Maçtan önce çok merak ettim, acaba Engin hocam yine fantazi yapıp bizi ters köşeye yatıracak mı diye. Ama aklın yolu bir, hemen hemen ideale yakın bir onbirle sahaya çıktı. Maçın ilk 15 dakikasına kadar sahada baskı kuran, ayağa top atan, pres yapan, basmadık nokta bırakmayan bir Göztepe vardı. Futbolun güzelliği de burada işte, bu kadar baskıya karşı sahada görükmeyen Samsun spor, Ofeodu ile peş peşe 2 tane yüzde yüzlük posizyonları harcayınca, umutuzluğa kapıldık desem yalan olmaz...
Ama dedim ya futbol çok acaip bir şey, bu sefer de peş peşe iki penaltı kazanarak, bu dakikaya kadar görünmediğimiz yeşil alanda 2 - 0 ile birden farkedildik. İlk penaltıyı takımın birinci penaltıcısı olan Murat kullandı, ikinci penaltıyıda ikinci penaltıcı olan Ofeodu gole çevirince bir offff !!! çektik derinden derinden..
İkinci yarı, farkın dahada artacağını tahmin ediyorduk. Çünkü rakip her şeyi ile top yekün üstümüze gelip, ekmeğimize yağ sürecekti. Uzun toplarla kontralar yakalayıp farkı arttıracaktık sözde !!. İkinci yarı başladı, tahmin ettiğimiz gibi rakip saldırdıkça saldırdı ama biz orta alanı bile geçemedik. Tam 55 nci dakika da şov yapamaya başlayacaktı ki taraftar. Rakip serbest vuruşundan gol kazanınca ( 2 - 1 ) stad sessizliğe gömüldü...
Golden sonra iyice panikledik bu yüzden ne oyun kurma, ne de kontraya çıkmak aklımıza geldi, artık hedef gol yememek olunca, bir ve ikinci bölgemizden topu rast gele vurmaya başladık. Engin hocam sanırım oyunu sakinleştirmek ve orta alana yıkmak için Muharrem - İvanov ve Musa'yı aldı ama onlarda ortama uydular. Bu ara uzatmalarda boş yere ve acemice kart görerek Giresun maçında cezalı duruma düşen Furkan'ın az daha dikkatli davranması gerek sanırım...