Atatürçülük 1938'de donmak değildir

ATATÜRKÇÜLÜK 1938"DE DONMAK DEĞİLDİR

Milli Futbol Takımımızın kırmızı beyaz olan formasını Turkuaz renkle değiştirmişler ya. Muhalefet Partili bir milletvekili; “Atatürk"ün izlerini futboldan silmek istiyorlar” diye konuyu soru önergesiyle Meclis"e taşımış…
Ülkeye ne büyük hizmet baksanıza!
Bazı gazetelere göre bu konu, Ak Parti"nin kapatma davasına ek delil olarak girmeliymiş…
Gülmeyin, bu ciddi bir konu ve delil de sayabilirler!
Yıllardır kırmızı beyaz yani bayrağımızı da çağrıştıran formaların rengini değiştirenlerde mutlaka art niyet vardır!
Daha neleri değiştirmediler ki bunlar…
Aşağıda sayacaklarım ülkede yapılan değişikliklerdir ve hepsi de Atatürk"ten sonra yapılmıştır.
Belki bunların da bir hesabını soran çıkar diye yazalım da görsünler!
Devletimizin kurucusu Atatürk 1938 yılında madden aramızdan ayrıldığına göre;
10 Kasım 1938 yılından sonra yapılan;
— Kara, Hava ve Demir yolları,
— Eskişehir F–16 uçak fabrikası,
— Kurulan İl, ilçe, köy ve mahalleler,
— Kuzey Kıbrıs ve Asya"da kurulan onlarca Türk Devleti,
— Yapılan, kamu ve özele ait binlerce bina, köprüler, tüneller, barajlar, televizyon, radyo, telefon hatları, baz istasyonları,
— Üniversiteler ve diğer tüm okullar…
— Daha akla gelebilecek bir sürü şeyler var ki hepsi de Atamızdan sonra…
— Hatta bu kafalar da 1938 den sonra doğmuş olabilirler.
Bu dar düşünceli ve saltanat kafalılara bakarsak, yukarıda sayılanları hep iptal etmeli veya kapatmalıyız…
Atatürk"ten sonra asla değişmemeli, değiştirmemeli ve değiştirtmemeliyiz…
Atatürk"e ve ülkemize hiçbir şey bu saltanat kafalılar kadar zarar vermedi.
Sanmayın ki bunlar Atatürk"ü ve ülkemizi seviyorlar…
Bunlar sadece kendi saltanatlarının devamını ve o saltanatı kendilerine ikram edenlerin emrine tâbi olmayı seviyorlar…
Milli değerlerimizi bu istismarcıların elinden kurtarmadıkça, bizler de değerlerimize gerçekten sahip çıkmadıkça…
Bu istismarlar devam edecek, olan devletimize, milletimize ve de vatanımıza olacaktır…
Peygamberimiz (sıcak iklimde) ince bir elbise giyerdi bende ona benzemek için aynısı giyiyorum deyip, soğuktan pisipisine ölen Sibirya"daki cahil müslümandan ne farkı var böylelerinin?
Nerede ülkemizin gerçek Atatürkçüleri?
Yoksa onlarda mı 1938 de dondular!
Ben donmadıklarına inanıyorum ama sessiz çoğunluk olarak sabrediyorlardır herhalde!
Birde gülüyorlardır…
Atatürkçülük ne günlere ve kimlere kaldı diye…
Unutmadan söyleyeyim, o sayın vekil de Atatürk"ten sonra seçildi, fuzuli şeylerle Meclisi ve Milleti meşgul etmenin vicdan azabını hissedip ciddi olmayı düşünür mü acaba!