Yeni hoca yeni heyecan, hafta içi oynanan kupa maçı da hırs sebebi olsa bir umut hiç değilse 1 puan alırız moral olur diye düşünürken, sonuç yine kocaman hüsran oldu bize. Dün gece de, bir şekilde deplasmandan puan alamadan dönmeyi başardık. Futbol böyle işte, puanı almak için hak etmekten çok gol atmak gerekiyor. Biz elimize geçen fırsatları harcamakta hiçbir sakınca görmezken, Altay bulduğu yarım pozisyondan skoru değiştirmeyi başarınca 1 haftalık İzmir tatili, bize bir kupa turu bir de 3 puana mal oldu.
Maçın başında kupanın etkisinden kurtulamamış, daha çekingen bir takım oyunu bekliyordum ancak, ilk 45 dakika da, gole kadar, her ne kadar halı saha takımı gibi kopuk olsa da, inanmış bir Samsunspor vardı sahada. Yenilen saçma golün sonucu, ikinci yarı inanç ta kaybolunca iyiden iyiye kopuk, 3 pası peş peşe yapamayan bir takım kimliği büründük üzerimize. Sonuç ise malum
Bahsetmek istediğim oyuncular var ama pozitif konuşamayacağım maalesef. Transferin son günü yapılan 13 transferde en çok göze çarpan isimdi İlhan Ummak. Orta saha oyuncusu olarak tanınan İlhan"dan sol bek yaratma çabalarının nihayete varamayacağını anlamak için kaç maç daha denemek lazım anlamak mümkün değil. Gerçi bu fizik-kondisyon ile sahaya bile çıkarılmaz ya, hadi biz mevkiye bağlayalım işi. Bir diğer isim ise Hakan Hacıbektaşoğlu. Gelir gelmez oynadığı futbolla içimizi umut doldurduktan sonra, takımın "yıldızlarına" ayak uydurmakta gecikmedi o da. Hala kaleyi düşünüyor olması güzel ama insan arada bir yanındakine pas verebilmeli değil mi? Asıl haklarında yazılması gerekenler, hakiki Samsunspor taraftarlarınca malum ama, benim bir kez daha adlarını anıp ne onları biraz daha havaya sokmaya, ne de bir kez daha aynı şeyleri dikte etmeye niyetim yok, kim şakşakçılıklarını yapıyorsa onlar atsın başlıkları büyük puntolarla.
Maçı bir kenara bırakalım, geldiğimiz durumdan bahsedeyim biraz. Son 4 maçında 11 gol yiyip, hiç gol sevinci yaşayamamış, ligde 17.sırada, deplasman galibiyeti olmayan, skoru değiştirebilecek maçın kaderine etki edebilecek hiçbir oyuncusu olmayan bir takımız. Zamanında kişisel işleri Samsunspor için bozulan yöneticileri topa tutan Samsun şehri, şimdi kişisel işleri bozulan ve nedense(!) hala Samsunspor için çabalayan idarecilere sesini çıkaramayacak durumda. Hiç mi acımıyor içiniz puan durumuna baktığınızda? Hiç mi iç çekmiyorsunuz şu takımın durumunu görünce? Başarılarıyla övündüğünüz takım, düştüğünde bir el uzatacak kadar aciz misiniz? Bu şehir ayaklanmadan, takımın ayağa kalkmasının imkanı yok, anlayın artık, anlayın lütfen daha da geç olmadan