Kur’an-ı Kerimde Yüce Allah, anne ve babalara “Öf” denmesini bile yasaklamıştır
Onlardan birisi veya her ikisinin yaşlılığı halinde, evlatlarının yanında yaşamlarının son günlerini devam ettirirlerken, en çok ihtiyaçları oldukları şey; ilgi, sevgi, şefkat ve merhamet olacaktır.
Bu nedenle Yaratıcımız, anneleriniz size çocukluğunuzda nasıl hizmet ettilerse, siz de onlara çocukluk dönemine dönüş olan yaşlılıklarında öyle hizmet ediniz ve de hürmet ediniz emrini vermiştir.
Peygamberimiz, yaşlılığını evlatlarının yanında geçiren anne babalar nedeniyle Cenneti kazanamayan evlatlara yazıklar olsun, onların burunları sürtsün ifadesini kullanmıştır.
Kendisine “hangi amel daha faziletlidir” diye sorulduğunda, sevgili Peygamberimiz, “annelere ve balara hizmet ve hürmeti” işaret etmiştir.
Savaş hazırlıkları sırasında yanına gelen bir gence Peygamberimiz “git anne babana hizmet ve hürmet et, o daha hayırlıdır” hatırlatmasını yapmıştır.
Anne ve baba ailenin temel taşıdır.
Aileler de toplumun en küçük birliktelikleridir.
Ailedeki şekil ve ruh, o toplumun ruhunu ve şeklini de belirlemiş olur.
Anne babaların görevleri, çocukların doğumuna vesile olmaları, sonra onların büyüyüp yetişmelerini sağlamaları, eğitip evlendirdikten sonra, onları toplumun en küçük cemiyeti olan aileye dönüştürmeleridir.
Sünnetullah ve Adetullah böyle devam eder.
Aile olduktan sonra da çocukların anne babalarına karşı görevleri başlamış olur.
Çocuklar büyümüş anne baba olmuş, anne babalar yaşlanarak çocukluluklarına dönmüştür.
Aynıyla görev sırası değişmiş ve dönüşmüştür.
Anne babaya bakmak farzdır, aksi büyük günahlardandır.
Anne babanın duası reddedilmeyenler arasındadır.
Evimizde, ocağımızda, çocuğumuzda, eşimizde, hanemizde, mahallemizde huzursuzluk varsa mutlaka anne babaların duasına ihtiyaç vardır.
Anne ve babaların bakımını parselleyip, çocuklar arasında saat ve günlere bölmek eğer hizmet ve hürmetten her evlat istifade etmesi içinse, onlara Cennet ve bereket yolu açılmıştır ama bakımından rahatsızlık duyulduğu içinse, o evlatlar kendilerine çok yazık etmiş olurlar.
Anne ve babalara Allah ve Resulünün belirttiği ölçülerde bakmak, yaklaşmak ve değer vermek gerekir.
Çocukların babaları ile olan ilişkilerinin boyutunu dinimizin bu konudaki kurumsal kuralları belirlemelidir.
Çocuklar balarının arkadaşı değil evladıdır, evlatlar da babalarının arkadaşı değil çocuklarıdır.
Böyle bakarsak çocuk da baba da diğeri için kutsaldır.
Çocuklarla babaların birbirlerini arkadaş ilan etmeleri aradaki kutsal bağı buharlaştırır.
Ne Kur’an, ne de Hz. Peygamberimiz; çocuklarla babaları arkadaş ilan etmemiştir.
Onlara yaş ve durumlarına göre yaklaşmak; arkadaşlık değil, babalık ve evlatlıktır.
Peygamberimiz torunlarıyla dede olarak şakalaşmış ve oynamıştır.
Anne ve babalarla ilişkiler resmi değil hasbi olmalıdır.
Resmiyet husumet getirebilir ama hasbiyet varsa husumeti kaldırır.
Anne baba rızası kazanılmadan Peygamber şefaati hak edilemez, Peygamber şefaati kazanılmadan da Allah rızasına erişilemez.
Baba-oğul birbirleriyle arkadaş değildir.
Birbirlerini anlamaları için mutlaka arkadaşlık argümanlarına ihtiyaç yoktur.
Babanın çocuğuna sevgisi, çocuğun babasına saygısı; aralarındaki ilişkinin belirleyenleridir.