“YURT BAŞVURULARINI KARŞILAMA ORANIMIZ HER SENE ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Kyk Yurtlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Kılıç, " Bu sene itibariyle devreye girecek olan yurtlarımızla birlikte yatak kapasitemizde 90 bin artış olacak. Bunun içerisinde hem yatırımımız var hem de kiralama yöntemiyle elde ettiğimiz yurtlar var. 2017’de 100 bin kapasite artışımız daha olacak. Geldiğimiz noktada şu anda 465 bin kapasitesine ulaşmış durumdayız. 280 bin civarından buraya gelen 2 yıldaki bir çalışma. Devam eden çalışmalarımız var. Türkiye’de bazı kaynaklar tarafından 6 milyon üniversite öğrencisi olduğu ve bizim yurt kapasitemizin sadece bu noktada olduğu dile getiriliyor. Evet Türkiye’de 6 milyon civarında öğrenci var ama bunlar aynı zamanda hem açıköğretimde olan hem de kendi illerinde olan ve yurt başvurusunda olmayan öğrenciler. Yani bunun neredeyse yarısından fazlası açıköğretimdeki öğrenciler. Bunların yurt ihtiyaçları yok. Bu farklı bir şey. Biz, bize olan başvurular üzerinden bir değerlendirme yapıyoruz. Yani başvuru durumundaki karşılama oranı üstünden gidiyoruz. Bu oran da her sene artarak devam ediyor. Bazı illerimizde şu anda artık yedek listemiz dahi yok. Bazı büyükşehirlerimizde devam eden yatırımlarımızın doğrultusunda hızlanıyoruz. Örneğin sadece İstanbul’da bu yazın devreye girecek 4 bin 400 kişilik bir yurdumuz var. Bu sadece bir yurt. Dolayısıyla yatırımlarımız çok ciddi şekilde devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu noktadaki talimatları açıktır. Başbakanımızın da hükümet programı içerisinde koymuş olduğu hedef ortadadır. Biz bu anlamdaki çalışmalarımıza hiç durmadan devam ediyoruz. Yurtlarımızda artık sadece barınma değil aynı zamanda sosyal ve sportif anlamda çalışmalar da var" dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DEĞERLENDİRDİ.
Başkanlık sistemini değerlendiren Bakan Kılıç, "Anayasa kavramının ve anayasanın kendisinin gençleri çok ciddi anlamda ilgilendirmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, ivmelenmesine destek verecek olan bir anayasaya ihtiyacımız var. Bunun içerisinde gençlerimizin olması gerekiyor. Biz şu anda zaten anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak gençlik merkezlerimizde, yurtlarımızda birçok yaptığımız faaliyette anayasadaki çalışmalarla ilgili olarak gençlerimizin de bu noktada verecekleri katkılar için onlara imkan veriyoruz. Müzakereler yapıyorlar, tartışmalar yapıyorlar, fikirler ortaya çıkıyor. Bunlar da anayasa çalışmaları içerisinde ekleyeceğimiz, katkı olarak koyacağımız bir unsurdur. Sistem değişikliğinden bahsediyoruz. AK Parti olarak bizim ortaya koymuş olduğumuz anayasal çalışma içerisinde başkanlık sistemi var. Ben şu anda başkanlık sisteminin Türkiye’de siyasi anlamda çok yanlış müzakere edildiğini, tartışıldığını düşünüyorum. Çünkü sadece Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlık sistemini dile getirdi diye bunun karşısında duranlar var. Böyle bir mantalite olmaz. Siz Türkiye’nin sisteminin yönetimiyle alakalı bir değişiklikle ilgili müzakereyi sadece bir kişinin ortaya koymuş olduğu bir fikirden dolayı o bazda tartışmaya çalışırsanız, bir tartışma yapmış olmazsınız. Vatandaşa da ülkenize de bir katkı vermezsiniz. AK Parti olarak biz herkes fikrini ortaya koysun. Biz de koyalım. Müzakere edelim diyoruz. Bizim inancımız şu; başkanlık sisteminin, sistem açısından Türkiye’nin önünü çok daha rahat götürebileceği bir sistem olduğudur. Bürokratik oligarşinin bu sistem içerisinde çok daha rahat aşılabileceği, çok daha iyi çalışabilecek bir bürokrasiyi oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü ülkenin yönetimini siz doğru ve hızlı bir şekilde yaparsanız o zaman ülkenize ve milletinize bir katkı sağlamış olursunuz. Sizin bir argümanınız olmalı. Bir müzakerenin içerisinde fikriniz olmalı. Bunu ortaya koyun. Neden koymuyorlar? Demek ki fikirleri yok ki koyamıyorlar. Ben bunu anlıyorum. Yoksa fikri olan kişi oturur sizinle fikir müzakeresi yapar. Fikrinden korkmayan insan başkasının fikrinden korkmaz ki. Herhalde ortaya koyacakları bir fikir olmadığından dolayı bu tip bir yaklaşım içerisinde oluyorlar" ifadelerini kullandı.