Yrd. Doç. Dr. Hande Türker, baş ağrısının çoğu kez, yaşamın sık rastlanan, can sıkıcı bir parçası olarak görüldüğünü ve her zaman önemsenmeyebildiğini kaydetti. Baş ağrısının her zaman bir hastalık değil, bir belirti de olabileceğini vurgulayan Türker, "Önemli bazı hastalıkların habercisi olma özelliğini taşıyabilir. Baş ağrısının primer nitelikte olduğu nörolojik hastalıkların başında migren, gerilim tipi baş ağrısı ve küme baş ağrılarıyla, kronik günlük baş ağrıları gelir" dedi.
Baş ağrılarının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilese de sıklıkla hayati tehlike oluşturmadığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Hande Türker, "Ancak baş ağrısı aniden ortaya çıkmışsa ve şimdiye kadar yaşanan baş ağrılarının en şiddetlisiyse, geçmiyor ve şiddeti artıyorsa, çift ya da bulanık görmeye neden oluyorsa, bulantısız kusmalar varsa, 50 yaşından sonra ortaya çıkmışsa, başa alınan bir darbe veya kaza sonrası ortaya çıkmışsa, mutlaka hekime başvurulmalıdır. Baş ağrısının tanı ve tedavisinde birinci
basamak sağlık hizmetleri önemlidir ancak tanının problem arz ettiği durumlarda doğru bir ayırıcı tanı ile sınıflandırma ve tedavi için mutlaka bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekir" diye konuştu.