Birinci Dünya Savaşı'nda, İngiliz'lere destek vermek amacıyla oluşturulan birliklere ANZAK (Anzac) adı verilmiştir. Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu anlamına gelen (Avustralia and New Zeland Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltmadır. Geliboluda savaşa girişlerinin temel nedeni, İngiltere'ye destek olmaktı.
İngilizlerin kara propagandasına kanıp barbar Türk'lerle savaşmak için dünyanın diğer ucundan Gelibolu'ya gelen veya zorla getirilen bu insanlar, savaşta Türk askerini tanıdıktan sonra, sağ kalanlar düşüncesini değiştirerek geldikleri yere dönmüştürler.
Her yıl mart ayında dünyanın öbür ucundan çıkıp, atalarına olan vefa borçlarını ödemek için sabah gün açarken yapılan şafak ayinine katılırlar. O ayin esnasında atalarımız neden burdaydı,bizi buraya getiren İngilizler nerde diye sorgulamaz,yenilgiyi zafer havasında kutlarlar. Bu yaklaşımlarından dolayı vefakar bir toplum oldukları değerlendirilebilir.
Peki vefasız olanlar kimler?
Dünyanın dört bir yanından, insanları buraya getirtip yüz binlerce insanın ölümüne sebeb olan İngilizler ortalıkta hiç görünmezler. Savaş onlar ve Fransız'larla yapılmışken,bu iki devlet Çanakkale savaşlarının masum köylüleri gibi görünürler. Deniz ve kara savaşlarında ki insan kayıpları İngilizlerin , toplamda 205 000 , Fransızların kaybı 47.000. Türklerde ise 252.300'ü civarıydı.
Anzaklar kilometrelerce uzaklıktan gelip atalarının savaştıkları alanı gezerken, İngiliz ve Fransızlar ortada görünmezler,yenilgiyi kabullenememiş veya toplumunuzun, neden Çanakkale'deydiniz,neden bunca insanı orada ölüme yolladınız diye hatırlamalarını istemiyorda olabilirsiniz,buna bizim burada kısaca eziklik denir. Kanına girdiğiniz bu insanlara karşı vefa borcunuz yok ise,veya yaptıklarınızdan utanıpta gelmiyorsanız, oda sizin terbiyesizliğiniz. Yenilmez armada dediğiniz donanmanızın denizin dibindeki çelik yığınlarına harcanan emeğin karşılığı bir çelenk atabilecek kadar centilmenliği göstermeniz gerekmektedir.
Çekingelerinizi bir yana bırakıp gelin, çünkü biz Türk'lerin tarihinde iki yüzlülük yada misafirini arkadan vuracak kadar onursuzluğa rastlayamazsınız. Savaş meydanlarında, kanını döken insanları zafer sonrasında korumayı, misafire saygı olarak gören asil bir milletiz. O nedenle Atatürk'ün şehitlikte bulunan kitabesinde sizin evlatlarınız bizim misafirimizdir,yazısı mevcuttur.
Biz düşmanlarımızla savaşmadan önce,zayıflamaları için halkını bir birine düşürecek kadar basitleşmedik. Böl,parçala yok et gibi ayak oyunlarınıda oynamadık. Biz özgürlüğümüz için merminin şarapnelin önüne bedenimizi siper edecek kadar asil bir ruha sahibiz.
Senin birbirine düşman ettiğn o halklar, Gelibolu'da şehitlikte yan yana yatmaktadır. Eğer gelirsen Türk'ü,Arab'ı,Kürt'ü, Çerkez'i, Gürcü'yü ,Alevi'sini, Sunni'sini yan yana yatmış göreceksin. O zaman belki anlarsın bu topraklar üzerinde oynanan oyunların neden bozulduğunu.
Siz , Çanakkalede , Anadolunun işgalinde,dökmüş olduğunuz kan, eseriniz olan günümüze kadar sarkan bölgesel meselelere rağmen , ağzından salyalar akıtarak saldırdığınız imparatorluğa ve ondan sonra gelen cumhuriyetine ,sözde kendi asilliğinizi ve soyluluğunuzu öğrettiniz. Fakat vefayı öğrenmedinizde öğretemediniz. Çünkü vefa insanların onurunda vardır. Çünkü asalet insanların ruhlarında vardır.