Aşırı ultraviyole ışınının korneada hasara, katarakta, sarı nokta hastalığı gibi göz hastalıklarına sebep olabildiğini söyleyen Liv Hospital Ulus Göz Hastalıları Uzmanı Doç. Dr. Tuğrul Altan “Direkt gelen güneş ışınlarından korunmanın en iyi yolu siperli şapka kullanmaktır. Fakat ışınların yoğun, yansıyan ışın miktarının fazla olduğu sahillerde ve karlı ortamlarda mutlaka gözü saran, yüzde 100 ultraviyole blokajı yaptığına dair sertifikası bulunan güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Ayrıca güneş ışınlarının dik olarak geldiği 10.00 ve 16.00 saatleri arasında güneşe maruz kalmamak istenmeyen etkileri en aza indirecektir” diyor.
Güneş ışınları yüzünden güneş lekeleri, cilt kırışıklıkları gibi iyi huylu değişiklikler olabileceği gibi kanser öncüsü veya kanseröz yapılar da görülebilir. Kötü huylu yapılar yeni ortaya çıkan veya büyüyen, kanayan, renk değişikliği olan, kirpiklerde dökülme yapan kitle şeklinde bulgu verebilir. Güne ışınları ile ilişkili diğer bir etki de gözakı üzerindeki kızarıklık ve kabarıklık oluşturan pingekula ve piterijyum gibi oluşumlardır. Piterijyum gözün saydam tabakasına doğru ilerleyerek görmeyi azaltabilen bir lezyonken, pingekula gözakı üzerinde sınırlı kalır. Her ikisi de gözde kızarıklık, yanma, batma gibi şikayetlere neden olur.
Aşırı güneş geçici görme kaybı yapabilir
Aşırı ultraviyole gözün dış saydam tabakası olan korneada hasara neden olur. Bu da geçici görme kaybı, gözde yanma, batma ve şiddetli ağrı yapar. Daha çok kaynak yapanlarda, kayakçılarda ve yapay bronzlaşma uygulanan kişilerde görülür. Kapama ve damla tedavisi ile genellikle 1 gün içinde iyileşir.
Morötesi ışınlar katarakta neden olabilir
Doğal göz merceğinin saydamlığını yitirmesi olan katarakt oluşumunda morötesi ışınlar rol oynar. Kataraktın tedavi edilebilir görme kaybının en önemli nedeni olduğu göz önünde bulundurulursa ultraviyoleden korunmak önemlidir. Günümüzde katarakt ameliyatı sırasında yerleştirilen göziçi merceklerinin de UV blokaj etkisi mevcuttur.
Çocuklarda güneş ışınlarının etkisinden korunmalıdır
60 yaşın üzerindekilerde görme kaybının en önemli nedenlerinden biri olan maküla dejeneresansının(sarı nokta hastalığı), gelişiminde birçok faktör etkilidir. Ultraviyole ışınları da bu faktörlerden biridir. Her ne kadar kornea ve lens sarı noktaya ultraviyole enerjisinin ulaşmasını önemli ölçüde engellese de devamlı maruziyet uzun süre içinde toksik etki oluşturabilir. Sonuç olarak zararları birçok çalışmayla gösterilmiş olan morötesi ışıktan korunmak tüm vücut sağlığı için olduğu kadar göz sağlığı için de önemlidir. Yalnızca erişkinlerin değil çocukların da korunmasına özen gösterilmelidir.