ŞARK KÖŞESİ
FAİK DÜNDAR
ATAKUM SAHİLLERİNDEYİM BU AKŞAM..
1977 de Ankara Karayolları Bölge Müdürlüğündeki şeflik görevimden ayrılarak, kendi isteğimle, Azot Sanayii, Mazıdağı ve Şırnak fabrika inşaatlarında görev yapıyordum. Hükümetçe durdurulan bu yatırımlar sebebiyle, yine kendi isteğimle, 1978 sonbaharında Samsun Azot sanayinde tayin oldum. Baş mühendis olarak görev yaparken, sanki savaşta kurtuluş mücadelesi veren 1400 işçi 100 civarında memur ve 70 e yakın mühendis çalışmakta idi. Fabrika Müdürü Ertuğrul Köseli’nin babacanlığı, hizmeti takdire şayandı. Vardiyalı çalışan gayretli arkadaşlar, gemiler limanımıza gelip gitmekte, bacalar tütmekte, kazançlar Samsun esnafına akmakta idi. Bitişiğimizdeki Karadeniz Bakır Fabrikası da bizden geri kalmıyor,aynı şekilde yüzlerce personele maaş verirken binlerce insan ekmek yiyordu. Sonradan Rahmetli valimiz Erdoğan Cebeci’nin talimatı sonucu, eski adıyla Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğünde 1yılı aşkın zaman görev yaptıktan sonra Samsun’dan ayrıldım.
Yıl 2008. Emeklilik sonrası hayatımızı yaşamak üzere, yine bir son baharda 2. vatan bildiğimiz Samsun’a geldik. Gazetecilik ve şairlik genlerimizde olduğundan, İlk katıldığım şiir akşamları gurubu, Cafer Kalyoncu ve Ecmel Al’ın yönetimindeki, Atakum Belediye Başkanlığının imkânları ile yürütülen şiir akşamları idi. Her fikirden, değişik iller ve yörelerden katılan şair ve şiir sevenlerle birlikte mutlu günler geçirdik. Atakum üzerine şiir yazalım denildi, ben de Samsun’a gelişimle, Atakum akşamlarının şaire yüklediği ruh halini mısralarla kompozisyona döker gibi şiire döktüm, işte o şiirim.
ATAKUM SAHİLLERİNDEYİM BU AKŞAM..
Aklım halâ ayrılıkların kurşunladığı
yıllar önceki o veda akşamında..
ve bir sonbahar sabahı
uykusuz gecenin sonrasında
yeniden görmüştüm seni
ve seni yazacağım bu gece
eğme başını kaldır Allah aşkına
sana olan hasretimi hem de hece hece
doruklarda zümrütsün yemyeşil
ve masmavisin sahillerde
bu mayıs akşamlarında
Atakum sahillerinde yürürken iki elim cepte
ve memleket sıcaklığı aktığında yüreğime
gün batımıydı martılar çığlık çığlığa
dalgaların coşturan sesleri
özledim serinliğini Karadeniz’in var ya
gün batsın, sökmesin isterse şafak
senin altın renkli kumların,
boncuk mavisi denizin
hazan rengi saçların var ya…
yıllar seni daha da güzelleştirmiş
sevmek seni gün batımında
güneş doğmasa sabah olmasa ne çıkar
ben seni yıldızlarınla da sevdim
ve seni ve hilalini sevdim.
bak, yine Atakum sahillerindeyim bu gece
martılar çağırıyor yine…
sende, akşamlar çöküyor yüreğime
Amazon’larını bilirim, Amisos’un
tut ellerimi tut Samsun..
bir mayıs akşamı Atakum’dayım yine
ve yine birazdan sahile ineceğim
martılar bekliyor beni
yıldızlar ve mehtap
Samsun’dayım,
Atakum sahillerindeyim yine bu akşam
11.MAYI.2011…22.00…..SAMSUN..