Babalar Günü .......İki Baba.......

Hasan Anayol

BABALAR GÜNÜ ...İKİ BABA....

 

Anneler günü"nden sonra “Babalar günü” de geride kaldı.

Anlamadığım şey ikisi neden birden kutlanmaz .Veya bir güne /haftaya ad olmaz.

Tüketim ekonomisini yönetenlerin dayatması demek geliyor içimden.

Batı kaynaklı olsa da “Anneler” imizin kutsallığı ,değerliliği Yüce dinimizce de tescil edilmedi mi? O zaman kutlanmasında bir beis yok..

İnsan oğlu bir garip ! Medyadan tanık oluyoruz.Anne ve babasına -küçük yaşta –böyle özel günlerde ne hediye alacağını ; sevgisini nasıl ifade edeceğini şaşırırken yıllar sonra sevdiklerini kapı dışarı etmelerinin mantığını/vicdansızlığını anlamak  çok zor!

Hani.İnsan insanın yükü olur derler ya...Demek öylesi bir şey...

Dedem rahmetli hep söylerdi : Bir gün gelecek oğul babasından...atasından kaçacak !...Baba oğlunu görsün istemeyecek!...

O günleri yaşamıyoruz ,diyebiliriz mi?

Bayramlarda tatil yerlerine  kaçanlar...Kapı baca kilitleyip geziye çıkanlar...Ebeveyinlerini ziyarete gitmeyi angarya sayanlar...Hasta ve bakıma muhtaçken ya bir bakımevinin kapısına ,ya bir hastane girişine terk edenlerin bir gün kendilerinin de ana/baba olacaklarını/olduklarını neden düşünmezler ?

Batı toplumlarında yozlaşan,çürüyen ve tükenen aile yapısının yeniden ihyası,yitip giden anne ve baba sevgisinin geri kazanımı için böyle günlerin kabul görmesi kaçınılmazdır.Üstelik piyasayı canlandırmada, kriz ekonomilerine can suyu sağlamada yararlı olduğu gerçektir.Böyle  algılanmalıdır.

Bu yılki "Babalar günü"nde beni en fazla rahatsız eden -yüz günü aşkın-bir süredir ; ekranlarda kızını vahşice katleden “paranoyak/ şizofreni” bir zanlının yakalanması/adalete teslim edilmesi için feryat figan bir babanın  çığlıklarına , bir başka "Baba"nın duyarsızlığınadır. 

Bu iki baba örneği çok dikkat çekicidir..Aynı cinsiyetten .Aynı türden.Aynı kentten.Aynı yurdun insanı sözüm ona -beş duyusu benzer- algıda iki kişi...

İkisi de el bebek gül bebek büyüttükleri ciğer-parelerini avuçlarından kaçırmışlar....

Ancak.Bakıyorsunuz zanlının Babasından tek bir ses yok .En ufak bir caba yok .Destek yok ..katkı yok.Kendine empati yaptığı yok.

Demek ki Cem Garipoğlu"nun aldığı her nefesin kıymet-i harbiyesi ,  körpecik Münevver"inkinden daha özel ve kıymetli !

Dökülen kanın , gasp edilen yaşamın anlaşılan(!)bir değeri yok!...

Mağdur ailenin yaşadığı travmanın karşı tarafta bir aks-i sedası yok.

 

İstediğiniz kadar yıllar içinde belirli günler , haftalar belirleyip kutsallar adına kutlamalar düzenleyin “çocuğunuzu doğru eğitmez,sevgi emeği ile büyütmezseniz” gün gelir göz bebeğinizin  nasıl bir canavara dönüştüğünü  görürsünüz.Üstelik size yaşattıkları ile sınırlı kalmadığını anlarsınız.

Terör belasına bulaşmış ailelerin çocuklarının yaşadıkları bundan ne farkı var ? Bu çocukların kurtuluşu anne / babaların acıları üzerinden siyasi rant sağlayanlara karşı durarak ,evlatlarına sahip çıkmakla mümkündür.

Küçük yaşta ellerindeki taşları -mal ve cana kast düşüncesiyle- atanların babaları ,başlarını iki eli arasına alıp düşünmeliler ... Vicdanını sorgulamalıdır.

Sevgiye uzanacak...okuyup kalem tutacak o ellerin -oyun gibi gördükleri sokak gösterilerinin  küçük aktörleri- sahip çıkılmazsa zamanla nasıl birer canavara dönüştüklerini en iyi babaları...anneleri göreceklerdir.

İstediğiniz kadar akan kanlar  dursun !... Anneler ağlamasın !...Ocaklar sönmesin ! demekle bir sonuca varılmıyor. Bu anlamda “Babalara ve Anneler ”e  çok büyük işler düşüyor.

Bu anlamda iki babanın yaşadıklarını yaşayan az mağdurumuz yok değil !!.

 

NOT:

Rahmet ve bereket aylarına erişmenin derin mutluluğu içersinde tüm İslam alemine ve İnsanlığa hayırlara vesile olması dileklerimle Kandilinizi kutlar esenlikler dilerim...H.A.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.