Eğrisi Doğrusu programında soruları yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "11 ilde altyapı sorunlarını çözmekte başarısız olduklarını" söyledi.
"11 İLİMİZDE CİDDİ EKSİK VAR"
"Türkiye'de 11 ilimizde maalesef eğitimle ilgili çok ciddi altyapı eksikliği var, sınıflar 45 kişilik" diyen Dinçer, şunları kaydetti:"71 ilimizde biz sınıf başına yaklaşık 25 ila 32 arasında öğrenciye sahibiz. Ama 11 ilimiz var ki İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Adana, Mersin, Urfa, Diyarbakır, Batman, Bayburt ve bir ilimiz daha, Gaziantep. Bu 11 ilimiz özellikle bir iki tanesini çıkarırsanız hepsi çok ciddi göç alan illerimiz ve maalesef orada her yıl daha fazla derslik yapıyor olmamıza rağmen göç sebebiyle ve yeni doğumlar sebebiyle altyapı sorunlarını çözmekte henüz başarılı olamadık. Önümüzdeki 3-4 yıllık süre içerisinde ciddi bir mesafe kat edeceğiz, çünkü artık hem göç oranlarında, hem de genç nüfusun oranlarında sayıca çok ciddi artışlar yok. Belirli oranda 2017'ye kadar devam ediyor. Bu açıdan bakıldığında bir iyileşme olacak."
"KURSA GİTMEDEN, EVİNİZDEN İŞYERİNİZDEN İNGİLİZCE KONUŞMAYI ÖĞRENEBİLİRSİNİZ. NASIL MI? TIKLAYIN!
RAPOR MESELESİ
"Rapor alma tartışmalarının ardında ideolojik tavırlar var. Bize makul, geçerli neden getiremeyen ailelerin çocuklarını okula alacağız, bu konuda kararlıyız" diyen Dinçer, şöyle devam etti: "Rapor meselesi şu anda çok tartışılıyor olmakla birlikte daha önceden de var olan bir düzenlemeydi. 72 aylık çocuklar için de, şayet çocukların okula gitmeleriyle ilgili problemleri varsa veya fiziki ve zihni durumları müsait değilse rapor almalarını biz öngörüyorduk ve o rapora sahip olanların da eğitimini 1 yıl tehir ediyorduk. Bu istisnai bir uygulamadır ve var olan uygulamanın devamı şeklindedir. Okula başlamayla ilgili ay olarak erkene çekme söz konusu olduğunda, sanıyorum o madde daha çok dikkati çeker hale geldi. Ben önümüzdeki yıl bu kadar bu meselenin tartışılacağını zannetmiyorum"Dinçer, ailelerin makul ve geçerli bir gerekçesi yoksa yönetmelikte öngörülen para cezasının uygulanacağını belirtti.
KILIK KIYAFET
Dinçer, çok istemelerine karşın kılık kıyafet yönetmeliğini henüz değiştirmediklerini belirterek, "Gönlüm istiyordu ki değiştirelim, ama vaktimiz de olmadı. Bunu tartışacak, konuşacak fırsatımız da bulunmadı. Ama bütün bunlara rağmen, çocuklara saçı uzun diye, elbisesi böyle diye, kravatını şöyle bağladı diye hakaret etmelerini, aşağılamalarını hiçbir suretle insani bulmuyorum. Çocuklarımızı saçı sebebiyle göndermelerini, kravatı sebebiyle, giydiği elbise sebebiyle, elbisesinin rengi sebebiyle geri çevirmelerini hiçbir zaman doğru bulmuyorum; hiçbir çocuğumuz bu aşağılanmayı hak etmez. Bu açıdan söylüyorum ki, çocuklarımıza müsamaha gösterin. Saçı temiz olduğu, elbisesi temiz olduğu müddetçe, ahlaka, adaba ve sınıfın düzenini bozacak herhangi bir sonuç doğurmayacak türden olduğu müddetçe çocuklarımıza lütfen karışmasınlar. Bizim yapacağımız şey çocuklarımıza, kendi kendilerine öğrenebilecekleri fırsatları vermek, onlara sahip olacakları bilgileri kazandırmak olmalı" diye konuştu.