Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul’daki şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik protestoları değerlendirirken, "Siyasi görüşlerimize katılmayan vatandaşlarımızın demokratik yollar içerinde kendi görüşlerini dile getirip protesto etme hakları vardır. Bunu Sayın Kılıçdaroğlu da bilir. Burada düşünülmesi gereken Sayın Kılıçdaroğlu’nunneden protesto edildiğidir" dedi.
Bakan Çağatay Kılıç NTV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Çağatay Kılıç’ın Funda Tuna Görey’in sorularına verdiği yanıtlar ise şöyle:
“TERÖR İLE ARASINDA MESAFE KOYAMAYANLARIN TÜRKİYE’DE KONUŞACAK SÖZÜ YOKTUR”
-İstanbul’daki terör olayları konuşulurken, Mardin’den terör eylemi geldi. Artan terör olayları ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Tüm şehitlerimize ve hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralanan tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. İstanbul’daki şehitlerimizin cenaze töreninden geldik. Sayın Başbakanımız ile birlikte Vezneciler’deki patlamada yaralanan vatandaşlarımızı hastanede ziyaret ettik. Ardından Fatih Camii’nde iki şehit polisimizin cenaze namazına katıldık. Sonrasında Sayın Başbakanımız olay yerini ziyaret etti. Orada Kredi yurtlar Kurumuna bağlı Vezneciler Kız Öğrenci Yurdumuz vardı. Orada bazı maddi hasarlar oluşmuştu. Onlar hemen giderildi. Öğrenciler ile görüşüp esnafla bir araya geldikten sonra Sayın Başbakanımız ile Ankara’ya döndük. Türkiye’nin ilerlemesini, yürüyüşünü, bölgesindeki ağırlığını ve aynı zamanda bu yükselen gücünü hazmedemeyenlerin ortaya koymuş oldukları bu olumsuzluklara karşı milletçe hep beraber kararlığımızdan hiçbir şey yitirmeden direneceğiz. Terör örgütünün ortaya koyduğu katliamlara karşı vatandaşlarımızın da çok duyarlı ve dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz. Güvenlik güçlerimizin Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde vatandaşımızın güvenliğini sağlamak için yapmış olduğu operasyonlar vatandaşlarımızdan ciddi anlamda destek gördü. Bu PKK’nın ve siyasi anlamda onların uzantısı olduğunu bildiğimiz bunu da saklamayan HDP’nin ciddi manada bölgede güç kaybettiğini ortaya koyuyor. HDP’nin bazı milletvekillerinin ziyaretleri konusunda da vatandaşın ciddi tepkisi olmuş. Terör ile arasında mesafe koyamayanların Türkiye’de konuşacak sözü yoktur. Konuşacak bir söz de kalmamıştır. Bu anlamda ortaya konulacak çalışmalar bellidir. Biz aynı kararlığımızla, sabırla devam edeceğiz. Zor bir süreç. Vatan evlatlarının hayatlarını kaybetmesi, şehit olması zordur. Aileler bu anlamda gerçekten çok büyük bir fedakarlık gösteriyorlar. En büyük bedeli ödüyorlar. Yetim kalanlar oluyor. Eşini, evladını kaybedenler oluyor. Gerçekten çok zor. Ateş düştüğü yakıyor ama şehadetin de ne anlama geldiğini milletimiz çok iyi biliyor. Dolayısıyla bunun sabrını gösteriyorlar. Allah onlardan razı olsun. Dün de Samsun’da şehit aileleriyle birlikte iftarda beraberdik. Orada bize söyledikleri tek bir şey var; ‘Bu noktada nasıl ilerlendiğini biliyoruz, devletimizin arkasındayız. Artık bu işin sonlandırılmasını istiyoruz’ diyorlar. Biz de bu kararlı yürüyüşümüze Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın koymuş oldukları hedef doğrultusunda ilerliyoruz.
“DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN NEDEN PROTESTO EDİLDİĞİ”
- Bugün katıldığınız şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da vardı. Orada Kılıçdaroğlu’na yapılan protestolar ön plana çıktı. Genel Başkan yaptığı açıklama da boş bir kovanın önüne bırakıldığını ve bunun bir ölüm tehdidi anlamına geldiğini dile getirdi. Bunun emniyet güçlerinin önünde ve onların koordinasyonunda gerçekleştirildiğini söyledi. İktidarı da suçlamalarda bulundu açıklamalarında. Sizce neden ülkeyi yöneten iktidar varken bu protestolar muhalefet liderine karşı yapılıyor ve bu suçlamalara ne dersiniz?
Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye Cumhuriyeti’nde ana muhalefet partisinin genel başkanıdır. Bu sıfat ile yaptığı birçok açıklama vardır. Kendisinin ve partisinin ortaya koymuş olduğu siyasi bir görüş vardır. Meclis’te partisinin ortaya koyduğu siyasi görüşler vardır. Siyasi görüşlerimize katılmayan vatandaşlarımızın demokratik yollar içeriSİnde kendi görüşlerini dile getirip protesto etme hakları vardır. Bunu zaten Sayın Kılıçdaroğlu da bilir. Herhangi bir şiddet olayının olmasını biz asla tasvip etmeyiz.
- Sayın Kılıçdaroğlu tepkinin şehit cenazesinde olmasına tepki gösteriyor. Siz gördünüz mü protestoyu?
Sayın Başbakanımız ile beraber cenazeyi uğurladık. 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül de cenaze törenine katıldı. Orada bulunduğumuz süre içerisinde benim dikkatimi bir şey çekmedi. Biraz ses yükselmesi oldu o kadarını biliyorum. Bakın sizin söylediklerinizi şehit aileleri de duyuyor. Takip ediyorlar. Orada bir tepkiyi dile getirmişlerdir. Demokratik bir çerçevede olması hasabiyle herkesin demokratik hakkını kullanma hakkı vardır. Ama bence burada düşünülmesi gereken neden hala protesto edildiği noktasındadır. Emniyet güçlerimizi bu noktada suçlayıcı açıklamalar yapmak kendisinin doğru bir yolda olmadığını gösteriyor. Çünkü, suçladığı emniyet güçlerinden iki kardeşimizin şehit cenazesindeydi. Dolayısıyla açıklamalarda dikkatli olmak gerekiyor. Polisimiz, askerimiz, korucularımız, sivil vatandaşlarımız teröre karşı büyük bir mücadele veriyorlar ve hayatlarını ortaya koyuyorlar. En büyük bedeli ödüyorlar. Onlara karşı yapılan açıklamalarda birazcık dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum.
“SAYIN CUMHURBAŞKANI’NIN MUHAMMED ALİ’NİN CENAZESİNE KATILMASININ MESAJI VAR”
- ABD yolcususunuz. Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte Muhammed Ali’nin cenaze törenine katılacaksınız. Türkiye nasıl bir mesaj verecek orada. Bir taraftan bu uğurlama törenine katılmak herkes için önemli tabi.
Muhammed Ali’nin vefatının ardından yapılan açıklamaları hep beraber gördük. Dünyada nasıl bir yer edindiğini, sadece boks kariyeri ile değil sivil toplum ile yaptığı çalışmaları, ırkçılığa, ayrımcılığa karşı açık sözlülüğü ile inancı ile elinden alınan dünya şampiyonluğunun ringde nasıl kazanıldığının mücadelesini... Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemizin en üst makamındaki temsilcisi olarak cenazeye katılıyor olmasının zaten kendi içerisinde büyük bir mesajı var. Bu anlamda ailenin de çok mutlu olduğunu biliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın kendileri ile görüşmeleri oldu. Orada Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst seviyede temsil ediliyor olması kendisinin ortaya koymuş olduğu davanın ve çalışmaların ne kadar benimsendiği anlamına geliyor. Aynı zamanda Muhammed Ali’nin sağlık sorunları ile mücadelesi de çok önemli. Parkinson hastalığına yakalanmış olmasına rağmen hayatına devam etmesi, sosyal aktivitelerine devam etmesi, sosyal sorumluluk projelerinde mutlaka yer alması, sevgi dolu tarafını ortaya koyması önemli. Yakalandığı hastalığın fiziki olumsuz etkilerine rağmen 96 Atlanta Olimpiyatları’nda meşaleyi kendisi yakmıştı. Fiziki etki orada çok ortadaydı. Meşaleyi yakması insanlar tarafından büyük bir mutlulukla karşılandı. 2012 Londra Olimpiyatlarında da yine vardı.
- Sayın Cumhurbaşkanı’nın Muhammed Ali’nin ailesi ile görüşmesi oldu dediniz.
Başsağlığı noktasında eşini aradılar. Cenaze töreni konusunda katılımının olacağını dile getirmişlerdir. İnşallah bu gece yarısı yola çıkılacak.
Konuşma yapıp yapmayacağı konusunda bilgi var mı?
O konuda henüz bilgi yok açıkçası. Çünkü oradaki cenaze töreninin nasıl icra edileceği konusunda ailenin kararı var.