dönemlerin olduğunu hatırlatan Arınç, Kılıçdaroğlu'nun oy uğruna orada BDP ile işbirliği yaptığını söylerken örgütün AK Parti'nin mitingine katılanları ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü!
Bülent Arınç, tartışmalı Hakkari mitingi ile ilgili olarak Erdoğan'ın Hakkari'ye giderek büyük kahramanlık örneği sergilediğini söyleyerek örgütün baskı, tehdit altında tuttuğu bazı şehirlerde belli noktalar olduğunu iddia etti. Arınç, şöyle konuştu: "Sadece baskıyla sadece korkuyla... Hiç birisi insani değil, 'kapatacaksınız, hatta şuraya geleceksiniz' diyebiliyorlar. BDP'li siyasetçiler de bunu aynen uyguluyorlar. Yani Sayın Başbakan'la ilgili bir olay değil, geçmişte her vesileyle kepenk kapatmalar olmuştur. Ancak Başbakan'a karşı tabii bu bir protesto eylemidir. Örgüt talimat vermiştir, herkes dükkanlarını kapatacaktır. Ben de o bölgeye gittim, geldim, sadece bu dönemde değil. Ben o bölgeyi çok eskiden beri tanıyorum, özel ilgim var, o konuyla ilgili araştırmalarım var ve ben Şırnak'tan, Diyarbakır'dan, Van'dan, Hakkari'den sürekli bilgi alan ve oralarla ilişkisini devam ettiren bir insanım" diye konuştu.
BDP'NİN TAVRINA TERBİYESİZCE YORUMU
Bölgede esnafın ve halkın bizar durumda olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Başbakanımızın gelişinde öncesine dikkat etmemiz lazım. Bana kalırsa bugün Hakkari'ye BDP dışında siyasetçi sokmamak gibi çok terbiyesizce, çok vicdansızca, hiç bir siyasi özgürlüğün kabul edemeyeceği şekilde bir baskı var. Başbakan'ın oraya gitmesi başlı başına bir kahramanlıktır, cesarettir, doğru olanı yapmıştır. Bu ülkenin her yeri bizim, devletiyle milletiyle kaynaşmış bir ülkeyiz. 'Orada örgütün hiç bir etkisini kabul etmiyorum. Hakkarili'de benim kardeşim onun da devlete bağlılığı var. O örgütten farklı, masum insanlardır' gözüyle Hakkari'ye bakıyoruz. Ben de o gözle bakıyorum, siz de o gözle bakıyorsunuz. Ama başka siyasetçiler Hakkari'ye gitmeyi akıllarından bile geçirmezler.
"DIŞARI ÇIKANI VURACAĞIZ TEHDİTİ"
Başbakan gitmiştir. Ve onun gideceğini haber alan ve bunun gerçekleşeceğini bilen örgüt ve örgütün doğrultusunda siyaset yaptığını zannedenler, bu eylemleri yaptılar. Bütün belediye, bütün kepenkleri kapattırdı. Çöpleri sokağa döktüler. Çöpler toplanmadı, belediye binasını kapalı tuttular. 'Hiç kimse dışarıya çıkmayacak, mitinge katılmayacak, alkışlama yapmayacak'. Başkalarını da biliyoruz, hatta birilerinin kapısının önüne eylemci koyup, 'dışarı çıkarsan seni vuracağız' denildi, bunları biz biliyoruz. Buna rağmen Başbakan gitti ve her şeyi göze alan diyelim ki 300, 500, bin kişiyle de mitingini yaptı ve örgüt için en ağır şeyleri söyledi. Bunu hangi siyasetçi olursa olsun alkışlaması gerekir, çünkü hepimizin örgüte, örgütün eylemlerine karşı bir tavrımız olacaksa onun hedef aldığı bir Başbakan'ın yaptığı doğru ise hepimizin sahip çıkması lazım.''