, kendilerine kefil olacak insanlar arıyorlarmış. Ticarette hayli becerikli olan şirket ortaklarından birinin de siyasette hak etmediği halde İl Genel Meclisi üyesi olması kendisine yetmemiş gibi şimdi de yurt dışından diploma alıp, mebus olmaya uğraşıyormuş haberiniz ola!..Ne diyelim ticarette bu kadar becerikli olan elbette siyasette de becerikli olur.Ancak unutmamak gerekir ki, Cenabı Hak toplumun hakkını kimsenin karnında bırakmaz ancak biz kendimize düşen görevi yapmak zorunda olduğumuzdan bu detayı sizlerle paylaşmak zorundayız. Biz görevimizi yaptık, şimdi sıra Maliye"de, talep etmeleri halinde faturaların fotokopilerini vermeye hazırız, talep etmekten korkarlarsa onun da gereğini yapmaktan geri kalmayacağımızı bilmeniz dileğiyle hoşça kalınız.