AYAKKABI KUTUSUNUN GERÇEĞİ Mİ ?

Yusuf Demircioğlu

AYAKKABI KUTUSUNUN GERÇEĞİ Mİ ?
Amatör olarak yazı yazıyorum.Kimseye gazetecilik ya da yazarlık konusunda tavsiyede bulunacak kadar bilgim yok.
Ama iyi bir okurum.Okuduğum her şeyi sorgularım.Bildiğim,yazar yorumlarında bağımsız,bilgi aktarımında bağımlıdır.Gerçeğe bağımlı…Hoş karşılanmasa da uyduruk yorum yapabilirsiniz.  Ama kesinlikle uyduruk bilgi paylaşamazsınız.
Havaya üfleyerek bilgi aktarımı yapamazsınız.Elinizde belge,bilgi olmalı.Kaynak gösterebilmelisiniz. Bir yerden okumuştum,Ali oğlu Veli yazmıştı gibi sözler kaynak gösterimi değildir.
Hele kaynak olarak bir köşe yazısını göstermek,net söylüyorum.İnsanların aklıyla dalga geçmektir.
17 Aralık 2013.Adına yolsuzluk ya da darbe operasyonu deyin, o günden sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmadı.Çok şey yazılıp çizildi.Son olarak gazetemizin genel yayın yönetmeni Mehmet HAZİNEDAR konuyla ilgili kalem oynattı.
Üç bölümde,Ayakkabı Kutusunun Gerçeği isimli yazı yazdı. Başlığını görünce heyecanlandım. Bilmediğim bir şeyler öğrenecektim.Yazı dizisinin sonunda heyecanım yerini hayal kırıklığına bıraktı. Yeni hiçbir şey öğrenmedim.Bilindik hikayeler tekrarlanmıştı.
Üstadım,17 Aralık konusunda okuduğu köşe yazısından yeni bir şeyler öğrendiğine göre sorularımızı cevaplamakta zorlanmayacaktır.Kendisine birkaç soru soralım.Üstadım;
1-17 Aralık’ta Süleyman ASLAN’ın evinde bulunan paraların Balkan Üniversitesi’nin yapımında kullanılacak paralar olduğunu söylüyorsunuz,bu bilginin doğru olduğu kanaatine nasıl vardınız? Bir bilgiye inanmanız için hükümet tarafından beslenilen medyada yazılması ya da Süleyman ASLAN’ın ifadesinde geçmesi  yeterli midir? 
2-Siz ‘’paralar Balkan Üniversitesi’ne yardım için toplanmıştı.’’diyorsunuz…Süleyman ASLAN  mahkemede ‘’o paralarla üniversite yapılacağını ve Çorum Osmancık İmam Hatip Lisesi’nin eksikliklerinin giderileceğini’’ söyledi.Makedonya uzak. Çorum Osmancık İmam Hatip  Lisesi’ne nasıl bir yardımda bulunulduğu konusunda bizi aydınlatabilir misiniz?
3-Siz’’ paraların bir kısmının Gökhan ŞÜKÜR’e ait olduğunu’’söylüyorsunuz…Ama Süleyman ASLAN mahkemede Gökhan ŞÜKÜR isminden hiç bahsetmiyor. Diyelim,Süleyman ASLAN ifadesi ile bizi yanıltıyor.Siz paraların Gökhan ŞÜKÜR’e ait olduğunu nereden biliyorsunuz? Kaynağınız havuz medyası mıdır?
4-Süleyman ASLAN’’paraların bir kısmının hayırsever işadamı Reza ZARRAB tarafından verildiğini’’ söylüyor.Yazınızda Reza ZARRAB ismi hiç geçmiyor.Reza ZARRAB ismini özellikle mi atladınız, unutkanlığınıza mı geldi? Sizce de Reza ZARRAB hayırsever midir?
 5- Süleyman ASLAN’ın evinde bulunan para bizim aklımızın yetmeyeceği kadar büyük meblağ. Yazınızda bu paranın 16 Aralık akşamı gönderildiğini söylüyorsunuz.Oysa Süleyman ASLAN’ın ifadesi açık.’’Para Makedonya’ya gönderimi sürecinde bendeydi.’’diyor.Hatta ‘’zar zor 950 bin euroyu gönderdiğini, evde kalan paranın gönderemedikleri olduğunu’’ söylüyor.
Yazdıklarınız,Süleyman ASLAN’ın söyledikleri ile örtüşmüyor.Yine Süleyman ASLAN ifadesi ile bizi yanıltabilir. Siz paraların 16 Aralık akşamı gönderildiği bilgisine nereden ulaştınız?
6-Süleyman ASLAN faslını kapatalım.Evinde para ve para sayma makinesi bulunan bakan çocuklarına komplo kurulduğunu söylüyorsunuz.Komployu kim kurmuştur ? 17 Aralık 2013’ün üzerinden 20 ay geçti.Bu komplo nedeniyle yargılanan,hakkında iddianame olan ve ceza alan tek kişi var mıdır?
7-Diyelim,komplo var.Yargılama sonucunda paralar sahiplerine iade edildi.Üstelik faiziyle. Eğer komplo kuruldu ise,devlet kendine ait olan parayı, bakan çocuklarına hediye mi etmiştir?  Reza’ya iade edilen paralar cep harçlığı mıdır?
8-17 Aralık operasyonun halk üzerinde yeterli etkiyi oluşturmadığını söylüyorsunuz. Bilmem haberiniz var mı? Çalıyorlar ama çalışıyorlar sözü 17 Aralık sonrasında lügatımıza girmiştir.Etkilenmenin sizde karşılığı sadece oy mudur?
9-17 ve 25 Aralık’ta çıkan ses kayıtlarının ‘’montaj’’ olduğunu söylüyorsunuz.Elinizde bilgi var mıdır? Yoksa bir bakanımız gibi çok mu hislisiniz? 
10- Celal KARA ve Zekeriya ÖZ’ün kaçmalarını suçu kabul etmek olarak değerlendiriyorsunuz. Peki sizin mantığınızdan gidersek,mahkeme karşısına çıkmak yerine Meclis’te aklanmayı tercih eden bakanlar suçunu kabul etmiş olmuyor mu?Biliyorsunuz,Meclis’ten karar sayıya göre,mahkemeden karar adalete göre çıkar.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.