Anne sütünün ishali önleyen en etkili yöntem olduğunu belirten Özel Bahar Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Irmak İpek, ishal olan bebeklerin emzirme sıklığının artırılmasını tavsiye etti.
Yaz ishalleri konusunda bilgi veren Uzm. Dr. Irmak İpek, ishallerin çocuklarda en sık 0-5 yaş grubunda rastlandığını ve bu yaş grubunda ölüme sebep olduğunu söyledi. Dünyada her yıl ishalden 4-5 milyon çocuğun yaşamını kaybettiği belirten Dr. İpek, ishalin oluşum nedenleri hakkında şu bilgileri verdi: Yaz aylarında yiyecek ve içeceklere bulaşan mikropların veya bunların salgıladığı toksinlerin bağırsak sistemine girmesiyle oluşan mikrobik kökenli ishallerde artış meydana gelmektedir. Bu artış, yüksek hava sıcaklığının, mikropların gıdaların içinde çoğalmasını hızlandırmasından, seyahatlerin artması ve beslenme düzeninin değişmesinden ve sineklerin çöp ve pisliklerle yiyecekler arasında mikrop taşıyan bir köprü oluşturmasından kaynaklanmaktadır. İshalle birlikte vücutta su ve tuz kaybı olur. Bu özellikle çocuk ve yaşlılarda ciddi sonuçlar doğurabilir. 'Dehidratasyon' olarak bilinen bu durum, kendini dil kuruluğu, gözlerde içe çökme, susama hissi, idrar miktarında azalma, halsizlik, sersemleme ve idrar renginde koyulaşmayla gösterir.
Yaz ishallerinin çok büyük kısmının antibiyotik kullanmadan kısa sürede iyileştiğini kaydeden Dr. İpek, yüksek ateş ve şiddetli karın ağrısı durumunda antibiyotik kullanmak gerektiğini ifade etti. İpek, bebeklerde ve çocuklarda şiddetli karın ağrısı, yüksek ateş, titreme, ishalin 3 gün içinde azalmaması, tekrarlayan kusma, aşırı susama, gözlerde çökme, kuru deri, kalp hızı artışı, dalgınlık ve bebeklerde bıngıldak çöküğü gibi aşırı sıvı kaybı belirtilerinde mutlaka doktora başvurulması uyarısını yaptı.
YEMEK KONUSUNDA ZORLAMAYIN
İshal süresinde iştahsızlık olacağından çocuğun yemek konusunda zorlanmamasını isteyen Dr. İpek, şu uyarılarda bulundu: Besinler sık ve ufak öğünler şeklinde verilmelidir. İshalde ilk tedbir olarak sıvı alımının artırılması ve uygun diyetle beslenmenin sürdürülmesidir. Uygulanması gereken diyetin de haşlanmış patates veya patates püresi, yağsız çorba, yoğurt, yağsız makarna ve pirinç pilavı, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte, yağsız peynir, ekmek, şeftali, elma ya da havuç püresi ve muz gibi besinleri içermesi gerekmektedir. Sıvı olarak da kaynatılmış su, ayran, şekersiz açık çay, şekersiz elma kompostosu, asitsiz maden suyu alınabilir. İshal olan anne sütü alan bebeklerin emzirme sıklığı arttırılmalıdır. Anne sütü almayan bebeklerin ise her zamanki mamasına devam edilmelidir. Çocuk her 3-4 saatte bir, günde 6 defa azar azar beslenmelidir. İshal durduktan sonra da 2 hafta süreyle her gün bir öğün fazla beslemek gerekir.
ANNE SÜTÜ İLE BESLENEN AĞIR İSHAL OLMAZ"
İshalden korunma yollarını da açıklayan Dr. İpek, şöyle devam etti: Anne sütü ile beslenme, ishal gelişmesini önleyen en iyi ve etkili korunma yöntemidir. Ayrıca anne sütünün, bebeğin immünolojik yanıtını artırma ve pasif immunizasyon sağlama, bağırsağı koruyan ve uygun bağırsak florasının devamını sağlayan faktörler içerme gibi önemli koruyucu özellikleri vardır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde genellikle ağır ishal görülmez. Anne sütü almaya devam eden ishalli çocukta, ağır dehidratasyon gelişme olasılığı pek azdır. Enfeksiyöz ishaller fekal-oral yolla bulaşır. Bu zincirin kırılması çok önemlidir. Hijyen kurallarına dikkat edilmesi ile enterik patojenlerin buluşması engellenebilir.
Dr. İpek, ishalden korunma adına kişisel temizliğe dikkat edilmesi, açıkta satılan su ve meyvelerin tüketiminde dikkatli olunması, çiğ sebze ve meyve tüketilmemesi, içme suyu ve mama hazırlanan suların kaynatılması, biberon, bardak, tabak ve kaşık gibi malzemelerin iyice yıkanmasını tavsiye etti.