ARKADAŞLARA DESTEK OKMALIYIZ
Bugün sizinle biraz nostalji biraz siyaset konuşmak istedim. Biraz da bazı arkadaşlara destek olmak istiyorum. Nedenine gelince bazı yeni gelişmeleri görünce arkadaşlara destek vermek gerektiğini düşünerek böyle bir yazı kaleme alma gereği duydum. İnsanların siyasette aradıklarını bulamayınca başvurdukları yolları hem topluma anlatıp hem de bu arkadaşlara yardımcı olmak istiyorum.. Hayatımın her döneminde siyaset yapan insanlara yardımcı oldum. 1995 seçimlerinde Ahmet Demircan’ın Refah Partisinden Vekil olması için verdiğim mücadeleyi kendim için vermiş olsaydım şu an çok farklı yerlere gelmiştim. Aynı şekilde Ahmet Okuyucu için verdiğim mücadele nedeniyle ne kadar insanı karşıma aldım bilemezsiniz. Refah Partisinde Merhum Erbakan Hocaya rağmen kongrede aday olup İl Başkanı seçilen Cemal Yılmaz Demir, Refah Partisi Genel Merkezi tarafından görevden alındıktan sonra yerine atanan Adem Güney’e verdiğim destek nedeniyle kimlerle papaz oldum anlatamam. Ak Parti kurulduktan sonra ilk yerel seçimlerde 2004 yılında Yunus Güney’in Canik Belediye Başkanı olabilmesi için verdiğim mücadele nedeni ile kimlerle kavga ettiğimi bilenler bilir. Neticede ben de meclis üyeliği listesine girmiştim. Osman Genç ve birkaç kendini bilmez arkadaşının partinin İl binasına gidip o günkü İl Başkanına yaptıkları hakaretleri bu toplum çok iyi bilir. Meclis üyesi seçildikten sonra Atakum Belediye Başkanı olan Adem Bektaş’a Vezir Hazretleri ile kavga etmemesi için verdiğim mücadeleyi kendisi de bilir. 2009 seçimlerinde bizde kendisini desteklemiş olmamıza rağmen seçimi kaybetmesi tamamen kendi hatalarından olduğunu unutmasın. Aynı şekilde Bafra’da Ak Parti İlçe Başkanlığına aday olan Asım Kurdoğlu’na da elimizden geldiği kadar destek vermiştik, kongresine gidip tavrımızı da belirtmiştik.
Bu anlattığım olayların üzerinden on beş yıl geçti. Arkadaşlarımızın bir kısmı siyasete devam etti, bir kısmı başka taraflarda sosyal faaliyetler yaptı, bir kısmı da iş adamı oldu. Ancak arkadaşlar kaybettiklerini alabilmek adına bugünlerde yeni arayışlara girdiklerini görüyorum. Bu minvalde inşaat malzemesi satanları, emlakçıları ve müteahhitleri bir araya getirmek suretiyle bir dernek kurmuşlar. Oysaki bu meslek erbabının tamamının ya odası var ya da TSO da üye konumundalar taleplerini rahatlıkla oralardan yaptıracak durumdalar. TSO Başkanı olan arkadaş da bu taleplere açık bir kişidir. Kanaatimce Yunus Güney bir dönem TSO da yönetimdeydi bir daha giremeyince (nedenini daha sonra yazacağım) gönül koydu. Adem Bektaş da aynı şekilde TSO da yönetime aday oldu ama kaybedince farklı arayışlara girdi. Derneğin giriş aidatı; 5.000 TL aylık aidatı ise 500 TL imiş! Güzel para 100 kişi üye olsa, 500.000 TL para toplarsınız, aylık da 50.000 TL geliriniz olur. Bu parayla tanışma yemekleri, siyasetçilere kahvaltı, reklam, ilan, tanıtım yaparsınız görünüşte amacınız meslek erbabının sorunları olur ama arka planda siyasi altyapınızı oluşturursunuz. İşin garip yanı TSO’nun yıllık 1.000 TL’yi bulmayan aidatını çok bulan insanların da buralara üye olmalarıdır. Ama olsunlar arkadaşlara para lazım sorun yok, destekliyoruz. Diyeceksiniz ki: “destekliyorsunuz da neden ilanlarını yayınlamadınız?” sağ olsunlar ilanları veren arkadaşa bize de ilan vermesini söylemişler ama biz yirmi yıllık arkadaşımız olan Yunus Güney’in bizi araması gerektiğini düşünerek teklifi reddettik.
