Anksiyetenin hafife alınacak bir rahatsızlık olmadığını, tedavisi yapılmadığı süreçte büyük problemler yaratabileceğini belirtti. Bununla birlikte Gül, anksiyete bozukluğu ile ilgilli hastaların en sık yönelttiği sorulara değindi.
Anksiyete kaygı bozukluğu nedir?
Kişilerin içinde bulundukları durumdan çok daha tehlikeli ve kötü bir sonuca ulaşacaklarını düşünerek yaşamış oldukları yüksek kriz durumun Anksiyete (kaygı) bozukluğu olarak isimlendirilmektedir.
Anksiyete nasıl anlaşılır?
Anksiyetenin anlaşılabilmesi kişilerin metabolik ve ruhsal yapısında barındırdıkları birtakım değişkenler üzerinden tespit edilebilir. Bunlar; kendini özgüvensiz hissetmek, gergin, kaygılı olma, cevresindeki kişilerin kendisi adına yapmış olduğu yorum ve ifadeleri gereğinden fazla takıntı haline getirme ve bu nedenle çevre ile iletişimde kopukluk yaşaması, korku ve üzüntü durumunu yersiz ya da gereğinde fazla yaşaması, kas ağrıları, kısa sürede yorulma, nabzın yükselimi ve nefes alımının -hızlanımı gibi farklı etkenler ile karşılaşılmaktadır.
Anksiyete neden olur?
Anksiyetenin oluşmasında tek bir neden yoktur. Kişinin küçük yaşta ya da sonrasında içinde bulunduğu aile veya çevresel faktörler ile yaşamış olduğu bir takım paylaşımlar sonucunda ortaya çıkması mümkündür. Bununla birlikte genetik faktörler de dikkate alınmalıdır. Kişinin geçirmiş olduğu stresli bir süreç ve buna bağlı travmatik sonuçlar hastalığın başlangıç göstermesine neden olan etkenlerdir.
Anksiyete tedavi edilebilir mi?
Bireylerin geçirmiş oldukları stres ve buna bağlı travmatik durumlar sonucu anksiyete bozuklukları yaşaması muhtemel sonuçlardır. Anksiyete tedavisi için doğruca uzman bir hekimle görüşülmesi gerekmektedir. Böylece uzman hekimin yapacağı psikiyatrik değerlendirmeler sonucu uygulanacak tedavinin niteliğini belirleyerek psikoterapi ya da ilaç tedavisi uygulayabilir.