ANKETLER MEYVELERİNİ VERMEYE BAŞLADI!..
Gazetecilik mesleğine başlamamın en önemli nedeninin sektördeki yanlışları düzeltmek olduğunu her fırsatta dile getiriyorum. Birkaç gün önce Trabzon'dan bir arkadaşım aradı. Suriye'den ülkemize kaçmak zorunda kalan bir aileye sahip çıktığını, bunu duyan yerel basın organlarının olayı haber yapmak istediklerini ancak basınla ilgili endişeleri olduğundan bu konuda çekimser davrandığını söyledi.
Arkadaşımla yaptığımız telefon görüşmesinin ardından gazeteciler, arkadaşımızdan habersiz Suriyeli vatandaşın resmini çekip haber yapmışlar. Yapmışlar yapmasına da adamcağızın söylediği hiçbir şeyi yazmamışlar. Kafalarına göre yazarak kamuoyuna sunmuşlar. Arkadaşımın olaydan ötürü bir hayli canı sıkılmış ve beni arayıp durumu paylaşmak istemiş. Ona dedim ki; Hocam hiç canını sıkma bu sektör böyledir. Sen ne dersen de onlar işlerine nasıl gelirse öyle haber yaparlar
Arkadaşımızın derdi Suriye'deki savaştan kaçan aileye sahip çıkmak ve onların mağduriyetlerini gidermek. Gazetecilerin derdi ise kafalarına göre haber yapmak. Böyle gazeteciliğe lanet olsun. Yaptıkları haberle Suriyeli vatandaşın verdiği beyanatın uzaktan yakından ilgisi olmadığı bir yana sanki adam buraya para kazanmaya gelmiş gibi haber yapmaları tamamen insanı çileden çıkartıyor.
Bundan yaklaşık altı yıl önce yaşadığımız A takımı olayının ardından yerel gazetelerin yapmış oldukları haberlerin tamamını sakladım. Sadece gazetelerin haberlerini değil, köşe yazarlarının yazdıkları yazıları da kesip sakladım. Bırakın o haberleri bir gazetede gölge adam adı altında köşe yazan bir siyasetçi ile gazetecinin yazdıklarının tamamını kesip sakladım. Zamanı geldiğinde sizlerle paylaşacağım. Bu haberleri ve köşe yazılarını yazan arkadaşların o günlerde yazdıkları ile şimdi yazdıklarını gördüğümde bu kadar da olmaz diyeceğinizden eminim. O günlerde bu işin içerisinde rant var. Kulübün parası yenmiş, birileri malı götürmüş diyenler şimdi o birilerinin kalemşörlüğünü yaptıklarını gördüğünüzde aklınız şaşacak.Bu detayları verme nedenim mesleğimizin içerisinde bulunduğu durumu siz değerli okurlarımıza anlatmaktır.
Bilmem hatırlar mısınız bundan henüz birkaç ay önce bazı gazeteler TSO da yapılan seçimle ilgili anketler yayınlamışlardı. Anketlerde birileri çok oy alıp, birileri ise yerlerde sürünüyordu. Seçim sonuçlarına bakıldığında bu gazetelerin anketlerinden en yüksek oyu alanlar mensup oldukları meslek gruplarının sandıklarından delege dahi çıkaramadılar. 2007 yılında yapılan genel seçimlerde ben ve Kayıkçıbaşı Medresei Yusufiyyede idik. O günlerde yine aynı yerel gazeteler her gün seçim sandığı kurup halk şunu istiyor, bunu istemiyor, sandıktan şu çıktı, bu çıktı gibi uyduruk anketler yayınlıyorlardı. Anketlerde birinci sırada çıkardıkları isimlerden bir kısmı şimdi Atakum Belediye Başkan Aday adayı. Hatırladığım kadarıyla o günlerde önce ANAP, sonra DYP, daha sonra da MHP den milletvekili aday adayı oldu. Değil milletvekili listelerinin seçilecek yerlerine getirilmeyi, seçilmeyecek yerlerine dahi giremediler. Bu izahatı yapma nedenim son günlerde yapılan anketlerle ilgili geçmişi bir hatırlamanıza ışık tutmaktı.
Son günlerde aynı gazeteler anketler yapıyor. Birileri anketlerde birinci çıkıyor, birileri sonuncu çıkıyor. Bazıları anketlerde hiç yok. Ben bu anketlere nasıl inanayım? Asla inanmadığım gibi bakma gereği de duymadım. Ancak haber merkezimizdeki arkadaşlar piyasada olup bitenden haberdar olmak adına okuduklarından dikkatlerini çeken bu konuyu benimle paylaştılar. Arkadaşlarımız gazetenin yaptığı ankette Bakan Suat Kılıç'ı çok gerilerde verince bizimkilerin bir hayli dikkatini çekmiş ve konuyu bana açtılar. Onlara dedim ki; Bunun sonucu yakında ortaya çıkar. Gerçekten aradan çok uzun bir süre geçmeden bir de ne gördük bizim anketçi gazete Büyükşehir Belediyesi'ne bir ek yapmış. Demek ki anket çok işe yaramış!.. Anket dediğin de böyle olur zaten!.. Gidersin araştırırsın, bakarsın kim daha fazla duygusal olup (vatandaşın oyunu alıp) birinci çıkarsa onu birinci gösterirsin (inandınız mı?) Sizin anlayacağınız anketler o kadar yararlı şeyler ki anlatamam!.. Gazeteler bu anketler sayesinde ayakta dururlar. Anket firmaları bu anketler sayesinde hayatlarını idame ettirirler. Siyasetçiler de bu anketler sayesinde listelerde istedikleri yere girerler.
İş sandığa gelince, ortaya da çok farklı sonuçlar çıkınca herkes kaçacak delik aramaya başlarsa hiç şaşırmayın.Geçtiğimiz hafta yazdığım köşe yazısında medya ayarlaması mı, yoksa siyasetin medyayı ayarlaması mı? Demiştim. O yazıyı okumayan arkadaşların okumasını tavsiye ediyorum.Yazının üzerinden henüz bir hafta dahi geçmeden dediklerim çıkmaya başladı. Büyükşehir Belediyesi ile en ufak bir yakınlığı olmayan hatta her fırsatta aleyhine haber yapan bazı gazetelerin Büyükşehir Belediyesi'ne ek yapmaları neyle ifade edilebilir siz takdir edin. Bizim telefonlarımızı dinleten hatta alan gözetlemesi dahi yaptıran bazı siyasetçiler kendi altlarının nasıl oyulduğunu da baksalar iyi olacak. Allah'a hamd olsun ki gazeteyi kurduğumuzda nerede duruyor isek bugün de aynı yerdeyiz. Kalın sağlıcakla