ŞARK KÖŞESİ
FAİK DÜNDAR
“BARAJLAR KRALI’ RUHUN ŞAD OLSUN…
1 Kasım 1924; Isparta’nın İslâmköy’ünde doğan, çocukluğu çobanlıkla geçen Süleyman Demirel, İnşaat mühendisi ve siyasetçi olarak hayata atıldıktan sonra, 1965-1993 yılları arasında 7 farklı hükümette toplam 10 yıl 5 aylık bir süreyle başbakanlık yapmış, 1993-2000 arasında Türkiye'nin 9. cumhurbaşkanı olmuştur.
. 31 yaşında en genç Genel Müdür, 40 yaşında parti Genel Başkanı olmuş, 41 yaşında Başbakanlık yapmış, 1946'dan sonraki dönemde ise, kurduğu 7 hükümetle en çok hükümet kuran siyasetçisidir. 10 Ekim 1965’te ilk Başbakanlığını yaşamıştır. 1969 da yine tek başına iktidar olan AP’nin Genel Başkanı olarak, 2. kez Başbakan olmuştur. 12 Mart 1971muhtırası ile askeri darbe yapılınca istifa etti. Uluslararası Yollar Federasyonu, Boğaziçi Köprüsü’nün inşasını gerçekleştirmesi ve karayolu ulaştırmacılığına büyük hizmetlerde bulunması sebebiyle 22 Mayıs 1973’te, “Dünyada Yılın Adamı” seçildi. 1975 yılında kurulan 1. M.C. Hükümetinin, “AP-MSP-MHP-CGP” koalisyonunda tekrar başbakan oldu. 1977 yılında kurulan 2. MC hükümetinde, “AP-MHP-MSP” koalisyonunda başbakanlık yaptı. Güneş Motel operasyonu ile CHP, Adalet Partisinden seçilen 13 milletvekilini bakanlık vaadiyle transfer ettikten sonra 2. MC düştü. 1979 ara seçimlerinde Demirel tek başına iktidar oldu. 12 Eylül darbesinden sonra bir müddet Zincir bozan askeri tesislerinde tutuklu kaldı. 6 Eylül 1987’de yapılan halk oylaması ile siyasi yasaklar kaldırıldı, DYP Genel Başkanlığı’na seçildi. 1991 de yapılan genel seçimler sonrasında da, DYP ile S.D. Halkçı Parti’nin bir araya gelerek koalisyon kurduğu 49. T.C. Hükümeti’nde Başbakan olarak görev aldı. Özal’ın vefatından sonra, 16 Mayıs 1993 de, TBMM tarafından Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Görevini 2000 yılında dönemin Anayasa Mahkemesi başkanı kendisi gibi Afyon Lisesi mezunu olan Ahmet Necdet Sezer’e devretti.
Kendisi ile bir kaç kez kucaklaşmış, bilhassa küçük kardeşleri “dayım” diye hitap ettiğim, merhum Hacı Ali Demirel’den çok büyük iyilikler görmüştüm. 1987 de siyasi yasaklar kalktığında tıklım tıklım dolu olan Samsun Cumhuriyet Meydanındaki bizzat şahit olduğum mahşeri kalabalığa, ilk sözleri şu olmuştu; “Nerde kalmıştık ey Samsun?”. Bu cümlesi dakikalarca çılgınca alkışlanmıştı. Kendisine “Baba” Lakabı yine bizzat şahit olduğum Urfa’da takıldı. Zor günler ve kıtlıklar geçiren ülkenin vahim halinin tercümanı olarak “Kurtar bizi Baba” diyen halkın bu güzel ve anlamlı yakıştırması da tutmuştu. Diğer lakapları; Barajlar Kralı, Çoban Sülü, Bir Bilen, Zenit Süleyman, Gapı gaptırmam..
Yıllarca unutulmayacak sözleri; Galibiyetin Sahibi Çoktur, Mağlubiyetin Sahibi Yoktur. Yenilgi Yetimdir. “Benzin vardı şeker vardı, şerbet yapıp biz mi içtik ? “Yollar yürünmekle aşınmaz.”. “ Dün dündür bugün bugündür”. “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.”. Aramızın mey hoş olduğu bir dönemde, İngiliz’lerin büyük elçisi Türkiye’ye geldiğinde elini sıkınca, gazetecilerin” neden elini sıktınız ? sorusuna ise; “Neresini sıkacaktım kardeşim?” diyerek pratik zeka ve nüktedanlığını göstermiştir. 17 haziran da Ankara’da vefat eden, 9. Cumhurbaşkanımıza, TBMM de düzenlenen törende kardeş Şevket Demirel ve 12. cumhurbaşkanı R.T.Erdoğanın’ın devlet adına konuşmaları ve tören sonu, Cuma günü Kocatepe Camiinde namazı kılınıp, Ispartaya uğurlanmıştır. 20 Haziran 2015 cumartesi günü “Beni köyüme götürün” şarkısındaki gibi doğduğu köyde rüzgar bekleyen bayrak timsali, yüksek rakımlı serin çamlar arasında, Çalca Tepe' de ebedi uykusuna geçmiştir. Ruhun Şad, mekanın Cennet olsun Baba. Rahat uyu.
Bu arada tüm babaların da günü kutlu olsun..