Tuhaf duygularyaşıyorum bu gün. Daha doğrusu hangi duyguları yaşadığımı da bilmiyorum.Duygular içimde fokurdayıp duruyor. Kaynadıkça yeni duygular üremeye başlıyoriçimde. Hangi duygu atmosferindeyim, hangi yaşam tabakasındayım bilmiyorum. Birbirinebağlanmış duygularım beni gökyüzüne doğru mavi bir yolculuğa çıkartıyor. Derinduygularım eskiden beri özgürlüğe tutkuludur. Ama özgürlük duygusu nasıl birşeydir yaşamadım hiç. Hayaller elle tutulmaz ama ben onları hep içimde tutarım.Özgürlük hayalini kim içinde tutmak istemez ki? Aradığım şey özgürlüktenbaşkası değildi. Ancak özgürlük için önce barışı bulmak, barışı tanımakgerekirdi.
Barışın renginedir anne? Barışın rengini de, kendisini de unuttum anne. Beyaz mı,siyah mı, yoksa gri mi? Barışı ve mutluluğu kime sorsam bilmiyor. Oysaki savaşıve ölümü herkes biliyor anne. Barış kime lazım olur, ne zaman lazımolur bilemiyorum anne. Barışın yeri, yurdu neresidir bilmiyorum anne? Yaözgürlük nasıl bir şeydi anne? Kaç ay oldu, kaç yıl oldu beraber sokağa çıkıpkorkusuzca gezdiğimizi hatırlamıyorum. Her gün her gece bombalar, mermileryağıyor sokaklarımızda, bulutlar ağarıyor şakaklarımızda.Topraklarımızın her tarafında mermiler patlıyor. Bitmek tükenmek bilmeyenölüm ocağı oldu her taraf. Gökyüzü artık mavi değil, bulutların rengi beyazdeğil, her gün siyah, simsiyah bulutlar kaplıyor semayı. Göğün ve yerin rengideğişti artık. Kapkara bir zulüm sarmış etrafımızı, simsiyah bir ihanet almışbaşını gidiyor. Kırmızıya çalıyor artık toprağın rengi. Kötü dumankokuları ve baruttan daha kötü olan ihanet kokuları yayılıyor hertarafa. Gökyüzüne kadar ağarıp çıkmış duygularım. Özgürlüğü artıkhatırlamıyorum anne. Biliyorum gözyaşlarının rengi olmaz. Gözyaşlarınıntadı tuzlu olur, acı olur biliyorum. Tüm anaların gözyaşlarının rengi de,tadı da aynı olur biliyorum anne. Biliyorum anne biliyorum; acıyı vehüznü, ayrılığı ve hasreti, açlığı ve susuzluğu çok iyi biliyorum.
Mavi renk için barışın rengi diyorlardoğru mu anne? Peki, savaşın rengi nedir anne. Matemin rengi nedir anne? Özgürlüğünrengi nedir anne? Barış dışımızdaki ve içimizdeki düşmanın bize bahşettiği birbüyüklük mü, bir ikram mı? Vicdanlarını rahatlatmak için sundukları birrahatlatma mı? Hayır, barış bize ekmek ve su kadar lazım olan temelbir ihtiyacımızdır. Barış vicdansız zalimlerin vicdanların rahatlatmakiçin, acılarını dindirmek için kullandıkları bir uyuşturucu değil, halkaözgürlük için ilaç gibi lazım olan bir ihtiyaçtır. Temel ihtiyaçlarınen başında gelir barış ve özgürlük.
Barış nasıl bir şeydir anne?İki insanın beraber ağlaması ve beraber gülmesi midir? Yoksa sokaktakorkusuzca misket oynayıp gülmek ve eğlenmek midir? Barış öyle bir şeydirki; ekmekten, sudan daha önemli. Özgürlük de öyle. Ağlayarak, kızarak ya da ölerekde olsa elde etmek için kesinlikle vazgeçilmeyen bir şeydi bizim için.Yokluğunda hayatı kâbusa dönüştüren bir şeydi. Bakışlarımız artık barışı ararnerede olduğunu bilmeden. Barış artık hasrettir bizim için, umuttur, ekmektir,gelecektir, hayattır bizim için.
Sokaklarda misketlerle ve toplarla değil,kurşunlarla ve bombalarla oyun oynuyoruz. Çoğu zaman da mayınlara basmamak içinsek sek oynuyoruz anne. Ebe bulmaca oyunu yerine barış bulmaca oyunu oynuyoruz;kan ve barut kokulu sokaklarda. Barışı bulup yakalayamıyoruz, barış neredeanne, nereye kayboldu barış. Kırgın ve umutsuz yüreklerimizden dolayıartık tebessümler uğramaz yanımıza. Hep hüzün rüzgârları çarpar yanaklarımıza. Savaşınve ölümün olmadığı gökyüzünü anlat bana anne. Acıların, ağrıların olmadığı biryere götür beni anne. Barışın yurduna götür beni anne. Biliyorum sen gökyüzündegizlenip bizi seyrediyorsun. Belki saklambaç oyunu oynuyorsun bizimle. Ben desenin gibi gökyüzünde saklanmak, soluklanmak istiyorum anne. Biliyor musun anne;bu hayatta en iyi bildiğimiz şey ölüm ve kurşundur. Gerçek hayat bu mu anne?Gerçek hayat nasıl olur, mutluluk, huzur, eğlence nasıl olur anne, onu dabilmiyorum. Rüyada mıyım, yoksa gerçek hayatta mı, zindanda mıyım, yoksa başkabir yerde mi, nerdeyim, hangi haldeyim onu da bilemiyorum anne? Hayallerim migerçek, yoksa bu acı ve hüzün dolu hayat mı gerçek, bilmiyorum anne. Al götürbeni özlediğim özgürlüklere. Al götür beni ey anne; kendi yüreğinin sıcaklığına,gözlerinin dostluğuna, serbestçe oyun oynayacağım özgürlük dolu mutlulukülkesine. Al götür beni ey özgürlük barış yurduna, yürek ikliminin sevgi vehuzur ortamına. Seni özledim ey özgürlük. Al götür beni barışın dostlukülkesine.