Bahadır,‘Yerel Yönetimler’

Kanal S Televizyonu'nda yayınlanan 'Yerel Yönetimler' adlı programın konuğu olan Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Genel yayın Yönetmeni Adnan Bahadır, söylevleriyle kent gündemine damgasını vurdu

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Adnan Bahadır, Kanal S Televizyonu'nda yayınlanan 'Yerel Yönetimler' adlı programın konuğu oldu. Samsun'un başlıca önemli olaylarına ve yaklaşan yerel seçimler öncesi Samsun'daki siyasi duruma değinen Bahadır, programın sunucusu Mahmut Erdoğan'ın tüm sorularını net ve içten bir şekilde yanıtladı. Yaklaşık 2 saat süren televizyon programında Bahadır'ın yöneltilen sorulara verdiği yanıtlar;

Niçin Gazete Kurdunuz?
Gazetecilik benim çok merak ettiğim ve mutlaka olsun dediğim bir şey değildi. Ancak hayatımda bazı değişik meslekleri yapmaktan zevk alan bir yapım vardır. 'A Takımı' diye bir operasyon geçirdik. O zamana kadar gazetecilikle ilgili hiçbir fikir yoktu aklımda. Biz bu şehirde onurumuz ve haysiyetimiz ile yaşayan insanlarız. Kenan Şara'da tamam dedi. İçerde kararımı vermiştim.

GAZETELER KENDİ BİLDİKLERİNİ YAZIYOR
Gazeteler kendi bildiklerini yazıyor. Biz içeriye girene kadar yanımızda olan insanlar biz içeri girdikten sonra 180 derece dönerek tam karşımızda oldular. Zamanında yaptığımızı basına vermek için basın açıklaması yapmak istedik. Oğlumu basın kuruluşlarına gönderdim. Hiç beklemediğim bir insan ise ben açıklamayı yayınlayamam, bazı insanları karşıma alamam demiş. Şehrin taraf sız ve gerçek haber anlayışına sahip olması için gazete çıkarmaya karar verdim. Başkana söyledik. Biz kendi egolarımızı, nefsimizi tatmin etmek adına gazete çıkarmayı düşünmedik.

GAZETELER BİRİLERİNE YAKIN
Benin gördüğüm ve gözlemlediğim, gazetelerin birilerine ve bazı çevrelere yakın olmaları ve birilerinin güdümünde olmalarıydı. Olaylarda tarafsız olan ya da olmayı başaran bir gazete göremediğim için, 'Biz böyle bir gazete çıkarmalıyız' dedim. Belediyemize gelen müfettiş dahi gazete kurulmasını istemişti. 'Denge' adını ise Kenan Bey ile ikimiz belirledik. Kenan Bey bazı sebeplerden dolayı geri çekilmek zorunda kaldı. Benim en büyük destekçim ailem oldu.

KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMADIM
Ben bugüne kadar, kendimde dahil hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadım. Doğruysa ben yazarım, yanlışsa karşısında duracağım dedim. Gazeteyi kurma noktasına geldik. Hatta bir parlementterden de destek istedim. Ankara'da vatan ve milliyet gazetelerinde olan tanıdıklarımdan da fikir alışverişi yaptım. 14 Ocak 2008 tarihinde yayın hayatına başladık. Ankara'ya gittiğimizde ben parkementelere davetiyeleri ellerine verdim ama gelen olmadı. Büyükşehir belediye başkanı icabet etti. Alt kademe belediye başkanları katıldı. Valisi de yoktu parlementelleri de yoktu. Ekolojik pazarmış ve berber dükkanlarına açılış yapmaya gidenler bizim etkinliğimize katılmadı. Biz günde 3 Bin satan bir gazeteyiz.

Denge Gaztesi, Büyükşehir'in arka bahçesi miydi?

