Baba gibi mesaj…

Hamit Seven

Euro 2008 Avrupa Şampiyonası öncesinde bir internet firması çıkıyor ve “Bir Ana Sponsor Filmi” başlığıyla A Milli Takımımızın futbolcularının Anneleriyle bir reklam filmi çekiyor…İyi de ediyor…

Televizyonların reklam kuşaklarında hala dönen reklam filmini siz hangi açıdan, nasıl izlersiniz de yorum yaparsınız bilemem ama, bildiğim bir şey var o da, “insan öznesi”nin dil,renk, ırk,kültür ve inanç farklılıklarının bile her şeye rağmen önünde olduğu…

Karadenizli, Hataylı, İzmirli, İngiliz ve Brezilyalı, başörtülü,başörtüsüz, müslüman,hıristiyan yada başka dinlere mensup anneler birbirleriyle, tıpkı takımlarında tek yürek tek vücut top koşturan futbolcu evlatları gibi, kısa sürede kaynaşıyorlar ve sık sık buluşmak üzere sözleşiyorlar…

Annelerin giyim tarzları ve içten tavırları gerçek bir “Türkiye fotoğrafı”nı oluşturuyor… Tabiî ki filmin asıl sponsoru firma"da çekim amacı ve kaygıları dışında da olsa toplum tarafından “yakalanmış” bu fotoğrafı Türkiye"ye sunmanın haklı gururunu yaşıyordur…

Toplumu ne adına olursa olsun “ayrıştırarak kamplaştıran, dışlayarak ötekileştiren” talihsiz gündemlerin tekrarını yaşadığımız bu günlere karşı verdiği, bence filmde yer alan Annelerin nezdinde tüm Annelerin “okkalı” bir cevabıdır bu…

Uzun süredir “E-muhtıra” ve “Bildiri”lerin gölgesinde gerildikçe gerilen Türkiye"nin “yönetim erki” bu gerçeği görmezlikten gelse de, efkar-ı umumiye"nin öncelikleri ve değerleri insanlık “havzası”nda buluşuyor…Ve de buluşmaya devam edecek bilmiyorlar…

Farklılıkları güzellik, güzellikleri zenginlik olan bu ülkede illa da bir mesaj mı istiyorsunuz işte alın size Analar filminden “babalar gibi” bir mesaj…

90"lı yılların “Hedef”i

Siyah-beyaz yayınlanan aylık gazete ve dergilerinin yanında ilk kez renkli olarak haftalık “HEDEF” adında bir gazeteyle tanıştırmışlardı Samsun"u…Mutlu,Cengiz ve Ünal isminde üç arkadaştılar…Samsun"da renkli yerel gazeteciliğe geçişin ve gazetecilik anlayışının değişiminde kim ne derse desin bu gazete bir milattır…

Üç arkadaştan biri olan Ünal Yavuz, “gazetecilikle ticaretin” iç içe olan tüm zorluklarına rağmen, o günden bugüne hep kendi gazetesini çıkararak gazetecilik yapmayı seçti…Bence başarılı da oldu…Ama gazeteciliğin arka planındaki acımasız mali külfet,önceki gün aldığım habere göre onu da yorgun düşürmüş… Çok üzüldüm…

Diğer üç arkadaşı gibi Sevgili Ünal Yavuz"u iyi tanırım…Değerli bir arkadaş değerli bir dosttur...Ve Samsun"da gazeteciliği iyi bilenlerden biridir de…

Belki 90"lı yılların başarılı “Hedef”ini, 2000"li yıllarda onca uğraşına rağmen yakalayamamış olabilir… Ama eminim ki, onun, bu zor dönemlerini geride bırakarak, gazetecilik aşkı ve atılganlığı sayesinde yeniden hedeflerine doğru koşacağına inanıyorum…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.