Avrupa Birliği (AB), demokratik Avrupa ülkelerinden oluşan, vatandaşlarının hayatlarını iyileştirmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan bir ailedir DERLER !
Türkiye eski adı “Avrupa Ekonomik topluluğu” (AET) olan ve daha sonra adını “Avrupa Birliği (AB) olarak değiştiren bu Siyasi, Ekonomik Birliğe ilk müracaatını 1959 yılında yapmıştır.
Yani ben doğmadan tam 2 yıl evvel…
Ya da Sayın:
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyıp Erdoğan; 5 ,
Başbakanımız Binali Yıldırım; 4,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; 11,
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli;11 yaşlarındayken müracaat edilmiş…
Bildiğim 40 yıldır, her hükümet değiştiğinde; yapılan klasik açıklamalar şudur:
“ Avrupa Birliğine girmek için var gücümüzle çalışacağız. Ev ödevimizi aldık, istenen kriterleri en kısa zamanda yerine getirmeye çalışacağız v.b.”
Hatta, Askeri Darbe yapanlar ve muhtıra verenler dahi aynı cümleleri söyleyegelmiştir!
Akparti hükümeti’de AB’ kurumunun 10 yıldır her istediğini yapmaya çalışmış hatta AB’den sorumlu Bakanlık kurmuştur.
AB’nin her söylediği “ araştırıyoruz, düşünüyoruz, eh tabi olabilir” gibi her zırva da havai fişek gösterileriyle büyük bir zafer gibi kutlanagelmiş, AB ülkelerinin şımarıklığı, küstahlığı bitmemiş hatta sürekli artmıştır.
Yaklaşık 57 yıldır, besleme muameleri yaparak, kapılarında dilenci yaptıkları ülkemizi, içlerine almayı hiçbir zaman ciddi olarak düşünmemişlerdir.
Daha dün, bağımsızlığını elde eden, Litvanya, Letonya, Estonya, Bulgaristan, Hırvatistan, gibi devletcikleri, hatta Güney Kıbrıs ve Malta’yı bile hemen içine alan AB, kadim ve Tam Bağımsız bir Devlet olan, ülkemizi almakta ayak sürüyorsa suç onların değil, 80 milyonluk ülkemizi onların kapısının önünde 57 yıldır bekletenlerindir.
AB’nin absürt ve terbiyesizce istekleri hiç bitmeyecekdir!
Bu terbiyesiz tavır ve aşağılayıcı cümlelerine; ilk defa onurluca cevap verip, İADEİ CÜMLE yapabilen Sayın Cumhurbaşkanımıza müteşekkiriz. Sağ olsun.
İnşallah bundan sonra onur kırıcı hal ve hareketlerine boyun eğilmez ve anlayacakları dilden cevapları verilir…
Biz AB yokken de var idik yine var olacağız.
Kıytırık birlikteliklerde ve kıytırık ortaklıklarda olmamalıyız zaten!
AB ne zaman ONURLU BİR KURUM olmaya karar verirse, o zaman girmeyi düşünelim derim.