Sizin babanız yaşıyor mu ? Eğer vefat etmişse, sizin özleminizi veya acınızı bunu yaşamamış kimse anlayamaz. Ne zaman ki babalarını kaybederler o an babasızlığı nasıl bir şey olduğunu yaşayarak anlarlar. Güzel bir sözdür ‘’Babamın gölgesi bile yeterdi.’’ Peki bir babanın çaresizliğini hiç gördünüz mü ? Mutlaka görsel basında izlemişsinizdir de başınıza gelmediği sürece onu da tam olarak hissedemezsiniz
Hemen yanı başımızda bir iç savaş yaşanıyor, nedenleri tartışılabilir. Sonuçta acı ve göz yaşını içinde taşır bütün savaşlar.İç savaş yaşayan bu ülkenin durumu, şimdiki durumundan daha iyi iken ,babalar çocukları için gücün ifadesiydi. Kaostan sonra, gücün silahı elinde bulunduranlar da olduğunu geç de olsa yaşayarak anladı o çocuklar .
Silah, kimin elindeyse güç ondadır, basit bir önermedir doğru mu ? Kaos yaşanan bir yerde basitlik değil gerçekler vardır. Bulunduğunuz yerde güç silahlı olanların elindedir. Kanunda yasada o silahtır. Silah zafer adına hiçbir kuralı tanımaz. Atom bombasının tanımadığı gibi.
ikinci Dünya Savaş'ında Japonya da çocuklar büyüklerinin sıkıntılarını hissetmeden oyunlar oynarken onlar için güç babaları, babaları içinse devletti. Elinde silahı olan tek bir bomba attı bölgelerine, binlerce insan bir anda yok oldu. Çocuklar için babaları, babaları için çocukları, planları olanlar için ise hiçbirinin anlamı yoktu.
Yıllar sonra, bombayı atan gücün temsilcisi o bölgede düzenlenen anma törenlerinde, acıyı yaşayan o günün çocuklarından bir tanesi , onun yanına gidiyor gözleri yaşlı. Temsilci olan büyük gücün adamının yüzünde bir değişiklik yok . Acıyı yaşayan o şahıs idi , gücün sahibinin yüzünde üzüntünün belirtisi dahi yoktu. O acıyı tatmamıştı, onun temsil ettiği halk böylesi bir felaketi yaşamamıştı.Gücün sahibi ile acının sahibi gibidir dünya üzerinde ki savaşın resmi.
Günümüzde Orta doğu bölgesi üzerinde bir düzen oluşturuluyor,dünyayı yönetenlerin çıkarları uğruna. Düzen oluşturanlar için, ne çocuk, ne baba, ne insanlığın önemi vardı. Onlar İnsanlık adına hayatı güzelleştirmeye çalışıyor görüntüsü altında , örgütler yardım kuruluşları kurup sadece kendi insanlarının geleceği için çalışırlar.
Kendi insanlarının huzuru için çıkarları olan bölgelerde insanların yok olmasına göz yumarken, yine o insanları kullanarak onlara kendi sonlarını hazırlatırlar. Oysa sonlarını hazırladıkları insanları yıllarca kahrolsun büyük güç diye nara atmıştılar sokaklarda. Ne yazık ki bağıran hiç kimse bunu farkına varamadı..
Neden bunu göremezler insanlar. Aslında görememek den ziyade gösterilmez bu onlara. Hissettiklerini hissettikleri an mutlaka başka bir uğraş ile boğarlar onları. Çünkü ellerinde sürekli kaşınacak noktaları tutarlar. Çıkarları neyi emrediyorsa, onların gerçekleştirilmesi için harekete geçtiklerinde gözlerini kan bürümüştür.
Hiçbir kuralın veya acının artık onlar için önemi yoktur. Perdenin önünde insanlık için her şeyi ile mücadele eden takım elbiseli, güler yüzlü dururlarken, perdenin ardında ellerinde kan damlaları vardır.
Senin bütün değerlerini önemsizleştirip, kutsal saydıklarından seni uzaklaştırdıktan sonra, kendisine karşı duruyorsun görüntüsü altında seni kullanarak amacına hizmet ettirirken, perdenin önünü görür kendi devletine isyan edersin, perdenin ardında onlar ellerini ovarak seni izler.
Suriye'de kalan sivil halkın üzerine bir bomba düşer o bomba çocukları öldürür, çocuğunun cesedini bir baba yaşıyorsa enkazdan çıkartır. Çocuğu kucağında çaresizdir . Gözyaşı ve acı bir arada yaşanır ve zamanla unutulur. Tek başına o güce karşı gelemez, güç oluşturmak için toplandıklarında seni kullananlar yine seni kendilerine hizmetkar ederler.
Geriye çekilip olayları izlediğinizde gördüğünüz şey acı , gözyaşı , ezilen , kanı emilen bir toplum dan başkası değildir.
Her toplumun çocukları, her toplumun babaları vardır, o çocuklara hayal kırıklığı yaşatmama , babaları çaresizlik içinde bırakmama adına, birlik ve beraberlikten asla vazgeçilmemelidir. Savaş kan,acı ve göz yaşıdır. İnsanlık adına alınmış en güzel kararların savaşlarda umursanmadığını görürsünüz, bunu umarım yaşayarak görmeyiz.