Bal tutan parmağını yalıyor ya tutmayan?

Hasan Anayol

 

Bir gazetenin manşet haberi gündeme bomba gibi düştü.”Eski Genel Kurmay Başkanı Işık Koşaner 'in oğlu ve gelini Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfına bağlı HAVELSAN ve ASELSAN'da çalışıyor(muş)

Sadece onlar değil.Yüksek rütbeli bazı emekli asker ve asker yakınları bu kuruluşlarda “torpille” işe alınmışlar…Ee.Ne var bunda? Var elbet!

İşin için asker olursa değişir..”Türkiye'de en güvenilir kurum hangisidir? diye sorulsa, alınacak cevab” Türk Silahlı Kuvvetleri” denirdi.Son zamanlardaki olaylar gündeme taşındıkça ,askere olan güven sarsılmaya çalışılıyor.

Bazı çevreler Vay be!…Demek öyle ha! Diye sahte şaşkınlıkla işaret parmağını ısırıyor daltabanlar...

Yav, bu Memlekette sadece bu kesimde mi torpil yapılıyor..

Torpil bizim genlerimizde var.Kendi adamını korumak,kollamak,kendine ayrıcalık tanımak, birini dokunulmaz yapmak,akrabayı kalkındırmak yeni bir şey değil ki.

Biz değil miyiz “Bal tutan parmağını yalayacak..”Biz değil miyiz “rüşveti bahşiş””bahşişi rüşvet “yerine ikame eden..Biz değil miyiz “benim memurum işini bilir “fetvasına boyun büken..

Sanki başka yerlerde bu işler olmuyor.Bu pislikler kanıksandıkça es geçiliyor.Yapanların vicdanlar yalama olmuş bir kere,ne yapsan dişli tutmuyor.

Siyasilerin dün mezun olup eli ekmek tutan ,bürokrasinin en tepesinde  oturan yok mu?Baba hatırına ,soyadı hatırına ,siyasi kartvizitle ticarette sınıf atlayan harika mahdumlar yok mu?

Ömründe gecekondu sokaklarında kağıttan kayık yüzdürmesini beceremeyenler bir gecede nasıl “gemicik “sahibi oldular dersiniz?Medya patronu oldular?

Hiç sınava girmeden ,kamuda bir gün çalışmadan,deneyim kazanmadan 30 yaşında üst düzey “uzman” kadrosuna atandı dersiniz..

Sabah akşam ekranlara çıkıp milyon dolarlara karşılık akıl hocalığı yapanların geçmişini bir araştırın?Bak bakalım altından hangi torpilin kimliği çıkacak?

Bir birimizi kandırmayalım.Biz böyleyiz.Torpil genlerimizde var.Kendimize gelince işaret parmağını ,başkalarına orta parmak...

Üzümü ye bağını sorma diyen biziz .Sana mı kalmış,bu memleketin doğrucu Davut'u olmak..İşini yüzdüren kaptandır.Devletin malı deniz,yemeyen domuz..sözleri kimler için söylenmiş dersiniz?Ben hem ağlar,hem giderim işleri..

Ufak çapta ,büyük çapta her yerde,her kurumda var.Kimi bakar kör,kimi bir yerleri “açık” görmüyor, susuyor.Ya da sıranın bir gün kendisine de geleceğine inanıyor.

Üniversitede nelerin döndüğünü iyi bilenlerdenim.Gak guk İngilizcesiyle, yıllardır öğrencilere ders veren öğretim üyesi yakınları bilirim.Dün mezun olup öğretim görevlisi yapılan ”dahi mahdumları” bilirim.

Araştırma görevlisi sınavını kazanamadığı halde düşük  notu yükseltilenleri bilirim.Bölüme alınacak elemanın özellikleri “adrese teslim” ilanını bilirim.Geçerli notu almamasına rağmen “baba nüfusuyla” üniversiteye kapağı atanları bilirim…

Bir de Belediyelere bakalım.İhale ,imar talanı,göstermelik komisyon çalışmalarını geçtik.. Personel alımları mercek altına alınsın, kralın çıplak olduğu nasıl anlaşılacak.

