Samsun'da arıcılık ve ülke ekonomisine katkısı konularında konuşan Rasim Kaplan, piyasada çok sayıda sahte bal bulunduğunu ve balların denetiminin "Balcılar Birliği" tarafından yapılması gerektiğinin altını çizdi. Arıcılık giderlerinin yüksek olduğunu buna rağmen firmaların tüketiciden balı 45 liraya aldığını, aynı balı vatandaşa 2025 liraya sattığını aktaran Kaplan, başkaları gibi döviz değil emeklerinin karşılığını istediklerini belirterek, "Piyasa Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar'ın (GDO) istilası altında. Bal adı altında tüketiciye özellikle turistik tesislerde ve yol kenarlarında mısır şurubu satılmakta, toplum sağlığı tehdit edilmektedir. Biz balımızın değerinde satılmasını istiyoruz" diye konuştu.
ARICILAR DERTLİ
Kaplan, arıcılığın topraktan bağımsız oluşu, az işgücü, az yatırım ve işletme sermayesi, bal, polen, arısütü, propolis, balmumu ve arı zehri gibi talep duyulan ürünleri nedeniyle önemli bir tarımsal faaliyet olduğunu söyledi. Doğa koşullarının çok uygun olması nedeniyle arıcılığın temel geçim kaynaklarının başında geldiği Samsun'da, arıcılar ithal edilen baldan dolayı, ekonomik olarak çöküntüye sürüklendiklerini ifade etti. Samsun'da birçok kişinin arıcılıkla uğraşmasının ve yeterli düzeyde bal üretimine rağmen neden İran'dan bal getirildiğine anlam veremeyen arıcılar ve bal satan esnaflar yaşanan durumun kendileri açısından tehlike arz ettiğine dikkat çekti. Yetkililerin arıcıların dertlerine ortak bir çözüm bulmalarını istedi. Üreticiler, "Samsun'da bal çok ama reklamının olmayışına üzülüyoruz" dedi.
Ramazan Aksoy