Gelelim asıl bundan sonraki görevlerimize biz bu arkadaşlara her türlü desteği vereceğiz. Zaten Adem Bektaş’ın hep arkasında olmamıza rağmen ne Atakum’dan aday olabildi ne de Mustafa Demir’e onca çalışmasına rağmen görev alabildi.. Aynı şekilde Yunus Güney de epeyce arayışlara girdi. Önce Canik’ten aday adayı olmuştu. Ne teşkilatlardan ne de kamuoyundan destek alamadığından aday olamamıştı. Hatta Vezir Hazretleri’nin yanından bir an bile ayrılmayıp desteğini aldığını zannetmesine rağmen o da destek vermemişti, Genel Merkeze farklı bir ismi vermişti. Biz tüm bunları bilmemize rağmen asla duruşumuzu bozmadık sonuna kadar yanında olmuştuk. Buralardan umduğunu bulamayan arkadaşımız daha sonra bir ara gazete kurmak istedi, dergi kurmak istedi, Sagem diye bir dernek vardı oraya Başkan olmak istedi, meşhur Sasa da çarşamba toplantıları yapıp sosyal medya ile paylaştı ama hiçbiri olmadı. Nihayet bu Derneği kurdu. Asım Kurdoğlu da aynı şekilde uzun süre Bafra İlçe Başkanlığına aday oldu ama Kızılay’ın Atakum Şube Başkanı oldu ve şimdi de bu dernekte görev aldı. Şimdi bu arkadaşlara destek olup bir yerlere seçilmeleri için canla başla çalışacağız da Atakum’a Adem Bektaş’ı mı aday yapacağız. O derneğe üye olan İshak Taşçı’yı mı destekleyeceğiz yoksa Yunus Güney’i mi? Buna karar vermek lazım. Hadi diyelim ki Asım Kurdoğlu Bafra Belediye Başkanlığına talip orada da Ak Partili başarılı bir Hamit Başkan vakası var nasıl olacak anlamış değilim. Arkadaşlardan ricam hangisi nereye aday olacak söylesinler de biz de vazifemizi bilelim ona göre duruş gösterelim. Zira daha önceki inşaat Müteahhitleri Derneklerinin Başkanlığını yapan merhum Remzi Yavuz Gazi Belediye Başkanlığına aday olmuştu seçilememişti. Ahmet Baltacı abi İlkadım Belediye meclis üyeliğine aday olmuştu sanırım bir dönem meclis üyeliği de yapmıştı. Bu dernekler bu işlere yararlar. Yoksa her meslek grubunun ya odası var ya da TSO da grubu var. Bu arada unuttuğum bir şey oldu. Arkadaşlardan Vekil olmak isteyenler de var ama şansları çok zayıf diye yazmadım. Diyeceksiniz ki: “iyi güzel de Dernek üyelerinin durumu ne olacak bu insanların çoğu iyi arkadaşlar bunca parayı neden veriyorlar?” Onlar da siyasetçilerle buluşup sohbet ederler, tanışma ve kaynaşma toplantılarına katılıp yeni yeni simalarla tanışırlar… Daha ne istiyorlar ki. Sözlerimi bitirmeden yeni kurulan Derneğe hayırlı uğurlu olsun diyorum her zaman arkalarında olduğumuzu tekrarlayarak sözlerime son vermek istiyorum. Hayırlı haftalar...