Hani şu sık sık şeffaf yönetimden bahsedenler,”yolsuzluklardan hesap soracağız” diye nara atananlar var ya!İşte tam fırsatı .Şu tüm Belediyelerin , kurdukları şirketlere ,işlettikleri  tesislere alınan/çalıştırılan  personelin isim listeleri bir kamuoyuna  açıklansın,kimlerin Cemazi-el'Evvel'i neymiş bir bir ortaya dökülsün .İsterler mi?

Yarından tezi yok, parti ayrımı gözetmeksizin tüm Belediye meclis üyeleri için tarihi fırsat.”Belediyelerde işe alınan personelin kim ne kadar ne ad altında ücret aldığı ,kim kimin yakını,”hamili yakini” olduğu araştırılsın.Samsunlunun bilgilendirilmesi en doğal hakkı değil midir?

Olmaaaz! Saadet zinciri bozulur.Partilerin yönetim kademesinde bulunanlara,bölgecilik,etnik kimlik ayrımcılığı yapanlara ,akraba ve hısım hamiliğine soyunanlara ayıp olur.Akçeli işler,alış verişler deyneğin iki ucu hesabı..Al gülüm,ver gülüm.Gör beni göreyim seni.Tut elimden tutayım seni..falan filan.Gerisi teferruattır..

Son gün Denge gazetesinin manşetine düşen skandal tuzun koktuğunu gösteriyor. İl Milli Eğitimdeki bir olaydan bahsediyorum.Şaibesi bile bir eğitimciye yakışmayacak,insan içine çıkamayacak kadar yüz kızartıcı bir durum.Üstün Zekalı Öğrencilerin Zeka Testi soruları,kurumda çalışan üç “eğitimci”(!)Kafadar, kafa kafaya vermiş, testin cevaplarını kendi çocuğuna vererek üstün zekasını,”Usta”lığını kendinden tevarüs ettiğini kanıtlamış!.-Kul hakkını koyduk bir tarafa -buna cüret edebilmesi ilginç.Sınavlarda ,not değiştirilmesi,Şifreleme,soru sızdırmaları ,elektronik haberleşme ile kopya çekmeyi bilirdik, ama , cevapların “kişiye özel “verilmesine ilk defa tanık oluyoruz.

Tarihten bir not .Yeniçeri teşkilatı “Çağ açıp çağ kapatan bir ordu.”iken  zamanla bozuldu. Padişah ve Hanım Sultan'a yakınlar,layık olmayanlar hatır/gönül ilişkisi ile teşkilata alındılar.Sonra,”Fetih ruhu” ndan uzaklaştılar.Yozlaştılar .Ulubatlı Hasanlar' ın yerini Kabakçı Mustafalar ,Patrona Haliller aldılar.İşi gücü zorbalığa döktüler.Saltanatı tehdide başladılar.Ağaların ,mültezimlerin rüşvet ve entrikaları dillere düştü.Rüsvet toplumda o derece yaygınlaştı ki Şair Fuzuli'nin dilinden darb-ı –mesel olmuştur:

  ”Selam verdim rüşvet değildir deyü almadılar…”

Şimdinin diplomalı/kariyerli işsizleri bir ”torpile sahip” olmadıkları için hayıflansa da  Onları asıl kahreden işini yüzdüren yüzsüzlerin söylediği…”Bal tutan parmağını yalayacak” sözüdür.Tutamayanlar avucunu…

Son söz.HAVASAN  Genel Müdürü tutuklanmış!Konu yargıda üstüne yorum yapmak doğru olmaz..Ama,sırf bu nedenle” haksız ve usulsüz işe alma,görevi kötüye kullanma ” tutuklamaya  sebep  oluyorsa,Ohoooo! Belediye Başkanlarının,Kurum amirlerinin işi bayağı zor!!!Kapılara  kilit vurulur mu dersiniz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.