Bilirsiniz bayramların kaynaştırıcı, birleştirici bir yapısı ve değeri vardır. Milî ve dinî bayramlarıda bu yapıcılık ve beraberlik ruhu daha öne çıkar.
İşte bir Kurban Bayramı'nı daha bu güzelve manevi duygu ve düşüncelerle kutlayıp yaşadık. Bu arada yurdumuzun bir çokyerindeki usüle ve islama uygun olmayan şartlarda, sokaklarda ve benzeri yerlerde hem de çocukların gözleri önünde kesilen ve her yeri kan gölüne çevirenlere de hoşgörüyle bakmamız mümkün değildir.
Yani duyarlı olmak gerekir böyle hassas ve anlamlı konularda. Yoksa ha kurban vecibesini yerine getirmişsin ha getirmemişsin arada pek fark olmayacaktır. Bu konular öyle hafife alınacak basit ve geçiştirilecek sıradan konular da hiç değildir. Lütfen daha dikkatli ve adil olalım bu gibi konularda.
Evet nerde kalmıştık, gelelim sadede: Evet Bafra Çelik AVM Bafra ve bölgemiz için çok hayrlı ve yerinde bir mekân. Gelenler genelde bu mekânın verdiği hizmetlerden memnun ayrılıyor.
Bir kaç defa ailece burada yemek yedik. Basın mensuplarıyla çeşitli haber amaçlı toplantı ve yemeklere katıldık. Benimasıl demek istediğim ise bu konuların dışında bir konu.
Mâlumunuz Bafra'da bir çok Sivil Toplum Kuruluşu var. Mesela TSD Bafra Şubesi, Bafra KÜSADER, Şehit ve Gaziler Dernekleri. Yardımseverler Derneği ve diğerleri gibi. Ben bu sivil toplum kuruluşlarından bugün Türkiye Sakatlar Derneği Bafra Şubesi'nden söz etmek istiyorum.
Bayramın 4.gününde cep telefonuma basın bildirisi olarak 2 SMS geldi. Bumesajlardan birisi TSD Bafra Şubesi diğeriise Bafra Ticaret Sanayi Odası'ndandı. Her iki kurum da beni basın olarak düzenledikleri yemeğe davet ediyordu ancakTSD Bafra Şubesi'ninki kahvaltıdan ibaretti.
Sakatlar Derneği'ne gidiyorken ve derneğe çok yaklaşmışken telefonuma TSO mesajı geldi. Yani yemek davetiydi. Hatta AVM'deki yemeğe sadece Bafra değil Bafra dışında yaşayan Bafralıi işadamalrı, dernek ve siyasi parti temsilcileri, vekiller gibi katılımcılar davetliydi. Anlayacağınız seçkin insanalr, şahsiyetler topluluğuydu. Buraya kadar güzel de ben tercihimi TSD Bafra Şubesi olarak yaptım.
İyikide yapmışım. Bayramlarını büyük ve sıcak bir ilgiyle, yapmacıksız, sevecen ve saygı dolu bir yaklaşımla kutlayan o güzel yürekli, hayata küsmeyen, küsse de belli etmeyen pırlanta kalpli insanalarla bir aradaydım. Basın mensuplarının çoğu sanırım Bafra Çelik AVM'deki yemeğe katılmış olmalıydılar ki dernekte basın mensubu olarak ben bir de AA ve Ellibess Haber internet sitesinden gazeteci Emre Şahinol arkadaşım vardı.
Kahvaltıda söylemek gibi olmasın da su böreğinden tereyağına, yumurtasından peynir ve zeytinine dek gayet zengin bir sofra vardı fakat en zengin olan şey yiyecekler değil bu güzel yürekli insanların gönül zenginliğiydi. Kahvaltımızı neşe ve samimibir ortamda yaparken çaylarımızı da büyükbir hazla içtik.
Bafra Çelik AVM'deki yemekte duyduk ve yerel haber sitelerinden okuduk ki yapılan konuşmalar için bazı tartışmalar, siyasi polemikler yaşanmış. Doğrusu orada yenilen zengin yemek sanırım bazıları için bir hazımsızlık kaynağı olmuştur. Neyi paylaşamaıyoruz, neyin kavgasındayız hâla?
Gerçekten öyle tartışmalı bir ortamda bulunmadığım için hiç de pişman değilim. Bafra'mızı daha güzel, siyasal, ekomomik, kültürel, ticari ve turizm gibi önemli konularda kalkındırmak istiyorsak önce medeni insanlar olarak bizlere yakşmayan tavırlarda olmamamız gerekir.
Yoksa ha Sakatlar Derneği'nin ha AVM'nin yemeğine katılmak da değil asıl sorun. Asıl mesele, gittiğimiz yere uygun hareket edebilmek, sevgi ve saygıdan ödün vermemktir.
Bu duygu ve düşüncelerle TSD Bafra Şubesi Başkanı Recep Köksal'a, Onursal Başkan Nesrin Yenen'e, derneğin yönetimkuruluyla yelerine ve kahvaltıya icâbet eden herkese sonsuz teşekkürler. Nice bayramlarda aynı duygularla buluşabilmek ümidiyle.