Başkanın etrafından bir grup insan var. O insanlar ile bu şehri yönetmeye devam ederse bu anlamda bu şehir de çok büyük sıkıntı çeker. İnsanların tahammül sınırlarını aşmamak gerekir. Başkan bana 'Bu gazeteyi kurmamalıydın, sana darıldım' dediğinde ben ona bu gazeteyi kendi paramla kurduğumu söyledim. Başkanın Çerkez damarı varsa benimde Laz damarım var. Ben bu gazeteyi kuracağım dedim. Fakat gördüğünüz gibi bazı gazetelerin bilboardlarda reklamı var.

Yusuf Ziya Yılmaz'ın adaylığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Adaylık sürecinde yaşananların perde arkası yani siyasetin ve ülke yönetimlerinin genel olarak yönetim biçiminim bir görünen tarafı birde görünmeyen tarafı var. Yusuf Ziya Yılmaz'ın aday yapılması sürecinde yaşanan olaylarla ilgili, tabii kamuoyuna mal olmuş ve kamuoyunun bildikleri var birde bilmedikleri var. Elimizden geldiği kadar, objektif olarak gazete köşesinde yada haber olarak bunları yazdık. Siyaset mümkün olanı yapma sanatıdır. Tekelin oradaki evrak siyasi bir evraktır. AK Parti o evrakın hesabını topluma verecektir.

“BEN YAPTIM, OLDU OLMAZ”
Ben Belediye Başkanıyım, benim dediğim olur düşüncesi son derece yanlış bir düşüncedir. Bize olan güvenlerinden dolayı hepsine müteşekkirim. Büyükşehir Belediyesi'nde grup başkanlığı yada meclis üyeliği çocuk oyuncağı değil. neden mi, 5216 sayılı yasayı çok iyi bileceksiniz 5396 sayılı yasayı da çok iyi bileceksiniz. imar mevzuatınıda iyi bileceksiniz. Bunları bilmeden orada o görevi yapamazsınız. Kim vurduya gider işler bundan şehir zarar görür. Büyükşehir Belediye Başkanlığını 10 yıl yapan bir insan 5 yıl daha görevi yaparken eski heyecanı duymasını bekleyemezsiniz.

Gazetenizde yapılan haberler yanlışların düzeltilmesinde yardımcı oldu.
Gazetecilik sırf birisine muhalefet yapmak için yapılması gereken bir meslek değil. Gazetecilik birilerini övmek üzere ve sırf birilerinin borazanlığını yapmak üzere tercih edilen bir meslek değil. Gazetecilik birileri kötü bir şey yaptığında onu önleyip birileri iyi bir şey yaptığında onun önünü açma sanatı olmalıdır. Yani bana göre kamusal bir görevdir gazetecilik. Bin kişiyi yazılarımı okuyor. durup dururken okumaz kimse o yazıyı demek ki doğruları yazıyorum. Geçenlerde bir gazete haber yapmış Nihat Batur ile ilgili. Gittik araştırdık ve konunun farklı olduğunu gördük. Gece yarısı geldik CHP'nin haberini yaptık. Ben insanları ayırmam. Benim amacım bir tarafı yıkarken bir tarafı yapmak değil. Benim gayem objektif olmak. Kredi ve yurtlar kredi kurumu hadisesine gelelim. Parti içerisinde bu konu hakkında rahatsızlık duyan sağduyulu insanları gördüm. Gördüm ama bunu seslendiremiyor insanlar. Ben mütahitlikte yapıyorum. Rakam belli orada toplam 5 bin metre kare alanı olan bir bina. Bunun satış rakamı belli. Bu kriz ortamında normalde3 trilyon eder ama bu ortamda 2 buçuk trilyon liraya babanın oğlundan alırsın böyle bir binayı. İlgililere de teşekkür ediyorum bu satış haberimiz sonrasında iptal edilmiştir. Bu toplumun 2 buçuk trilyon lirası devletin cebinde kaldı.

GENEL Haberleri