Arife tarif gerekmez

Dünkü yazımı okuyan birçok değerli dostum telefona sarılıp, "Biz hangi kategoriye giriyoruz?" diye yarı esprili yarı ciddi acaba kendilerini mi kastettiğimi öğrenmeye çalıştılar.Yazdığım yazıda kimleri kastettiğime ilişkin sorulara, arife tarif gerekmediğini o yazıyı okuyan siyasetle az çok ilgisi olan herkesin ne kastettiğimi rahatlıkla anlayabileceğini söyleyerek yanıt verdim. Ancak hatırlatmam gereken önemli bir konu var ki o da şudur; insan hangi şartlarda olursa olsun dost olduğu, arkadaşlık kurduğu, hatta çayını içtiği bir kişinin dahi acı tatlı gününde yanında bulunma veya ona bir telefon etme nezaketinde bulunmuyorsa; o insanların değil hayvan, hayvandan da daha aşağı mertebede olduklarını düşünüyorum, Zira hayvanların birlikte yaşadığı sürüden biri kaybolur veya ölürse onun için yas tutar kendi kurallarına göre bağırır çağırır, hüzünlenir, yemek yemez veya süt vermezler. Hiç unutmuyorum; şehir dışına geçici görevle atanan bir arkadaşım, köpeklerine bakmam için ricada bulununca, olur demiştim ve hayvanlara her gün en kaliteli etleri yedirmiştim. Ancak bu halde davranmama rağmen köpekler, sahipleri yok diye yas tutup yemek yemediler.Yıllarca birlikte dost olduğunuz, acısını paylaştığınız insan, bu hassasiyeti gösteremiyorsa; değil hayvan, bana göre hayvandan daha da kalitesizdir. Şimdi buradan konumuza geçecek olursam; bildiniz üzere AK Parti kongreleri ağır ağır yapılmaya başladı. İlk kongre Yakakent'te yapıldı. Önümüzdeki haftadan itibaren sırası ile Terme, Alaçam 19 Mayıs ve Çarşamba kongreleri yapılacak. Bu ilçelerin kongreleri, Ramazan ayı sonuna kadar bitmiş olacak. Diğer ilçe kongreleri bayram sonrası devam edip yıl başına kadar tüm ilçeler düzeyinde tamamlanmış olacak. İl kongresi ise, mahalli idareler seçimi sonrası yapılacak. Umarım ki, bu kongrelerde kaliteli, ilkeli, vatanını, milletini seven aklıselim insanlardan oluşan yönetimler, işbaşına gelir de yukarıda zikrettiğimiz türden insanlardan bu teşkilatlar kurtulur. Fırın önlerinde dedikodu üretip kamu kurumlarına mal satmaktan başka iş yapmayan insanlardan bu şehrin kurtulması gerek. Yönetime talip olan arkadaşlarımız, listelerine alacakları  kişileri seçerken; fikir üreten, toplumda ağırlığı olan, kendi cebine değil ülke menfaatine çalışmayı prensip edinen insanları listelerine koyarlarsa bu tutumun, hem partileri hem şehrimiz hem de ülkemiz için yararlı olacağı kanaatindeyim. Aksi halde sadece kendi işlerini görmek, kamu kurumlarına mal satmak, zamparalık yaptığı insanları işe koymak için yönetimlere girecek insanları listelerine alacak yöneticiler ülkeye ihanet ettiklerini unutmasınlar.Zamanı gelince bu insanları, isimlerini ve yaşadıkları hezeyanları bu köşeden sizlere duyuracağım. Dileyen alsın bu insanları yönetimlerine de görelim sonucu ne olacak!.. Adam, hastane basıp doktora, partisine sövdüğü halde partisinden herhangi bir ceza almıyorsa toplum bunu bilmeli. Benim işim, bildiğim doğruları yazmaktır takdir sizlerin. Hoşça kalın...