Balonlar neden yükselir, istihare neden yapılır?
Son Osmanlı filmini, Devrim Arabaları kadar güzel yapamamışlar. Belki senaryosu, belki oyuncuları, belki de konunun işlenme tarzından olsa gerek, akıcı bir üsluba sahip değildi. Ancak filmin içerisindeki Padişah rolünü üstlenen sanatçının bir ifadesi vardı ki tüm filme bedeldi; Balonlar rüzgâr estiği için değil, rüzgâra karşı durdukları için yükselirler.
Uzun zamandan beri yazdığım yazılarla ilgili olumlu, olumsuz, takdir edici, tenkit edici yorumlar alıyorum. Ancak bıkmadan, usanmadan, inatla bazı olayların ve kişilerin üzerinde durmamın temel nedeni, bu güne kadar toplumun bilmediği veya bildiği halde dile getiremediği gerçekleri gündeme getirip, tartışılmasını temin etmek. Konuyla ilgili şahısların da kendilerine çeki düzen vermelerini temin etmektir. Aksi halde ben kendi çıkarlarını düşünen biri olsa idim, Kral hazretleri o belediyeden gidene kadar tartışmasız orada kalmanın yolunu bulacağımdan kimsenin endişesi olmasın. İşte bu dik duruşumuzdan ötürü, yağcılık, yalakalık, onun bunun kalemşorluğunu yapmadığımızdan dolayı kısa bir zamanda bu kadar mesafe alma imkânımız olmuştur.
Peki, nedir bu adamla alıp veremediğin diye soru soran okuyucularımız var. Yok vekiller kendini düşünüyormuş, yok teşkilat kendi menfaatine gelmediği için desteklemiyormuş, yok alt belediye başkanları haksızmış, falan filan! İyide kardeşim bu insanlar hep haksız da, bizim Kral hazretleri mi haklı? Düşünebiliyor musunuz bir ilde seçimle iş başına gelmiş milletvekilinden, belediye başkanına, il yönetiminden, meclis üyesine insanların nerede ise %90'ı ile problem yaşıyorsunuz. Hiçbir tanesi(size göre) adam değil. Siz ise sütten çıkmış AK kaşıksınız öyle mi? Adama sormazlar mı, arkadaş iyide senin daha önce görev yaptığın partide de durum aynı değil mi idi? Geldin bu partiye yine durum aynı. Sen insanlar üstü bir varlık veya melek misin, yoksa şeytan mı ki, bu insanlarla anlaşamıyorsun? Sadece seçim zamanları insanları ziyaret edip, oyunu almak mıdır yöneticilik? Yoksa her zaman insanların içerisinde bulunmak mıdır? Son birkaç gündür Müsiad Başkanı'ndan, İl Başkanlığı'na, sağlık kuruluşlarından, esnafına gezip, destek almaya uğraşan bu zatı muhterem, diğer zamanlarda da aynı hassasiyeti gösterip, o insanların gönlünü alsa idi fena mı olurdu?
Her şeye rağmen aday olur mu diye soracak olur iseniz, bana göre olur. Çünkü alternatif olarak sunulan isimler yetersiz ve olması gereken değil olmaması gereken isimler sunulmuştur. O nedenle bana göre aday olma ihtimali yüksek. Her ne kadar bir yazarımız gibi istihare edip, rüyamda bir devlet büyüğü bana kalem verip, bunu Kral hazretlerine vermemi istemedi ise de, benim siyasi birikimlerim; Kral hazretlerinin adaylık ibresinin olumlu yönde olduğunu göstermektedir.
Diyeceksiniz ki nereden çıktı bu rüya meselesi veya aslı nedir? Birkaç gün önce bir hanımefendi yazarımız istihare yaptığını, rüyasında bir devlet büyüğünün kendisine altın kaplamalı bir kalem hediye ettiğini, bu kalemi ise Kral hazretlerine vermesini istediğini yazmış. Rüya tabircisi değilim ancak; Gazetede hayli rüya tabircimiz var yazıyı okuyunca birkaç soru sordular. Kalemin muhtevası nedir, kurşun mu tükenmez mi? Kaplaması gerçek altın mı, değil mi? Her kâğıda yazı yazabiliyor mu, kâğıdın yeni, eski olması kalem için fark ediyor mu? Yeni kâğıda mı daha rahat yazı yazabiliyor, eski kâğıda mı? Kalemin yazma oranı nedir, her istendiğinde yazabiliyor mu? Rüyayı görenin kalemle ilgisi nedir, rüyayı gören namazında niyazında muttaki birsi mi? Yoksa kışın ortasında Temmuz ayında giydiği kıyafetlerle dolaşan birisi mi? Baktım sorular bitmiyor, ben rüyanın tabirinden vaz geçtim, tabirini sizlere bıraktım, yorum sizin.
Havalar soğuk olunca insan rüyasında her şeyi görebilir. Ancak siz siz olun, öyle olur olmaz fuzuli işler için istihareye yatıp, bir sürü emek vererek elde ettiğiniz maneviyatınızı boşa harcamayın. Kim isterse belediye başkanı olsun, önemli olan sizin sağlığınız. Ciğeri beş para etmeyenler için sağlığınızı bozmayın, bizi de rüyayı tabir edebilmek adına bu kadar yormayın. Olmaz mı benim, muttaki, namazına namaz, orucuna oruç katan değerli yazarım?