Antalya Seyahatinde Yapılan Pazarlıklar

Arkadaşlarıma, "Ben Allah Dostuyum" diyorum da kızıyorlar bana. Bu kez diyorum ki, "Arkadaşlar Allah Düşmanı olmayan Herkes Allah Dostu sayılır". Bu sefer diyecek bir şey bulamayıp, susuyorlar. İyi de “Düğün değil, bayram değil eniştem beni neden öptü” misali nereden çıktı bu Allah dostu hikayesi demeyin. Malumunuz geçtiğimiz hafta birileri iş için, birileri gezmek için, birileri de şehri terk etmek adına Antalya"ya gitti. "Neler oldu Antalya şehrinde?" diye merak edenleriniz olabilir, sabırlı olursanız neler olduğunu da öğreneceksiniz.
Dünkü yazımızda yeni ittifaklardan, yeni oluşumlardan, yeni projelerden bahsetmiştik. İşte bu projelerin plan ve programlarının bir bölümü Antalya"da gerçekleşti. Antalya seyahati enteresan rastlantıları da beraberinde getirdi. Yoğun ve hummalı geçen seçim çalışmasının ardından yorgun ve bitap düşen Vezir hazretleri, istediği oy oranını almış olmasa bile istemediği bazı Belediye Başkanları"nı koltuklarından indirmiş olmanın keyfini çıkarmak amacı ile soluğu Antalya"nın sıcak sularında alınca, seçim döneminde gece, gündüz demeden, varını yoğunu ortaya koyup, çalışan teşkilat Başkanı da sağlık sektöründeki işi dolayısı ile Antalya"ya gidince tesadüfi!... olarak yolları aynı ilde birleşen kader arkadaşları gurbette bir araya gelip, şehirde olup bitenleri tartıştıkları sırada, eski S.S.K. Başhekimi olan Çarşambalı dostumuz da işi gereği bu şehirde bulununca istemeyerek!... de olsa bu zatı muhteremlere arkadaşlık kulak misafiri olmuş, tam o sırada yapılacak olan İl Kongresi"nde Vezir Hazretlerinden destek isteyen teşkilat başkanı istediği desteği alabilmek için bizim eski Başhekimi yeni İl yönetiminde değerlendirip, yönetim kurulu üyesi yapacağını söyleyince Vezir Hazretleri "Olur, ben de size destek olurum" demiş.
Bu tesadüfi!.. buluşmanın ardından şehre dönülüp, şehrin sorunları çözülmek üzere yola çıkılınca! Vezir hazretleri bundan beş yıl önce arayıp, uzlaşalım dediği vekilden o gün aldığı cevap “Benim siyasetim seninle kavgadan geçer” cevabının ardından, bu kez telefonu tekrar kaldırıp “Vekilim Samsun"un sorunlarını birlikte çözelim” deyince olumlu yanıt alıyor. Bu olumlu yanıtın alınabilmesi için nice kiloca ağır insanlar, hukukçular, esnaflar, aile dostları devreye giriyor da ondan sonra bu olumlu hava yaratılıyor.
Allah o insanlardan Razı olsun ki bu güzel birlikteliği!.. Kardeşliği sırf şehrimizin aydınlık geleceği için hiçbir karşılık beklemeksizin yapıyorlar!.. İşte dost dediğin, siyasetçi dediğin, yönetici dediğin de böyle olmalı, zor günlerde, sıkıntılı zamanlarda insanları bir araya getirip, şehrin iyi, güzel ve kardeşlik içerisinde yönetilebilmesi için ellerinden geleni yapmaları hepimizi derinden etkilemiş!.. O insanlara karşı duyduğumuz sevgi, saygı! Bir o kadar daha kuvvetlenmiştir.
Yalnız burada ufak bir problem var onu da hallederseler çok daha iyi günler şehrimizi bekleyecektir. Belediye Başkanı iken koltuğunu birileri sayesinde kaybeden veya aday olamayan arkadaşları da bu insanlarla bir araya getirip, barıştırmalılar. Zira o arkadaşlar görevde oldukları zaman, bu aracı arkadaşlar onlardan hiç ayrılmayıp, birlikte okey oynamaktan tutun da fırın önlerinde pide yemeye kadar her türlü sosyal faaliyeti birlikte yapmakta iken, şimdi bu arkadaşlarımızı Vezir Hazretleri ile barıştırıp, Belediyesinde görev verdirip, barışmalarını temin etmeleri gerekmektedir.
 Birde Bakanlık koltuğuna oturup, şehrin bundan sonraki siyasi patronluğunu istemese de elinde bulunduracak olan Bakanımız ile bu insanları bir araya getirerek şehirde ne kadar olumsuzluk var ise hepsini halletmeleri gerekiyor. Sayın Bakan"a "Hayırlı olsun ziyareti"ne gitmeyen İl Yöneticileri, Belediye Başkanları da derhal, behemehal bu arkadaşlarımız tarafından ziyaret programı yapılıp, ziyarete gidilmeli.
Aksi halde birilerine karşı güç birliği yapmak isteyenler, unutmasınlar ki, birlikte olmaya çalıştıkları vezir hazretleri geçmişte bu tür organizasyonları profesyonelce uygulayıp, herkesin işini bitirdikten sonra rahatlıkla sokağa koymaktan zevk almıştır.
Vezir hazretlerini çok sevip, onun mutluluğunu istiyorlar ise diğer arkadaşların harcanmasına göz yummalarına gerek kalmaksızın çare üretmeleri gerektiği kanaatindeyim.Başkalarının mutsuzluğundan mutlu olanlar, hayatlarında mutluluğu yakalayamayan insanlardır. Mutluluk herkes için gerekli, ancak başkalarını mutsuz ederek mutlu olmak sadece sadist insanlar için gerekli bir haslet olduğunu da unutmamanız temennisiyle mutlu pazarlar diliyorum.