Daha 2 hafta öncesine kadar içimizde süper lig umudu dolu bir şekilde play-off hesapları yapmaya başlamıştık bile. Ama peş peşe alınan mağlubiyetler sonrasında play-off umutlarımızın kaybolması bir yana kümede kalma hesaplarına başlar olduk. Altay maçı bu açıdan önem taşıyordu. Keza alınacak bir mağlubiyet bizi ateş hattına yaklaştırıyordu. Ne yazık ki korktuğumuz başımıza geldi.
İlk yarının başlamasıyla birlikte rakibinin üstüne giden , oyunu kontrolüne alan bir Samsunspor beklerken; umduğumuzu sahaya yansıtamayan bir takım çıktı karşımıza. Nitekim henüz 6. Dakikada topu filelerimizde gördük. Tam bir savunma fiyaskosu vardı bu golde. Adem"in topu takip etmek yerine hakeme itiraz etmeyi tercih etmesi ve Orhan"ın golü atan Şehmuz"un gerisinde kalması ilk golün özetiydi. Golün şokunu atlattıktan sonra yaptığımız cılız ataklar sonuç vermedi.
İkinci yarı ise Samsunspor rakibi bunaltan , daha istekli bir görüntü ortaya koydu. Ama bal yapamayan arı misali bir türlü aradığımız gole ulaşamadık. Oktay"ın bireysel çabalarıyla yakaladığımız fırsatları cömertçe harcadık. Golcü eksikliğimizi bu maçta da hissettik. Kanatlardan Turgut ve Oktay ikilisiyle yaptığımız ataklar sonuç vermedi. Savaş"ın ve Adem"in son vuruşlarda ki başarısızlığı takımı moral olarak da çöküntüye uğrattı.
Giresunspor maçında ki kaleci faciamız aklıma geldi maçı izlerken. Altay akınlarına karşı Ahmet Şahin gerçekten çok başarılı bir performans sergiledi. Eğer ki kalemizde Okan Karabulut olsaydı bu maçı çok daha farklı bir şekilde kaybederdik.
Sonuç olarak geçen sene ki senaryonun bir tekrarını yaşamaya başladık. Düşme hattı ile aramızda fark 2 puana indi. Kalan 6 maçımız final havası şeklinde geçecek. Artık takımın sirkelenip kendine gelmesi gerekiyor.